YAZINSAL FOLKLOR

Marija Stanonik, ana başlığı Yazınsal Folklor; alt başlığı Bireşimsel Bir Olguya Çokdisiplinli Yaklaşım olan çalışmasında, daha çok metin düzeyinde kalarak yazınsal folklorun dili üzerine yapısal dilbilimin (belli ölçüde göstergebilimin) verilerini kullanan kimi araştırmacıların yaklaşımlarındaki ayırıcı özellikleri belirlemeye uğraşır. Yazınsal folklorun değişik görünümlerine ilişkin araştırmalardan yola çıkarak bu konuda kendince bir dizi kuramsal sonuç çıkarmaya, yazınsal folkloru tutarlı bir dizge içerisine oturtmaya yönelik tanımlamalar yapar. Kendi ülkesinde (Slovenya) yazınsal folklorun görünümlerini ortaya koymaya dönük çalışmaların eksiğini ve fazlasını değerlendirirken değişik folklorik türler arasındaki alışverişlerin doğasını kavramak ister. Folklorbilim (fr. folkloristique) adını verdiği disiplin, folkloru (folklor, folklorbilimden önce gelir), yani halk geleneklerini, göreneklerini somut (giysi, mimari, mutfak vb.) ya da somut olmayan (bayram, oyun, dans, inanış, şarkı, atasözü vb.) biçiminde öbeklendirerek inceleyen bir uğraş alanı olması, onu etnografya, yazınsal araştırmalar, etnikmüzikbilim, dilbilim vb. değişik disiplinlerin kavşağında buluşturmaya olanak sağlar. M. Stanonik, çalışmasında folklorbilimi ağırlıklı olarak görüngübilimsel bir çerçevede ele alır. Yazınsal folkloru inceleme nesnesini tanımladıktan sonra, Alan Dundes'un çalışmalarından yararlanarak, o da "folklorik olay" adını verdiği şeyi, her biri özgül bir yaklaşımı zorunlu kılan metin, doku ve bağlam üçgeninde konumlandırır. Metinsel bir sorgulamada dilbilimsel bir yaklaşımın gerekliğine vurgu yapar; ancak dilbilimin verilerinin folklorun doğasına uygun dönüştürülmesi zorunluluğuna dikkat çekmekten geri durmaz. Folklorda dilbilimin kullanımını kuramsal düzlemde irdelerken yazın ve yazınsal folklor arasındaki bir ayrımdan yola çıkar: Yazınsal olanın diliyle, "bir dilin tarihsel, toplumsal, ekinsel (kültürel) nedenlerle zaman ya da uzamda söyleyiş, dilbilgisi ve sözlük açılarından ayrımlaşmış biçimi" olarak tanımlanan lehçe arasında bir ayrımlaşma olsa da, yazın ve folklorun birbirleriyle etkileşim içerisinde olduklarını, birbirlerine zenginlik kattıklarına vurgu yapar, ardından dilin folklorda üstlenilme biçimini kuramsal bir görüngüde açıklamaya girişir. Ona göre, folklorun dille kurduğu canlı ilişki zenginleşmesinin temel yollarından birisidir. Bu açıdan folklorbilimin dilbilimle yakınlaşması olağanlaşır. Saussure'den, Chomsky'den esinlenen dilbilim çalışmaları bir iletişim biçimi olarak foklorun dilini kavramaya yönelik veriler sağlarlar. Bu yazının sınırları içerisinde Marija Stanonik'in Yazınsal Folklor adlı çalışmasında vurguladığı, dilbilim ve folklor arasında metin düzleminde gerçekleşen etkileşimlerde kimi girdi ve çıktılarının neler olduklarının kısaca dökümü yapılacaktır. Amaç, "çoğul olanın yazınbilimine" katkı sağlarken dilbilimsel unsurların folklor bağlamındaki kimi kullanım biçimlerini değişik kuramcılara gönderme yaparak ortaya koymaktır. Bir diğer amaç ise folklor bağlamında çalışan bir araştırmacının dil odaklı yazınsal folklor karşısındaki tutumunu, yöntem arayışını folklorbilimin görüngüsünde nasıl konumlandırdığını belirginleştirmektir

