Tabersî’nin Kıraatlerin Hüccetinde Kullandığı Delillerin İncelenmesi

Tabersî (ö. 548/1154), Şiî tefsir geleneğinde ikinci orta dönem veya birinci dirâyet dönemindeki müfessirlerden birisidir. Çeşitli ilim dallarında geniş ilme sahip olan Tabersî, müfessir, muhaddis ve fakih olarak anılmıştır. Birçok eser kaleme alan Tabersî’nin tefsir alanında yazmış olduğu teliflerinden biri Mecmeü’l-beyân fî tefsiri’l-Kur’ân’dır. Bu kaynakta kıraatlere geniş bir şekilde yer veren müfessir, kıraatleri naklederken onların ihticâcında bazı deliller kullanmış ve kıraatlerin temellendirmesini bu çerçevede yapmıştır. İhticâc, kıraat farklılıklarının sahîhini zayıfından ayırarak sahîh kıraatleri tespit eden ve sahîh olarak kabul edilen bir vechi tercih etmede kıraatin isnâd, Mushaf hattı yanında diğer tüm naklî ve dilsel delillerle hüccetlendiren bir ilimdir. Tabersî, her sûrede âyetlerle ilgili öncelikle القراءة alt başlığı altında kıraatleri zikretmiş sonrasında ise الحجة ifadesiyle kıraatlerin hüccetini nakletmiştir. Bu şekilde müfessir, hemen hemen kıraatlerin zikredildiği her yerde dilsel ve nakli hüccetlerle onları delillendirmeye başvurmuştur. Nakli hüccetlerde isnad, Mushaf hattı, âyet, hadis, sahabe ve tabiûnun okuyuşlarını zikretmiştir. Dilsel hüccetlerde ise Arap şiiri, Arapça deyim, lehçe, sarf ve nahiv kurallarından faydalanmıştır. Bu çalışmada kıraatlerin ihticâcında kullanılan deliller Tabersî’nin Mecmeu’l-beyân adlı tefsiri örneğinde incelenmiştir.Özet: Şîanın önde gelen âlimlerinden biri olan Tabersî’nin (ö. 548/1154) tam adı Fadl b. Hasan b. Fadl et-Tabersî’dir.  O, Taberistan’da bazı rivâyetlere göre ise Kaşan ve İsfahân bölgeleri arasında Tefrîş adı verilen bir köyde doğmuştur. Doğduğu yer olan Taberistan’a nisbetle Tabersî; başka bir görüşe göre ise doğduğu yer olan Kaşan ve İsfehân arasında Tefrîş adı verilen ve Arapça’ya Tabris diye geçen Tabres’e nisbetle Tabresî denilmiştir. Müfessir; Emînü’l-islâm, Emînü’d-din ve Umdetü’l-Müfessirin lakaplarıyla da tanınmıştır. Ayrıca Tabersî, öldüğü yere nisbetle Sebzvârî; defnedildiği yere nisbetle Meşhedî ve Tûsî nisbetleriyle de anılmıştır. Birçok alanda yetkin olan Tabersî, kaynaklarda müfessir, muhaddis ve fakih olarak nitelendirilmiştir. İslami ilimlerde birçok eser kaleme alan müfessirin tefsir alanında yazmış olduğu eserlerinden biri Mecmeu’l-beyân fî tefsîri’l-Kur’ân’dır. Müfessir, mukaddimesinde “Tibyân nurundan faydalandığım bir kılavuzdur, ben de onun izlediği yöntemi esas alarak konuları kaleme alıyorum” ifadesiyle bu tefsirini Tûsî’nin (ö. 460/1067) et-Tibyân adlı eserinden istifade ederek telif ettiğini belirtmiştir. Ayrıca müellif, bu eserini kendisinin de ifadesiyle bir hayli yaşlanıp saçları ağardıktan sonra bazı dostlarının teşviki ile ve kendisinin de bu alandaki eksikliği görmesiyle yazmaya başlamış ve bunun için çok çaba sarfetmiştir. Şiî tefsir tarihindeki birinci dirâyet döneminde yazılan bu tefsir, şiî müfessirlerin önceki dönemlerine göre daha mutedildir. Bunun en temel göstergesi, Kur’ân’ın tahrif edildiği iddiasının bu dönemde kesin bir ifadeyle kabul edilmemesidir. İkinci önemli gösterge ise hulefâ-i râşidinin ilk üçü ile sahabîlerin bazılarına hakaret, onur kırıcı ifadeler taşıyan nakillere itibar edilmemesidir. Üçüncü önemli gösterge ise âyetlerin çoğunun lügavi tahlil, Arapça deyim ve şiirle delillendirme, kıraat vecihleriyle alakalı açıklamaların Ehl-i Sünnet ekolüne mensub müfessirlerin görüşleriyle büyük ölçüde örtüşür biçimde tefsir edilmiş olmasıdır.Tabersî, sûre içinde alt başlıklarla hemen hemen her âyette kıraat alt başlığı altında kıraatleri zikretmiş sonrasında ise hüccetuhu ifadesiyle kıraatlerin hüccetini nakletmiştir. Bu şekilde müfessir hemen hemen kıraatlerin zikredildiği her yerde dilsel ve nakli hüccetlerle onların ihticâcında bazı deliller kullanmış ve kıraatlerin temellendirmesini bu çerçevede yapmıştır. İhticâc, kıraat farklılıklarının