SUÇ VE CEZA KAVRAMLARI BAĞLAMINDA NASREDDİN HOCA FIKRALARININ TAHLİLİ
Suç ve ceza kavramları, insanlık tarihiyle birlikte anılır ve ceza hukukunun temelini oluşturur. Cezalandırılan eylem şeklinde tanımlanan suç töreye, ahlaka ve yasalara aykırı davranışlar ile ilgilidir. Topluma zarar veren eylemlerin kaldırılmasını öngören ceza hukukuyla kaosa neden olan birey cezalandırılarak toplum düzeni ve güvenliği yeniden sağlanır. Edebî türler, hayatın izlerini taşıyan kurgusal eserlerdir. Anlatmaya dayalı türler içerisinde ele alınan suç ve ceza konusu, çeşitli yaptırım dolu örneklemelerle bireyi uyuma davet ederken toplum düzenine aykırı davranışlar ve bunların cezalarına dair somut bilgiler verir. Bir tip etrafında anlatılan ve birer kültürel bellek mekânı olan fıkralarda, suç ve ceza olgusu mizah penceresinden işlenir. Fıkralar, gerçek hayatın izlerini taşıyan yaşanmışlıklarla doludur. Kısa fakat yoğun anlatımlı türler olan fıkralar, sorunlu bireyi eleştirirken okuyucuya kendisini görmesini sağlayan bir ayna görevini üstlenir. Fıkra tipleri ana merkezde rol alarak toplumun problemlerini dile getirme, eleştirme, çözümler üretme ve ironik mesajlarla okuyucuyu farkındalığa ulaştırma amacına hizmet eder. Türk toplumunun sosyal gerçekleri ile özdeşleşerek toplumsal bilinçaltının güçlü bir sözcüsü olan Nasreddin Hoca da fıkralarda çok yönlü kişiliği ile kamu düzeninin koruyucusu ve hukukun uygulayıcısı olarak yer alır. Nasreddin Hoca, toplumu rahatsız eden her türlü eylemi, şahsı ya da kurumu mizah penceresinden hiç çekinmeden eleştirir/cezalandırır. Nasreddin Hoca’nın cezalandırdıkları kişiler arasında devlet adamları, hırsızlar ve yöneticiler bulunur. Kimi zaman Hoca’nın eşeği/öküzü de cezalandırılanlar arasında yer alır. Nasreddin Hoca fıkralarında görülen rüşvet, hırsızlık vb. ceza gerektiren olayların alt yapısında Nasreddin Hoca’nın yaşadığı/yaşatıldığı yüzyıldaki tarihî, sosyokültürel hayatın izleri vardır. 13. yüzyılda görülen Haçlı savaşları, 1243 Kösedağ savaşının yenilgisi, Moğolların baskısı, devlet yönetiminin bozukluğu vb. tarihi ve sosyal olayların halk üzerinde yarattığı olumsuz etkiler fıkralara da yansıtılmıştır. Anadolu insanının bunalımlarla dolu bu karanlık çağda tutunduğu en büyük dal Hz. Mevlana’nın, Yunus Emre’nin hikmet dolu sözleri, Nasreddin Hoca’nın güldürürken düşündüren ve eğiten fıkralarıdır. Söz konusu âlimler sevgi, hoşgörü ve inanç gücü ile halka ulaşarak onlara azim, yaşama sevinci, ayakta durabilme gücü vermeyi hedeflemiş, işlenen suçların son bularak hata yapan bireyin topluma kazandırılması için çaba sarf etmiştir. Nasreddin Hoca fıkralarında tespit edilen suç ve ceza örnekleri O’nun yaşadığı/yaşatıldığı yüzyılın yansımaları olup yazılı hukuk ile sözlü hukukun benzerliğini göstermektedir. Nasreddin Hoca fıkralarında ceza, bireylerin davranışlarına yön vermek/değiştirmek, geç kalan adaleti tesis etmek, toplumsal düzeni korumak, sosyal denetimi sağlamak vb. üzerine uygulanmıştır. Söz konusu cezalar ile karşıt değerdeki bireyler eleştirilerek ahlak kurallarını çiğneyen, toplum bütünlüğünü bozan ve yalancı şahitlik eden kötücül tipler cezalandırılmış ve hukuki farkındalık yaratılmıştır. Nasreddin Hoca fıkralarında görülen suç ve cezaların çeşitlilikleri mizah, ironi, kara mizah ve gülme ilişkisine bağlı olarak aktarılırken yaşanılan dönemin ekonomik, kültürel, siyasi ve toplumsal bozuklukları eleştirilmiştir. Böylece tekrarlanan hatalar, bozulan düzenin sebepleri sorgulatılarak yöneten-yönetilen açısından bireylerin farkındalığa varması ve doğru yolu bulması hedeflenmiştir. Bu çalışmanın amacı, Nasreddin