Usul-i Hadis’ten Hadis Tarihi’ne: Dârülfünun İlahiyat’ta Hadis Tarihi Dersleri

1924 yılında Tevhid-i Tedrisât kanunu ile medreselerin kapatılması ve İstanbul Dârülfünunu İlahiyat Fakültesi’nin kurulmasıyla birlikte özellikle İslami ilimler alanında bir dönüşümün amaçlandığı söylenebilir. Üniversite’ye geçiş sürecinde genelde İslami ilimler özelde hadis alanında yapılan değişiklikler özellikle ders isimlerinin hadis-i şerif ve usûl-i hadîs’ten hadis ve hadis tarihine çevrilmesi hadis eğitiminde de yeni bir döneme girildiğini göstermektedir. Nitekim derslerin bu şekilde isimlendirilmesiyle birlikte hadis tarihi literatürünün de oluşmaya başladığı görülmektedir. Özellikle hadis ve hadis tarihi derslerinde hazırlanmış olan metinlere ulaşılması ve bu metinlerin arasında durduğu yerin değerlendirilmesi Cumhuriyet’in ilk yıllarında hadis eğitiminde nasıl bir dönüşüm yaşandığının cevabını verecektir. Nitekim bu dönemde mezkûr derslerin hocaları tarafından yazılan ve derslerde takrir edilen İzmirli İsmail Hakkı’nın Hadis Tarihi ve Hüseyin Avni Arapkirli’nin el-Bugyetu’l-hasîs fi Târîhi’l-hadîs isimli eserleri hem Türkçe hadis tarihi literatürüne öncülük etmekte hem de 1924-1933 yıllarını kapsayan Dârülfünun İlahiyat Fakültesi dönemi hadis anlayışının tespit edilmesinde temel kaynak olma özelliği taşımaktadır. Bu çalışmada mezkûr eserlerin metin analizleri yapılarak tümevarım metodu uygulanmaya çalışılacaktır. Bu yapılırken ise müderrislerin fikri alt yapılarını yansıttığı düşünülen hususlara temas edilecektir. Böylece dönemin hadis tarihi derslerinin gelenek ve modern arasında nerede durduğu belirlenmeye çalışılacak ve hadis eğitiminin pratikte nasıl bir eğitim verdiğini değerlendirilecektir.Özet: 1923 yılında Cumhuriyet’in kurulmasının ardından 1924 yılında ilan edilen Tevhîd-i Tedrisât kanunu ile medreselerin ilga edilmesi sonucunda İstanbul Dârülfünunu İlahiyat Fakültesi açılmıştır. Bu fakültenin açılması ile İslami İlimler alanındaki eğitim modern diye isimlendirilebilecek yeni bir zeminde varlığını 1933 yılına kadar sürdürmüştür. Bu çalışmada, 1924-1933 yılları arasındaki Dârülfünun İlahiyat Fakültesi’nde verilen Hadis ve Hadis Tarihi derslerinden Hadis Tarihi derslerinin izleri sürülmeye çalışılmıştır. Dönemin hadis tarihi derslerinin kısa bir tarihçesi verilecek ve derslerde okutulan eserlerin metin analizinin yapılması sağlanacaktır. Bu yapılırken ise derslerin hocaları tarafından ders notu olarak kaleme alınan İzmirli İsmail Hakkı’nın Hadis Tarihi ve daha önce gün yüzüne çıkartılmamış olan ancak ilk defa bu makalede ele alınan Hüseyin Avni Arapkirli’nin el-Bugyetu’l-Hasîs fî Tarîhi’l-Hadis isimli çalışmaları esas alınmıştır.  Zikredilen bu eserler, Hadis Tarihi literatürünü başlatması açısından oldukça önemlidir. Bununla birlikte bu eserler Türkiye Cumhuriyeti’nde hadis alanında verilen ilk eserler olma özelliği taşımakta ve dönemin fikri alt yapısını ortaya çıkarmada önemli kaynaklar olma özelliği taşımaktadırlar. Öncelikle Dârülfünun bünyesindeki hadis derslerinin kısa bir tarihçesini vermek gerekirse ders isimlerindeki ve sürelerindeki değişikliğine dikkat çekilmesi gerekmektedir. İlahiyat Fakültesi’nin açılmasından önce kurulan Dârülfünun’larda ders isimleri Hadis-i Şerîf ve Usûl-i Hadis diye isimlendirilmiştir. Ayrıca bu dersler eğitim süresi olan dört sene boyunca müfredatta yer almıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra 1924 yılında kurulan Dârülfünun’da ise bu isim, Hadis ve Hadis Tarihi olarak değiştirilmiştir. Böylece klasik hadis usulü ilminden tarih yönü daha ağır bir hadis eğitimine başlanmıştır.  İlahiyat Fakültesi’nin açılışından 1931 yılına kadar Hadis ve Hadis Tarihi derslerinin iki sene ve haftada üç saat olarak işlendiği görülmektedir.  