TÜKETİM TOPLUMUNDA YAŞAMLARINI TÜKETEN BİREYLER: BAYRAM VE KUMRU ÖRNEKLERİ

Bireylerin temel gereksinimlerini karşılamak amacıyla gerçekleştirdikleri tüketim olgusu tarih boyunca çeşitli aşamalardan geçer. Örneğin tüketim çağı olarak adlandırılan günümüz toplumunda, tüketimin kendisi bir gereksinime dönüşür. Üretimin kesintisiz artışı tüketme edimini beraberinde getirir, böylece tüketim bir zorunluluğa dönüşür ve bireyler kendi ürettikleri nesneler tarafından çevrelenirler. Sınırsız sayıdaki nesnelerin oluşturduğu bu düzmece bollukta, bireyler gereksinimleri olup olmadığını düşünmeden satın almaya ve tüketmeye yönelirler. Nitekim nesne peşinde koşarlarken hem kendilerine hem de içinde bulundukları topluma yabancılaşırlar. İçinde bulunduğumuz çağı, bireylerin kişiliklerini, benliklerini ele geçiren tüketim olgusunun edebiyatta da yerini alması kuşkusuzdur. Örneğin, XX. yüzyıl Türk edebiyatının önde gelen kadın yazarları arasında yer alan Adalet Ağaoğlu, Fikrimin İnce Gülü adlı romanında nesne tutkusu peşinde koşan Bayram’ın yaşamını konu edinir. Toplumda saygınlık kazanmak amacıyla araba satın almayı düşleyen Bayram’ın günden güne çevresine yabancılaştığını belirten Ağaoğlu, anamalcı düzenin de yaygınlaşmasını eleştirir. Yapıtlarıyla okurlarını derinden etkileyen Tahsin Yücel ise Kumru ile Kumru adlı romanında, köyden kente göç eden Kumru adındaki genç bir kadının yaşamını öyküler. Yücel, tüketim toplumunda nesnelerin elde edildiklerinde bütün önemlerini yitirdiklerini ve bireyleri yeni arayışlara ittiklerini belirtir. Bu çalışmada da Adalet Ağaoğlu’nun Fikrimin İnce Gülü ve Tahsin Yücel’in Kumru ile Kumru adlı romanlarında, tüketen bireylerin tüketilen yaşamları Fransız toplumbilimci Jean Baudrillard’ın Tüketim Toplumu ve Nesneler Sistemi adlı yapıtları bağlamında irdelenecektir.

INDIVIDUALS CONSUMING THEIR LIVES IN THE CONSUMPTION SOCIETY: EXAMPLES OF BAYRAM AND KUMRU

The consumption, that is carried out to meet the basic physiological needs of human beings, passes through various stages throughout history. For example, nowadays, described as the consumption society, consumption itself becomes a necessity. The continuous increase of production brings with consumption; thus, consumption turns into an obligation and individuals are surrounded by objects that they produce. In this fake abundance which is formed by an unlimited number of objects, individuals start to buy and consume without thinking whether they need it or not. In fact, individuals alienate both themselves and their society when they pursue an object. It is undoubted that the consumption which affects the age we are in, the personalities and the identities of individuals, takes place in literature. For example, Adalet Ağaoğlu, one of the women writers of twentieth century Turkish Literature, writes the life history of Bayram who has a passion for objects to gain a better position, in her novel entitled Fikrimin İnce Gülü. Ağaoğlu accentuates that Bayram who wants to purchase a car, alienates from his environment day by day and also, she criticizes the spread of capitalist system. Tahsin Yücel, affects greatly his readers with his works, narrates the life of a young woman named Kumru who migrated from the village to the city in his novel entitled Kumru ile Kumru. Yücel notes that in the consumption era, objects lose their importance when they are obtained and this case pushes individuals to new searches. In this work, consumed lives of individuals who consume will be examined in Adalet Ağaoğlu’s novel entitled Fikrimin İnce Gülü and Tahsin Yücel’s novel entitled Kumru ile Kumru in the context of Jean Baudrillard’s The Consumer Society and The System of Objects.

___