Hoca fıkralarında suçlar ve bu suçlara uygulanan cezaları tasnif etmektir. Çalışmada nitel araştırma ve yorum bilim yöntemi kullanılmış ve çeşitli kaynaklarda yer alan Nasreddin Hoca fıkraları incelenmiştir. Nasreddin Hoca fıkralarında sosyal içerikli suçlar (hırsızlık/gasp, mala zarar verme, yalancı şahitlik, iftira atma vb.) ve devlete karşı işlenen suçlar (görevi kötüye kullanma, rüşvet, zimmete para geçirme, halka zulüm vb.) olmak üzere iki temel suç türü tespit edilmiştir. Söz konusu suçlara karşı dövme/dayak atma, eşeğe bindirme, alaya alma, kınama, hakaret etme, gülme vb. cezai müeyyideler uygulanmıştır. Nasreddin Hoca fıkraları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, yazılı hukuk ile sözlü hukukun benzer olduğu tespit edilmiştir. Metinlerde ahlak kurallarını çiğneyen, toplum bütünlüğünü bozan ve yalancı şahitlik eden kötücül tipler cezalandırılarak hukuki farkındalık yaratılmaya çalışılmıştır.
The Analysis of Anecdotes of Nasreddin Hodja in The Context of the Concepts Crime and Punishment
The concepts crime and punishment are mentioned together with human history, and constitute the basis of criminal law. Crime, which is defined as a punished act, is related to behaviors that are against customs, moral and laws. The individual who causes chaos is penalized with the criminal law that foresees the abolishing of acts that damage the society, and the society order and security are ensured again. Literate types are fictious works that bear the traces of life. The subject of crime and punishment, which is considered within the types based on narration, invite the individual towards harmony with various examples full of sanctions, giving concrete information on behaviors that act in violation of social order and their punishments. The crime and punishment phenomena are mentioned through humor in anecdotes described around a type. Anecdots are full of lived phenomenon that carry the traces of real life. Being a type that is concise yet full of intense narration, anecdotes criticize the individual and thus act as a mirror that enables the reader to see himself/herself. Anecdote types take a role at the main center, serving to the purpose of pronouncing and criticizing the problems of the society, generating solutions and taking the reader towards realization with ironical messages. Anecdotes are also a place of cultural memory. Nasreddin Hodja, who was a strong spokesman with multiple personality for the social subconscious identifying with the social realities of Turkish society, was often the guardian of public order and the enforcer of the law in his anecdotes. Nasreddin Hodja criticizes/punishes any actions that disturb the community without hesitating through the perspective of humor. Among those he punished, there are judges, statesmen, thieves, rulers as well as donkeys/oxen. In the background of punitive events seen in Nasreddin Hodja’s anecdotes such as bribery and theft, there are traces of historical and socio-cultural life of the century when Nasreddin Hodja lived/was cherished. The negative effects of historical and social events on the public such as the Crusades of the 13th century, the defeat in the Kösedağ War in 1243, the pressure of Mongols, the disorder of the state governance, etc. were also reflected in the anecdotes. The greatest basis that Anatolian people stood on in this dark age full of depressions were the wisdom-filled words of Hz. Mevlana and Yunus Emre and the anecdotes of Nasreddin Hodja that make you think and educate while making you laugh. The aforementioned scholars aimed