Mîhâîl Nu’ayme’nin Saâdetu’l-Beyk Adlı Kısa Öyküsünün Türkçe Çevirilerinin Karşılaştırmalı Çözümleme Yöntemiyle İncelenmesi

Çeviri yalnızca diller arası değil, aynı zamanda kültürlerarası bir etkinliktir. Çevirmen çeviri sürecinde kaynak metne sadakati ve hedef dil okurunun beklentilerini yerine göre sürekli göz önünde bulundurmalıdır. Yazın çevirmeninin amacı, dilsel işlevi yönünden kaynak metne eşdeğer bir metin ortaya koymaktır. Ancak buradaki eşdeğerlilik yalnızca dilsel gösterge ya da içerik düzeyinde özdeşlikle değil, bir ifadenin iletişimsel işlevinin farklı bir dil ve kültürde korunmasıyla sağlanır. Çeviri metin, kaynak metnin dil ile kültür normlarını gerekli ölçüde taşımalıdır. Çeviri eleştirisi, kaynak metinle hedef metnin karşılaştırmalı çözümlemesini içerir. Bu çözümlemede kaynak ve hedef metinlerin yanı sıra, bunların ait oldukları dizgelerin de göz önüne alınması gerekir. Karşılaştırmalı çözümlemede amaç, hedef metnin çeviri eylemi sırasında etkilendiği unsurları tespit etmek ve kaynak metinden sapmaların nedenini araştırmaktır. Arap edebiyatından dilimize yapılan çeviriler arasında öykü türü önemli bir yer tutmaktadır. Öykü alanında Arapların Maupassantˈı olarak kabul edilen Mîḫâ ̓îl Nu῾ayme, roman, öykü, tiyatro, makale, eleştiri, şiir, biyografi gibi çeşitli türlerde kaleme aldığı eserleriyle, modern Arap edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada Mîḫâ ̓îl Nu῾ayme’nin “Saâdetu’l-Beyk”)البيك سعادة )adlı kısa öyküsünden seçilen kesitlerin Erdinç Doğru, Gürkan Dağbaşı ve Kenan Demirayak tarafından dilimize aktarılan çevirileri, karşılaştırmalı çeviri yöntemi ile incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda yeterlilik ve kabul edilebilirlik bağlamından hareketle çevirilerin kaynak veya hedef metin odaklılığı, çevirmen kararları arasındaki farklılıklar, çevirmenlerin benimsedikleri çeviri yaklaşımları ve çevirilerin dilbilimsel, sözdizimsel, anlamsal açılardan kaynak metne eşdeğerliğinin ölçüsüne dair birtakım sonuçlara varılmıştı

Comparative Analysis of The Turkish Translations of Mikhail Nuayma’s Short Story Named “Saâdetu’l-Beyk”

Translation is not only an activity between different languages, but also intercultural. In the translation process, the translator should constantly consider the loyalty to the source text and the expectations of the target language reader according to the situation. The purpose of the translator of literature is to produce an equivalent text to the source text in terms of its linguistic function. However, the equivalence here is achieved not only by identification at the linguistic sign or content level, but by preserving the communicative function of an expression in a different language and culture. The translation text should have the language and culture norms of the source text as necessary. Translation criticism includes comparative analysis of source text and target text. In this analysis, besides the source and target texts, the systems to which they belong must also be considered. The aim of the comparative analysis is to identify the factors that affect the target text during the translation action and to investigate the causes of deviations from the source text. Story type has an important place among the translations from Arabic literature to our language. Mikhail Nuayma, who is accepted as the Maupassant of the Arabs in the field of story, is considered as one of the most important representatives of modern Arabic Literature with his works in various genres such as novels, stories, theater, articles, criticism, poetry and biography. In this study, the translations of the sections selected from the short story named “Saâdetu’l-Beyk” (البيك سعادة ( of Mikhail Nuayma, which was translated into Turkish by Erdinç Doğru, Gürkan Dağbaşı and Kenan Demirayak, were examined with comparative translation method. As a result of this review, based on the context of competence and acceptability, some conclusions have been reached regarding the source or target text orientation of the translations, differences between translator decisions, translation approaches adopted by translators and the equivalence of translations to the source text in linguistic, syntactic and semantic terms.

___