Literary Folklore

Marija Stanonik, in her Literary Folklore, a pluridisciplinary approach to a synchretic phenomenon, tries to determine, at the textual level, the differential position of several researchers of literary folklore, starting from the theoretical data of structural linguistics (partly semiotics). On the basis of research on various aspects of literary folklore, she proposes to arrive at a series of personal conclusions, to situate literary folklore in a coherent system. In explaining the ins and outs of the work devoted to the various aspects of literary folklore in her country, she also wishes to penetrate into the nature of the exchanges between the different folkloric genres. Folkloristic is used to group folklore, such as concrete traditions and customs (clothes, architecture, kitchen etc.) or abstract (festivals, games, dance, beliefs, song, proverbs etc); this perspective adopted by folkloristic makes it possible to classify folklore at a crossroads of disciplines where ethics, literary researches, ethnomusicology, linguistics, etc. intersect. As stated by A. Bernard, M. Stanonik “devotes most of his work to the phenomenology of this branch called” folkloristics “. To present the general scheme of the object of the study of literary folklore, Stanonik relies on the studies of Alan Dundes, she presents the “folkloric event” as an equilateral triangle whose sides are text, texture and context, each of which requires a specific approach. She underlines the importance of a multiple linguistic approach without neglecting the need for the transformation of linguistic data in accordance with the nature of folklore. To dissect the use of linguistics in the field of folklore, she starts from a distinction between literature and literary folklore. Although there is a differentiation between the literary language and the dialect, Stanonik does not fail to emphasize the interference between literature and folklore, which “enrich one another”, and “insists, in an always theoretical perspective, on the fundamental consideration of language for itself in folklore. For her, the living relationship of folklore with language is one of the means for its enrichment. In this perspective, it is quite normal that folkloristics should approach linguistics. The linguistic works inspired by Saussure and Chomsky’s studies provide data for the understanding of the language of folklore. Within the limits of this work, we intend to highlight the ins and outs of the interferences that occur on a textual level between linguistics and folklore as reported by Stanonik in her Literary Folklore. The aim is to see how linguistic elements are used in the context of folklore, including the contributions of the various theorists, to determine the methodological position adopted by a particular researcher working in literary folklore field

___

  • Aktulum, Kubilay, Metinlerarasılık/Göstergelerarasılık, Kanguru, 2011.
  • --------------------, Metinlerarası İlişkiler, Öteki, 1999.
  • Bayrav, Süheyla, Filolojinin Oluşumu, Multilingual, 1998.
  • Cadiot, Pierre ve Yves Marie Visetti, Motifs et proverbes : Essai de sémantique proverbiale, PUF, 2006.
  • Chomsky, Noam, Structures Syntaxiques, Seuil, 1979.
  • Courtés, Joseph, le Conte Populaire: poétique et mythologie, PUF, 1986.
  • Darbellay, Frédéric, Interdisciplinarité et Transdisciplinarité en Analyse du Discours, Slatkine, 2005.
  • Duncan, Emrich, “Folkl-Lore”: William John Thoms, California Folklore Quarterly Vol. 5, No. 4 (Oct., 1946).
  • Greimas, Algirdas Julien, Du Sens I, Seuil, 1970.
  • Greimas, Algirdas Julien, Du Sens II, Seuil, 1983.
  • Jakobson, Roman, Questions de poétique, Seuil, 1973.
  • Jolles, Andrée, les Formes Simples, Seuil, 1972.
  • Lévi-Strauss, Claude, l’Anthropologie Structurale, Pocket, 2003.
  • Molinié, Georges, Sémiostylsitique, l’Effet de l’art, PUF, 1998.
  • Propp, Vladimir, Masalın Biçimbilimi, çev. Mehmet Rifat-Sema Rifat, İş Bankası Yayınları, 2008.
  • Roukhomovsky, Bernard, Lire les formes brèves, Armand Colin, 2005.
  • Stanonik, Marija, le Folklore littéraire, Approche pluridisciplinaire d’un phénomène synhrétique, l’Harmattan, 2009.
  • Saussure, Ferdinand de, Genel Dilbilim Dersleri, çev. B. Vardar, Multilingual, 2001.
  • Salamon, Marcus, la Sémiotique Formelle du Folklore, approche linguisticomathématique, Klincksieck, 1978.
  • Vardar, Berke ve ötekiler, Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, ABC Kitabevi, 1988.