to reach the people with the power of love, tolerance and belief and to give them tenacity, joy of life and the power to stand, and they endeavored to reintegrate the individual, who made a mistake, into society by ending the crimes committed. The examples of crimes and punishments identified in Nasreddin Hodja’s anecdotes are the reflections of the century in which he lived / was cherished, and show the similarity of written law and oral law. Punishment in the anecdotes of Nasreddin Hodja have been imposed on directing/changing the behaviors of individuals, establishing the delayed justice, maintaining social order, ensuring social control, etc. The individuals with opposing values have been criticized with the aforementioned punishments, and the malevolent types who broke the moral rules, disrupted the integrity of the society and gave false testimony have been punished and legal awareness has been created. While the diversity of crimes and punishments seen in Nasreddin Hodja’s anecdotes were being conveyed based on the relationship of humor, irony, black humor and laughter, the economic, cultural, political and social deformities of the period lived in have been criticized. Thus, the aim is to raise awareness of individuals and enable them to find the right way in terms of governing-governed, by questioning the reasons for the repeated mistakes and the disrupted order. The purpose of this study is to classify the crimes and penalties in the anecdotes of Nasreddin Hodja. In this study, qualitative research method and hermeneutics method are used and also it is also analysed from Nasreddin Hodja anecdotes in various sources. Two basic types of crimes were identified in the anecdotes of Nasreddin Hodja; crimes with social context (theft/extortion, damaging property, perjury, slander, etc.), and crimes against the state (misconduct, bribery, embezzlement, cruelty towards public, etc.). Criminal sanctions like tattooing, riding on donkey, ridiculing, condemnation, insulting, laughing, etc. were applied against these crimes. As a result of the investigations on the anecdotes of Nasreddin Hodja, it is seen that written and oral laws were similar. In the texts, legal awareness was raised by punishing evil types who violated ethical codes and the integrity of society and did perjury.
___
- Arık, Ferda Şamil. “Eski Türk Ceza Hukukuna Dair Notlar 1 Suçlar ve Cezalar”. Tarih Araştırmaları Dergisi (1995): 1-50.
- Bergson, Henri. Gülme. (Çev. Yaşar Avunç). İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1996.
- Demirbaş, Timur. Ceza Hukuku Genel Hükümler. İstanbul: Seçkin Yayıncılık, 2016.
- Douglas, Mary. Saflık ve Tehlike Kirlilik ve Tabu Kavramlarının Bir Çözümlemesi (Çev. Emine Ayhan). İstanbul: Metis Yayınları, 2005.
- Dökmen, Üstün. İletişim Çatışmaları ve Empati, İstanbul: Sistem Yayıncılık, 1994.
- Dönmezer, Sulhi. Sosyoloji. İstanbul: Beta Basım Yayıncılık, 1990.
- Duman, Mustafa. Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası. İstanbul: Heyamola Yayınları,2008.
- Dursun, Aysun. Türk Halk Hukuku. İstanbul: Ötüken Yayınları, 2016.
- Ercan, İsmail. Ceza Hukuku. İstanbul: İkinci Sayfa Yayınları, 2009.
- Freud, Sigmund. Espriler ve Bilinçdışı İle İlişkileri.(Çev. Emre Kapkın).İstanbul:Payel Yayınevi, 2012.
- Hafızoğulları, Zeki. Ceza Normu Normatif Bir Yapı Olarak Ceza Hukuku Düzeni. Ankara: Seçkin Kitabevi, 1987.
- Kabacalı, Alpay. Bütün Yönleriyle Nasreddin Hoca Hayatı Kişiliği Fıkraları. İstanbul: Özgür Yayın Dağıtım, 1991.
- Kanat, Cüneyit. Ortaçağ Türk Devletlerinde Suç ve Ceza. İstanbul: Küre Yayınları, 2013.
