NÂBÎ’NİN “YOK” VE “YOKDUR” REDİFLİ GAZELLERİ

17. yüzyılda eski gücünü kaybetmeye başlayan Osmanlı Devleti'nde hemen her alanda sorunlar baş göstermiş, toplumsal yapı bu sorunlardan zarar görmüştür. 17. yüzyılın divan şairlerinden Nâbî yaşadığı dönemdeki değişikliklerden, sıkıntılardan, olumsuzluklardan etkilenerek toplumda gördüğü aksaklıkları, zaman zaman şiirlerine de yansıtmıştır. Şiirlerinde onun gözünden toplumsal düzendeki bozulmaları görmek mümkündür. Hikemî şiirin temsilcisi olarak bilinen Nâbî, insanlara yol göstermek ister. Şiirleri aracılığıyla kimi zaman öğüt vererek kimi zaman da eleştirerek insanları uyarır, olumsuzluklardan uzaklaşmaya davet eder. Topluma, döneme, dönemin sanat anlayışına eleştirilerde bulunarak, kişisel ve toplumsal yozlaşmaya dikkat çeker. Divan şiirinin ahenk unsurlarından redif, aynı zamanda şiirlerde konu bütünlüğünün sağlanmasına yardımcı olur. Bu bağlamda divan şairlerinin bilinçli redif seçimiyle şiirde anlatımı güçlendirmek istedikleri görülür. Divan şairleri redifle şiirlerinde yeniliklere yer verebildikleri gibi daha önce söylenmiş olanı farklı biçimde söyleme imkanı da bulmuşlardır. Nâbî, gazellerinde daha önce kullanılmış redifleri tercih etmesinin yanı sıra alışılmadık, farklı rediflerle de şiirlerinde anlam ve çağrışım zenginliğini yakalamıştır. Makalede Nâbî'nin "yok" ve "yokdur" redifli gazelleri incelenerek bu gazellerin redif bağlamında aynı anlamda olup olmadıkları, ortaklıkları, farklılıkları tespit edilmeye çalışılacaktır. Nâbî'ye ait yukarıda belirtilen özelliklerin söz konusu gazellerde bulunup bulunmadığı ve şairin redif seçimi üzerinde durulacaktır. Nâbî'nin gazellerinde kullandığı rediflerin olumsuz çağrışımlarının gazellerin içeriğiyle bağlantısı tespit edilmeye, duygu ve düşünce dünyasını yansıtmasına katkıları gösterilmeye gayret edilecektir

NABİ’S GHAZEL WITH “YOK” AND “YOKDUR” RYHME

Ottoman Empire, losing its old power in the 17th century, encountered problems in almost any area and the social structure was damaged by such problems. Affected by the changes, problems and negativity during the period he lived, Nabi, an ottoman poet in the 17thcentury, reflected the disruptions that he witnessed in the society to his poems from time to time. It is quite possible to see the disruptions in the society from his perspective in his poems. Nabi, also known as the representative of Hikemi poetry, wants to lead people. He sometimes warns people by giving advice and sometimes by criticizing them, further inviting them to move away from the negativity through his poems. Criticizing the society, period, sense of art during the period, he draws attention to the personal and social degeneration. Ryhme, being one of the rhythm means in Ottoman poetry, also helps ensuring the content integrity in poems. It is seen that the Ottoman poets wanted to improve the expression in poems with their deliberate choice of rhymes. Ottoman poets were able to have new methods as well as the possibility of expressing what has already been expressed before in a different way. Nabi not only did prefer the rhymes which have been used before, but also did he manage to reach a richness of expression and connotation with unusual and different rhymes. The article examines the ghazels of Nabi with the rhymes of “yok” and “yoktur” and attempts to determine whether such ghazels are the same in the sense of rhymes, further determining their similarities and differences. It will be focused on whether the characteristics pertaining to Nabi mentioned above exist in subject ghazels and the choice of rhymes of the poet. It will be attempted to determine the connection between the negative connotations of the rhymes used by Nabi in his ghazels and the contents of the ghazels, as well as showing his contributions on reflecting his own world of opinion and emotions

___

  • BİLKAN, Ali Fuat, Nâbî Hikmet-Şair-Tarih, Akçağ Yayınları, Ankara, 1998.
  • BİLKAN, Ali Fuat, ġadi Aydın, Sebk-i Hindî ve Türk Edebiyatında Hint Tarzı, 3F Yayınevi,Ġstanbul, 2007.
  • Bosnalı Alaeddin Sabit Divanı, (hzl. Turgut Karacan), Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları, Sivas,1991.
  • Bosnalı Âsım Divanı, İnceleme-Tenkitli Metin (hzl. Orhan Kurtoğlu), Bizim Büro Yayınevi,Ankara, 2012.
  • COŞKUN, Menderes, Sözün Büyüsü Edebî Sanatlar, Dergâh Yayınları, Ġstanbul, 2007.
  • DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara,2004.
  • DİLÇİN, Cem, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1986., “Divan ġiirinde Gazel”, Türk Dili, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1986.
  • Fehîm-i Kadîm Divanı, (hzl. Tahir Üzgör), Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara, 1991.
  • KAPLAN, Mehmet, Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 1, Dergâh Yayınları, Ġstanbul, 1997.
  • KURNAZ, Cemal, Divan Edebiyatı Yazıları, Akçağ Yayınları, 1997.
  • MENGİ, Mine, Dîvân Şiiri Yazıları, Akçağ Yayınları, Ankara, 2010. Mezâkî, Hayatı, Edebî Kişiliği ve Divanı’nın Tenkidli Metni, (hzl. Ahmet Mermer), Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara, 1991.
  • MUALLİM NACĠ, Istılahat-ı Edebiyye-Edebiyat Terimleri, Ankara, Akabe.
  • Nâbî Dîvânı, (hzl. Ali Fuat Bilkan), C.I-II, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ġstanbul, 1997.
  • Nâ’ilî Divanı, (hzl. Haluk Ġpekten), Akçağ Yayınları, Ankara, 1990.
  • Nef’î Divanı, (hzl. Metin AkkuĢ), Akçağ Yayınları, Ankara, 1993.
  • OLGUN, Tahir, Edebiyat Lügatı, Enderun Kitapevi, Ġstanbul, 1973.
  • ONAY, Ahmet Talat, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar ve İzahı, Türkiye Diyanet VakfıYayınları, Ankara, 1992.
  • PAKALIN, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C. II, M.E.B Yayınları,Ġstanbul, 1993.
  • PALA, Ġskender, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Ötüken Yayınları, Ġstanbul, 2000. Şeyhülislâm Yahyâ Divanı, (hzl. Hasan Kavruk), Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001.
  • TANPINAR, Ahmet Hamdi, XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Çağlayan Kitabevi, Ġstanbul, 1976.