sahîhini zayıfından ayırarak sahîh kıraatleri tespit eden ve sahîh kategorisinde zikredilen bir vechi tercîhte kıraatin isnâd, Mushaf hattı ve diğer tüm naklî ve dilsel hüccetleriyle temellendiren bir ilimdir. İhiticâc olgusu ihticac bi’l-kırâât ve ihticac li’l-kırâât olmak üzere iki çeşittir. İhticâc li’l-kırâât bir okuyuş veçhinin tespit ve tercihinde isnad, Mushaf hattı, Arap dili, sarf -nahiv kaideleri, lehçe farklılıkları gibi dilsel hüccetler ile âyet, hadis, kıraat, Arap kelamı ve şiiri gibi nakli hüccetlerin kullanılmasıdır. İhticâc bi’l-kıraat ise kıraatlerin ilim dalının herhangi bir meselesi için delil olarak kullanılmasıdır. Tabersî, kıraat vecihlerinin sahihliğini ortaya koyan isnad ve resm-i Mushaf gibi tespiti hüccetlere de yer vermiştir. İsnad, kişinin kıraati kendisinden önce aldığı şahıslara nispet etmesidir. Bu nispet Hz. Peygamber’e kadar varmaktadır. İsnad zincirinde yer alan kişiler ise senedi oluşturmaktadır. Tabersî, kıraatin tespitinde sahih bir isnadın temel unsur olmasından hareketle mukaddimesinde şehirlerde meşhur olan kurrânın ve ravilerinin isimlerini verip Hz. Peygamber’e kadar varan isnad zincirlerini aktarmıştır. Tabersî’nin kıraatlerin tespiti hüccetinde kullanmış olduğu bir diğer unsur resm-i mushafdır. Müfessir, kıraatlerin hüccetini mushaf hattına uymak için, mushafta böyle yazıldı ifadelerini kullanarak Mushaf hattındaki yazılışları delil olarak kullanmıştır. Tabersî, kıraat vecihlerinin ihticâcıyla ilgili tercihi hüccetlere de yer vermiştir. Tercihi hüccetler, tespiti hüccetler vasıtasıyla sahihliği tespit edilen kıraatler arasında seçim yapmayı sağlayan delillerdir. Bu hüccetler tespiti hüccetlere dayalı ve müstakil olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. Müstakil hüccetler, tespit hüccetleriyle alakalı olmayıp kendi başlarına müstakil olarak iki sahih kıraatten birini tercih etmede kullanılan hüccet kategorilerini içermektedir. Bu kategoriler dilsel, nakli, akli ve özel hüccetler olmak üzere dört kısma ayrılmaktadır. Tabersî, tercihi hüccet kategorisinde nakli delillerden ayet ile ihticâcda bulunmuştur. Müfessir, kıraatlerin ihticâcında bu metoda geniş bir şekilde yer vermiştir. O, bazen âyetin siyak ve sibakından bazen de diğer âyetlerdeki kullanımlarından delil getirerek kıraatlerin temellendirmesini yapmıştır. Tabersî, tercihi hüccet kategorisinde nakli delillerden Hz. Peygamber’in sözleriyle de ihticâcda bulunmuştur. Bu metotta müfessir, kıraat vecihlerini naklettikten sonra Hz. Peygamber’in sözlerinden örnek vererek istidlâlde bulunmuştur. Tabersî, tercihi hüccet kategorisinde nakli delillerden kıraatlerle de ihticâc da bulunmuştur. Bu bağlamda müfessir, kıraatleri naklettikten sonra “وهو قراءة” ifadesiyle sahabe ve tabiûnun okuyuşlarını zikretmiştir. Ayrıca bu metodda müfessir bazen seb‘a ve aşere kurrasına nispet edilen okuyuşları bazen de şâz olarak nitelediği okuyuşları zikrettikten sonra sahabe ve tabiunun kıraatleriyle bu okuyuşların tevcihini yapmıştır. Tabersî, tercihi hüccet kategorisinde nakli delillerden Arap şiirlerinden ve Arapça deyimlerden de geniş bir şekilde faydalanmıştır. Kıraatlerin tevcihinde kullanılan delillerden bir diğeri ise dilsel hüccetlerdir. Kıraatler, Arapça olarak nazil olan Kur’an-ı Kerim’in lafzıyla alakalı olduğundan Arap dili ile irtibatlıdır. Tabersî, kıraat vecihlerinin tevcihinde Arap diline ait olan sarf ve nahiv kaideleri, lehçesel farklılıklar gibi unsurlardan geniş bir şekilde faydalanmıştır. Müfessir, kelimelerin manalarıyla beraber lafzi özelliklerine de vurgu yaparak, Arapça dilbilgisinden faydalanmış; kıraat vecihleriyle alakalı sarfî ve nahvî izahlarda bulunmuş ve bu vecihlerle ilgili dilsel kuralları açıklamıştır.

The Review of Evidences That al-Tabarsī Used in The Argument of Recitations

