: 1930’lu yılların başlarında Cumhuriyet hükümeti, Prof. Albert Malche’ı İstanbul Darülfünunu’nda reform yapmakla görevlendirdi. Bu bağlamda Darülfünundaki kimi öğretim üyelerinin işine, çıkarılan bir yasa ile 31 Temmuz 1933’te son verildi. Albert Malche’ın Darülfünuna ilişkin raporuna dayanılarak (!), öğretim üyelerinin yarısından fazlası yaş sınırının aşılması, bilimsel yetersizlik (eser vermeme, akademik mesaide bulunmama, öğretim yöntemi eskiliği, yabancı dil bilmeme) ve devrimlerin gerisinde kalma gibi gerekçeler ileri sürülerek Darülfünundan çıkarıldılar. Boşalan kürsülere Hitler’in zulmünden kaçan Musevi kökenli Alman akademisyenler getirildi. Bu yazıda Üniversite Reformu’nda tasfiye edilen iki hekimin (Başkut ve Bilirer) kısa yaşamöykülerini bulacaksınız.

In the early 1930s, the Republic government, appointed Prof. Albert Malche to be the one to carry out a reform within the foundation of the University (Darülfünun) in Istanbul. In this context, a certain number of faculty members were dismissed on July 31, 1933 by a law enacted. According to Albert Malche’s report (!) regarding the University (Darülfünun), more than half of the faculty members were removed from the University (Darülfünun) with a variety of justifications; such as the violation of the age limit, or because they were deemed scholarly insufficient (a decrease in academic publishing, put less effort into academic studies, inefficient teaching methods, or a lack of an additional language), or simply fall behind the revolutions. The abandoned lecterns were reassigned instead, to the German academicians of Jewish origins, who have escaped the Hitler oppression. In this article, you shall find the life stories of two physicians (Başkut & Bilirler), who have faced the exclusion during the University Reform.