- Karabaş, Seyfi. Bütüncül Türk Budunbilimine Doğru. Ankara: Pan Matbaacılık, 1981.
- Kara Düzgün, Ülkü. “Nasreddin Hoca Fıkralarında Siyasal Eleştiri”. Türk Fıkra Kültürü Tanım-Tahlil- Yöntem. Ankara: Akçağ Yayınları (2017): 139-147
- Kierkegaard, Soren. İroni Kavramı. (Çev. Sıla Okur). Ankara: İmge Kitapevi, 2009.
- Koşum, Adnan. “Bir Hukukçu Olarak Nasreddin Hoca”. 21. Yüzyılı Nasreddin Hoca ile Anlamak. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları (2009): 470-484
- Kurgan, Şükrü. Nasrettin Hoca. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1986.
- Ögke, Ahmet. “Mevlana’nın Mesnevi’sinde ‘Öküz’ Metaforu”. Tasavvuf İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi (2008): 9-22.
- Öğüt Eker, Gülin. “Mizah, Tanrı’dan Bir Armağan mı Yoksa Şeytanın Getirdiği Bir Ceza Yöntemi mi? Sosyal Normların Cezalandırma Yaptırımı Boyutunda 'Sosyal Ceza Olarak’ Gülme”. Folklor/Edebiyat (2017): 49-62.
- Öğüt Eker, Gülin. İnsan Kültür Mizah: Eğlence Endüstrisinde Tüketim Nesnesi Olarak Mizah. Ankara: Grafik Yayınları, 2014.
- Öngören, Ferit. Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı ve Hicvi. Ankara: Yonca Matbaası, 1983.
- Özdemir, Nebi. “Mizah, Eleştirel Düşünce ve Bilgelik: Nasreddin Hoca”. Millî Folklor 87 (2010): 27-40.
- Özkan, İsa. Huca Nasreddin Mezeklere (Nasreddin Hoca Fıkraları). Ankara: Tika Yayınları, 1999.
- Rahimov, İlham. Suç ve Ceza Felsefesi. Ankara: Eko Avrasya Yayınları, 2014.
- Rorty, Richard. Olumsallık, İroni ve Dayanışma. (Çev. Mehmet Küçük-Alev Türker), İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1995.
- Sakaoğlu Saim ve Ali Berat Alptekin. Nasreddin Hoca. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, 2014.
- Seratlı, Tahir Galip. Mizahımızın Üç Ustası/Nasreddin Hoca, İncili Çavuş, Bekri Mustafa. İstanbul: Selis Kitaplar, 2004.
- Şimşek, Esma. “Yöneten-Yönetilen İlişkilerinde Nasreddin Hoca'nın Tutum ve Davranış Biçimi”. 21. Yüzyılı Nasreddin Hoca ile Anlamak. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları (2009): 811–824.
- Şimşek, Esma. “Hırsızlar ve Hırsızlık Olayları Karşısında Nasreddin Hoca”. Uluslararası Türk Lehçeleri Araştırma Dergisi (2018):138-148.
- Tokmakçıoğlu, Erdoğan. Bütün Yönleriyle Nasrettin Hoca. İstanbul: Geçit Kitabevi, 2004.
- Türkmen, Fikret. “Modern Mizah Teorilerine Göre Nasreddin Hoca Fıkralarının Yorumu”. Uluslararası Nasreddin Hoca Bilgi Şöleni (Sempozyum) Bildirileri 24-26 Aralık, İzmir, (Haz. Alev Kâhya Birgül). Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları (1996): 47-52.
- Uğur Çerikan, Fidan. “Gözüpek-Sivri Dilli-Uyanık Halk Adamı Tiplemesi Bağlamında Nasrettin Hoca Fıkralarıyla İle Kemal Sunal Filmlerinin Karşılaştırılması”. Erciyes Aylık Fikir ve Sanat Dergisi (2018): 22-33.