al-Tabarsī is one of the glossators in the Shī‘ah gloss tradition in the second middle period or first sagacity period. al-Tabarsī who had a wide knowledge in the various knowledge branches was mentioned as a glossator, narrator of Mohammad’s all sayings, deeds and approvals and scribe. One of compilations that al-Tabarsī wrote it in the field of gloss is Macmau-l-bayān fī tafsīri-l-Qur’ān. The glossator who widely included the recitations in this work used some evidence related to their averment while he was reporting the recitations, and he made the recitations’ justification in the framework. The averment is a science which determines the correct recitations as distinguishing the correct one of recitation’s differences from the deficient one, and which founds an aspect of the correct category with all the other transferred and linguistic arguments of recitation in the predilection besides the imputation, the formal Qur’ān. Al-Tabarsī first mentioned the recitations under the subtitle of recitation related to the verses in each sura and then transferred the argument of recitations with the term of argument. So the glossator applied to give evidence on them with the linguistic and transferred arguments in each of the parts that the recitations were nearly mentioned. He mentioned the imputation, the Qur’ān lettering, verse, hadith, companion and natural people’s  readings. He used Arabic poetry, Arabic idiom, dialect, grammar and syntax rules for the linguistic arguments. In this study, the evidences which were used in the recitations’ averment are reviewed in the sample of al-Tabarsī’s gloss in the name of Majmau-l-bayān.    Summary: Full name of al-Tabarsī who was one of the leading scholar of Shī‘a is Fadl b. Hasan b Fadl al-Tabarsī. He was born in Thabaristan. According to some narration he was born in village named Tafrish which is between Kashan and Isfahan. He was called al-Tabarsī by reference to his  hometown Thabaristan, according to another opinion he was called al-Tabarsī which comes from his birth place known as Tafrish located between Kashan and Isfahan. Tafrish was translated into Arabic as Tabars. Also, the commentator was known with nicknames such as Amīnü’l-islām, Amīnü’d-dīn and Umdatü’l-Mufassīrīn. He was called Sebzevarī due to the place where he died and named Maşhadī and Ṭūsī because of the place where he was buried. Although he is proficient in many fields, he has been described in the sources as commentator, muhaddīth and faqīh. Mufassīr has written many works in Islamic sciences. one of his works written in the field of commentary is Mujmau-l-bayān fī tafsīri-l-Qurʾān. Mufassīr stated that he wrote this commentary by taking advantage of Ṭūsī 's (d. 460/1067) al-Tibyān by saying “It is a guide from which I benefited from Tibiān light, and I write the subjects on the basis of his method”. The author started to write this work with the encouragement of some of his friends after he had aged quite a bit and his hair turned white. and he saw a gap in this area. He spent a lot of effort to fill that gap. This commentary, written during the first dirayet of the Shī‘a exegesis, is more moderate than the previous periods of Shī‘a commentators. The most basic indicator of this is the definitive rejection of the falsification of the Qurʾān in this period. The second important indicator is that insults and degrading expressions about the first three of the hulafā-i rashid and some of the companions are not accepted. The third important indicator is that most of the verses have been interpreted in a manner that corresponds to the views of the Ahl al-Sunnah school in linguistic analyses and proved by appealing to Arabic poems and sayings.      