1931’den fakültenin kapatılmış olduğu 1933 yılına kadar ise dersler haftada iki saat olarak işlenmeye devam etmiştir. Eserlerin içeriğine bakıldığında ise İzmirli İsmail Hakkı’nın Hadis Tarihi isimli eserinde tarihsel bir tasnifi takip ettiği görülür. İlimler tasnifiyle konuya başlayan İzmirli, hadislerin yazılması ve tedvini gibi konulara temas etmektedir. Ardından hadis ilminin usul konularını da ayrıntılı bir şekilde temas etmektedir. Şia’nın hadis tarihine değinmekte ve hicri üçüncü asırdan itibaren hadis tarihinin genel bir haritasını çıkarmaktadır. Bu eser Şia’nın hadis tarihine ve özellikle ehl-i rey’in hadis anlayışına yer vermesi açısından da kendisinden önceki hadis eğitimi geleneğinden ayrılmaktadır. Ayrıca eserde hadis usulü kısmının geniş bir şekilde işlenmiş olması da sadece dersin muhtevasının sadece hadis tarihini kapsamadığını göstermesi açısından önemlidir.Bununla birlikte İzmirli’nin eserinde hadislerin yazılması, Buhârî eleştirisi, hadis tarih ilişkisi gibi tartışmalı konulara yer verdiği görülmektedir. Ancak bu konularda İzmirli, kendi yaklaşımını çok net bir şekilde ifade etmemektedir. Bunu yaparken görüşleri bir otoriteye dayandırma çabasında olduğu gibi konuyla ilgili muğlak ifadeler kullanarak kendi görüşlerini de satır aralarına gizlemektedir.  Örneğin, hadis tarihinin en önemli konularından biri olan hadislerin yazılması meselesinde ilk dönemlerde hadislerin sahabenin özel sayfalarında yazıldığını ifade etmektedir. Bu durum, hadislerin sahabe döneminde yazıldığı izlenimi veriyor olsa da daha sonra yapılan açıklamalarda ilk dönemlerde hadislerin bir yerde toplanıp yazılmadığını belirtmektedir. Özel sayfalar kısmını da açıklayan İzmirli bunun sahabenin kalplerinde saklı olan hadislere işaret ettiğini söylemektedir. Bir başka örnekte ise Buhârî’nin eserindeki rivayetlerin sahih olduğu hususunda herhangi bir şüphenin bulunmadığını belirtmektedir. Ancak ilerleyen sayfalarda Buhârî’nin eserinde hakkında olumsuz görüş beyan edilen raviler bulunduğunu belirtmekte ve Buhârî ile ilgili Dârekutnî’nin eleştirilerini sıralamaktadır. Zikredilen iki örneğe bakıldığında İzmirli’nin özellikle tartışmalı konularda biraz daha temkinli hareket ettiği söylenebilir. Eserine İzmirli gibi ilimler tasnifiyle başlayan Hüseyin Avni Arapkirli’ye gelindiğinde ise onun hadis usulü kısmını çok daha muhtasar bir şekilde aktardığı görülmektedir. Bunun yansıra özellikle hadis tarihinin Hz. Peygamber ve sahabe dönemini ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Ayrıca hicri üçüncü asır ve sonrasındaki hadis literatürünün oluşumu ile ilgili de eserde ayrıntılı bilgiler sunmaktadır. Hüseyin Avni’nin eserinde ele aldığı konular bağlamında meseleye bakıldığında ise eserin hadis tarihi konuları daha ağırlıklı bir şekilde oluşturulduğu söylenmelidir.  Kendisi eserinde İzmirli’nin aksine tartışmalı konulara çok fazla girmemektedir. Ancak hadis-tarih ilişkisi, hadislerin yazılması gibi bazı tartışmalı konulara yer yer değindiği de söylenmelidir. Konuyla ilgili görüşlerini daha net bir şekilde ortaya koyan Hüseyin Avni, hadis tarihini tarih ilminin bir alt başlığı olarak görmektedir. Hadislerin yazılması meselesinde ise öncelikle sahabeden konuyla ilgili aktarılan birbirine muhalif rivayetlere yer vermektedir. Ardından ise ilk dönemlerde Kur’an ile karışma endişesi bulunduğundan hadislerin genellikle yazılmadığını ve bu durumun Ömer b. Abdülaziz’in hilafetine kadar devam ettiğini açık bir şekilde belirtmektedir. Dolayısıyla eserlerinde farklı metotlar benimseyen her iki müellifin yeni bir metot arayışında oldukları söylenebilir. Zira İslami İlimler için yeni bir şey olan Hadis Tarihi derslerinin ve konuyla ilgili literatürün ilk örneklerinde böyle bir arayışın varlığı doğal karşılanmalıdır. Ancak bu isimlerin Osmanlı eğitim sisteminden geçtikleri ve oradaki birikim ile yeni bir sistemin içerisine dahil olmuş oldukları unutulmamalıdır. Dolayısıyla eski ve yeni arasında bir bir yerde durmaları, yukarıda belirtilen çekincelerin bir parçası olarak değerlendirilebilir.