al-Tabarsī mentioned recitation almost in all verses as a subtopic. He performed this in the surah by using subtopics. Then he has used “hujjatuhu” (its evidence) expression to narrate the evident of qirāʾāt. By doing so, commentator grounded qirāʾāts by using their evidences utilizing linguistic and narrative evidences in nearly every mentioned qirāʾāts. İhtijaj is a science that determines the authentic readings by distinguishing authentic readings from the weak ones, and that grounds the reading in the choice of an angle, which is mentioned in the authentic category, with isnād, Mushaf script and all other narrative and linguistic evidences. There are two types of ihtijaj which are ihtijaj bi-l-qirāʾāt ve ihtijaj li-l-qirāʾāt. İhtijaj li-l-qirāʾāt uses the linguistic evidences such as isnād, Mushaf line, Arabic language, consumables-nahiv pedestals, polish differences and the narrative evidences such as verses, hadith, qirāʾāt, Arabic words and poetry in determination and preference of a reading aspect. ihtijaj bi-l-qirāʾāt is the use of kıraa as evidence for any matter of science. al-Tabarsī has also mentioned  detection proofs which reveal the authentic ways of qirāʾāt like isnād and rasm al-mushaf. Isnād is attribution to whom take the qirāʾāt from previous persons. This proportion reaches up to the Prophet. The persons in the chain of isnād constitute this chain. al-Tabarsī has given in preface the names of the recitors and narrators, which are famous in the cities, based on the fact that an authentic attribute is the basic element in the determination of the qirāʾāh. Thus he passed on the chains of isnād that reached up to the Prophet. Another thing that al-Tabarsī used in the determination proof of qirāʾāh is rasm al-mushaf. The commentator has used the spelling of al-mushaf scripture as evidence by saying “written in al-mushaf like this”. al-Tabarsī, also mentioned preferable evidences about ways of qirāʾā’s proof. Preferred proofs, are evidence to make choosing between qirāʾāh whose authenticity is defined by means of determination proofs. These evidences are divided into two parts which are determination proofs-based and special. Special evidence has not relation with the determination proofs. It contains evidence categories used to prefer one of the two authentic qirāʾāh as special. These categories are divided into four parts: linguistic, transplant, mental and private. al-Tabarsī has evidenced with verses of narrative proofs in the preferred evidence category. The commentator has mentioned about this method for qirāʾā evidence extensively. He has grounded qirāʾāh by using verses. al-Tabarsī also has evidenced these matters by using words of the Prophet from narrative proofs in the preferred evidence category. In this method commentator has evidenced from hadith after mentioning qirāʾāh ways. al-Tabarsī evidences from narrative proofs with qirāʾāh preferred evidence category. In this context, the commentator mentioned recitation of companion and followers by saying his qirāʾāh after reporting qirāʾāh. Moreover, the commentator has sometimes mentioned recitations which is related with reading seven of the recitation and reading ten of the recitation sciences qurra recitation and sometimes mentioned recitations which are known as shadhdh. Then, he has examined these recitations with the qirāʾāh of companions and followers. al-Tabarsī has benefited from narrative evidences, Arabic poetry and phrase in the preferred evidence category extensively. Another evidence used for examination of qirāʾāh is linguistic evidences. Qirāʾāh are related with Arabic language because it has connection with Qur’ānic wording which revelated in Arabic. al-Tabarsī has benefited from some things such as Arabic grammar rules and dialectic differences extensively. The commentator has benefited from Arabic grammar by emphasizing the meaning of the words with the literary features. He has explained grammar statement related with qirāʾāh aspects. He has also explained linguistic rules which are about aspects.    

___

  • Bağdatlı İsmail Paşa. Hediyyetü’l-ârifin esmâu’l-müellifîn ve âsaru’l-musannifîn. Beyrût: Dâru İhyâi’t- Türâsi’l-Arabî, 1955.
  • Begavî Ebû Muhammed Hüseyin b. Mes’ûd. Me‘âlimu’t-tenzîl. thk. Muhammed Abdullâh en-Nemîr, Osman Cum’a Dâmiriyye ve Süleyman Müslim el-Harş. Riyâd: Dâru Teybe, 1409.
  • Bennâ, Ahmed b. Muhammed ed-Dimyâtî. İthâfu fudalâi’l-beşer fi’l- kırââti’l-erbeate aşer. thk. Enes Mahrâh. Beyrût: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 2011.
  • Bilmen, Ömer Nasuhi. Büyük Tefsir Tarihi ve tabakâtü’l-müfessirîn. İstanbul: Bilmen Yayınevi, 1973. Cerrahoğlu, İsmail. Tefsir Tarihi I. Ankara: Fecr Yayınevi, 1996.
  • Cevherî, İsmâîl b. Hammâd. es-Sıhâh tâcü’l-lüğa ve sıhâhü’l-arabiyye. thk. Ahmed Abdulğafûr Attârî. Beyrût: Darü’l-ilm li’l-melâyîn, 1085.
  • Çetin, Abdurrahman. Kur’ân-ı Kerim’in İndirildiği Yedi Harf ve Kıraatlar. İstanbul: Ensar Neşriyat, 2013.
  • Dağ, Mehmet. Geleneksel Kıraat Algısına Eleştirel Bir Yaklaşım. İstanbul: İsam Yayınları, 2011.
  • Eren, Hasan- Gözaydın, Nevzat.Türkçe Sözlük. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1988.
  • Ferrâ, Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Ziyâd. Me‘âni’l-Kur’ân. Beyrût: Âlemü’l-kütüb, 1983.
  • Hânsârî, Mirzâ Muhammed Bâkır el-Musevî. Ravdâtü’l-cennât fî ahvâli’l-ulemâi ve’s-sâdât. Tahran: Müessesetü İsmailiyyan, ts.
  • İbn Atiyye, Ebû Muhammed Abdülhak b. Ğâlib el-Endelüsî. el-Muharraru’l-vecîz fî tefsîri’l-kitâbi’l-’azîz. thk. Abdü’s-Selâm Abdü’ş-Şâfî Muhammed. Beyrût: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 2001.
  • İbn Ebî Meryem, Nasr b. Alî eş-Şirâzî. el-Mûdâh fî vucûhi’l-kırââti ve ilelihâ. thk. Ömer Hamdân Kubeysî. Cidde: Cemââtü’l-Hayriyye, 1414/1993.
  • İbn Hâleveyh, Ebû Abdullâh Hüseyin b. Ahmed. Muhtasar fî şevâzzi’l-Kur’ân min kitâbi’l-bedî‘. Kahire: Mektebetü’l-mütenebbî, ts.
  • İbn Manzûr, Cemâlu’d-Dîn b. Muhammed, Lisânü’l-arâb, 6 cilt. Kahire: Darü’l-Meârif, 1119.
  • İbn Mücâhid, Ebû Bekir Ahmed b. Mûsâ b. el-Abbâs. Kitâbü’s-seb‘ fi’l-kırâât. thk. Şevkî Dayf. Kâhire: Dârü’l-meârif, 1119.
  • İbnü’l-Cezerî, Şemsuddîn Ebü’l-Hayr Muhammed b. Muhammed b. Ali. en-Neşr fî’l- kırââti’l-‘aşr. thk. Ali Muhammed Dabbâ. Beyrût: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, ts.
  • İsfahânî, Mirza Abdullah Efendi. Riyâzu’l-ülemâ ve hıyâzü’l-füdelâ. Kum: 1403.
  • Kâtib Çelebi (Hacı Halîfe), Mustafa b. Abdullâh. Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütüb ve’l—fünûn. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, ts.
  • Kehhâle, Ömer Rıza. Mu’cemu’l-müellifîn terâcimu musannifi’l-kütübi’l-Arabiyye. Dımaşk: Müessesetü’rRisâle 1376/1957.
  • Muhsin el-Emîn, Ebû Muhammed el-Bâkır Muhsin b. Abdilkerîm b. Alî el-Hüseynî el-Âmilî. A‘yânu’ş-şîa. Beyrût: Dârü’t-Teâruf, 1403/1983.
  • Nüveyhid, Adil. Mu’cemu’l-müfessirîn min sadri’l-İslâm hatta el-asri’l-hadîr. y.y.: Müessesetü Nüveyhidu’s-Sekafiyye, 1403/1983.
  • Öztürk, Mustafa. “Şiî-İmâmî Tefsir Kültürünün Genel Karakteristikleri”. Tarihten Günümüze Kur’ân’a Yaklaşımlar. İstanbul: İlim Yayma Vakfı Kur’an ve Tefsir Akademisi Yayınları, 2010.
  • Râzî, Ebû Abdullâh Fahreddîn Muhammed b. Ömer. Mefâtîhu’l-ğayb. Lübnan: Dârü’l-fikr, 1981.
  • Saylan, Nesrişah, “Tabersi Tefsirinde Hz. Ali’ye Nisbet Edilen Kıraatlerin İncelenmesi” Türk Kültürü ve Hacı Bektaşi Veli Dergisi 87 (2018).
  • Subhi, Salih. Mebâhis fî ulûmi'l-Kur'ân. Beyrut: Daru'l-ilm li'I-Melayin, 1977.
  • Süyûtî, Celaluddin Abdurrahman b. Ebi Bekir. el-itkân fî ulûmi'l-Kur'ân. Medine: Merkezü'd-Diraseti'IKur'aniyye, 1426.
  • Şelebî, Abdülfettâh İsmâîl. el-İhticâc li’l-kırâât. y.y.: Mecelletü Bahsi’l-İlmi ve’t-Turâsi’l-Arabî, ts.
  • Taberî, Ebû Cafer b. Cerîr Muhammed b. Cerîr. Câmi‘u’l-beyân ‘an te’vîli âyi’l-Kur’ân. thk. Abdullâh b. Abdülmuhsin et-Türkî. Kahire: Dâru’l-hicr, 2001.
  • Tabersî, Ebû Alî Fazıl b. Hasan. Mucmeu’l-beyân fî tefsîri’l-Kur’ân. 10 cilt. Beyrût: Dârü’lmurtezâ, 1427/2006.
  • Tefrîşî, Seyyid Mustafa b. el-Hüseyin el-Huseynî. Nakdü’r-ricâl. Kum: Müessesetu Âli’l-Beyt li İhyâi’tTurâs, 1418.
  • Tûsî, Ebû Ca‘fer Muhammed b. Hasan. et-Tibyân fî Tefsîri’l-Kur’ân. 10 cilt. Beyrût: Dârü ihyâi’t-türâsi’lArabî, ts.
  • Ünal, Mehmet. “Bir Kıraat Terimi Olarak Hüccetin Kavramsal Alanı ve Tarihsel Gelişimi”. İslami Araştırmalar Dergisi 17/1, (2004).
  • Yılmaz, Musa Kazım. “Tabresî ve Tabatabâî’de İmâmiyye Tefsiri”, Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi, 1985.
  • Zeccâc, Ebû İshâk İbrâhîm b. es-Serî b. Sehl. Me‘âni’l-Kur’ân ve i‘râbüh. thk. Abdülcelîl Abduh Şelebî. Beyrût: Âlemü’l-kütüb, 1408/1988.
  • Zehebî, Muhammed Hüseyin. et-Tefsîr ve’l-müfessirûn. Kahire: Mektebet-ü Vehbe, ts.
  • Zemahşerî, Ebü’l-Kâsım Cârullâh Mahmûd b. Ömer b. Ahmed. el-Keşşâf ‘an hâkâiki ğavâmizi’t-tenzîl ve ‘uyûni’l-ekâvîl fî vücûhi’t-te’vîl. thk. Âdil Ahmed Abdülmevcûd, Alî Muhammed Muavviz. Riyâd: Mektebetü’l-Ubeykân, 1998.
  • Zerkeşi, Bedruddin Muhammed b. Abdillah. el-Bürhân fî ulûmi’l-Kur’ân. thk. Muhammed Ebü'I-Fadl İbrahim. Kahire: Mektebetü Dari't-Türas, ts.
  • Ziriklî, Hayreddin. el-A’lâm kâmûsu terâcim li-eşheri’r-ricâl ve’n-nisâ mine’l-Arabî ve’l-musta’ribîn ve’lmüsteşrikîn. Beyrût: Dâru İlm li’l-Melâyîn, 2002.