From the Methodology of Ḥadīth to the History of Ḥadīth: The Courses of the History of Ḥadīth in Dār al-Funūn Theology

Dār al-Funūn Theology founded in 1924 was a modern educational institution which adopted both traditional and modern approach to Islamic Sciences. The changes in the field of hadīth during the process of transition to the university caused a change in the definitions and the titles of the courses such as from hadīth al-sharīf and usul al-hadīth to hadīth and the history of hadīth and the time allocated to each course was gradually reduced. The preparation of the texts by the teachers in the hadith history courses and their content will answer the question of whether there is a transformation in the field of hadīth in the early years of the Republic of Turkey. As a matter of fact, Izmirli İsmāʿīl Ḥaqqī’s History of Ḥadīth and Ḥuseyin ʿAvnīʿ Arapkīrli’s al-Buġya al-Hasîs fī Tārīh al-Hadīth which were written in this period, pioneered the studies based on the field of the history of hadīth in Turkish hadīth literature. In addition, these works are the main source in understanding the period. In this study, the mentioned works will be textually analysed through the induction method. Therefore, the subjects that would reflect the ideas of the teachers will be discussed. Thus, it will be tried to determine whether the courses of the history of hadīth are closer to tradition or modern ideas and, how the education of hadīth is practised.Summary: After the foundation of the Turkish Republic in 1923, the Faculty of Theology was opened at Istanbul University as a result of the abolition of madrasas issuing a law regarding to the Unification of Education announced in 1924. With the opening of this faculty, the education in the field of Religious Sciences continued its presence on a new foundation, which can be considered modern, until 1933. In this study, it was attempted to trace the courses of Ḥadīth and the History of Ḥadīth given in the Faculty of Theology at Istanbul University between 1924 and 1933. Firstly, a brief history of the courses will be given, and then it is among the purposes of this study to perform a textual analysis of the works written by the teachers of these courses. While doing this, Izmirli Ismail Hakkı's History of Ḥadīth, which was written as course notes and Huseyin Avni Arapkirli's al-Buġya al-Hasîs fī Tārīh al-Hadīth, which has not been known until discussed it this article for the first time, were focused on.  These works are very important in terms of initiating the History of Ḥadīth literature. Furthermore, these are the first works in the field of hadīth in the Turkish Republic, and they are very important sources for revealing the ideological infrastructure of the period. To begin with, it is necessary to attract attention to the change in the course names and duration if there is a need to briefly mention the history of hadīth courses in University. In the universities founded before the opening of the Faculty of Theology, the courses were named as Ḥadīth al-sharīf and usul al-hadīth. Besides, these courses were included in the curriculum for four years, which constituted the duration of the education. In the university founded in 1924 after the proclamation of the Republic, the name was changed as Ḥadīth  and the History of Ḥadīth. It is seen that the courses of Hadīth and the History of Hadīth were taught three hours a week for two years from the opening of the Faculty of Theology until 1931. From 1931 until 1933, when the faculty was closed, the courses continued to be given two hours a week. When the content of the works is viewed, it can be seen that Izmirli İsmāʿīl Ḥaqqī followed a historical system in his work History of Ḥadīth. Beginning the subject with the classification of sciences, Izmirli touches upon the topics such as the writing and codification of hadīths. Afterwards, he also deals with the methodology of in detail. He then mentions about the history of hadīth by Shiʿā and draws a general map of the history of hadīth as of the third century of the Islamic calendar. This work differs from the previous tradition of the education of hadīth in terms of including the Shiʿā’s  the history of hadīth and especially of ahl al-raʾy’s understanding of the hadīth. In addition, the detailed discussion of hadīth practice in the work is significant in terms of showing that the content of the course did not only cover the history of hadīth.Moreover, it is observed that Izmirli touched upon controversial topics in his work such as the writing of hadīth, Bukhari's criticism and hadīth-history relation. However, Izmirli does not express his approach to these topics so clearly. In doing so, he hides his views between lines, using ambiguous statements related to the topics while trying to base the views on authority.  For instance, he says that the hadīths were written on the special pages of the companions in the early periods when it comes to writing hadīths, which was one of the most important topics of the history of hadīth. Even though this gives an impression that the hadīths were written in the companion period, it is stated in the following explanations that the hadīths had not been gathered and written down in one place. Izmirli also says that they refer to the hadīths in the hearts of the companion. In another example, he mentions that there is no doubt about the accuracy of the narrations in Bukhārī's work. However, in the following pages, he states that there are narrators, who are not trustworthy, in Bukhārī's work and says Dāraqutnī's criticisms related to Bukhārī. When the aforementioned two examples are examined, it can be stated that Izmirli acted a bit more cautiously especially in controversial topics. When it comes to Ḥuseyin ʿAvnīʿ Arapkīrli, who starts his work with the classification of sciences as Izmirli does, it is seen that he discusses the part of practice much more briefly. Additionally, he gives more attention to Prophet Muhammad and companion period of the hadīth history. In his work, he also provides detailed information about the formation of the hadīth literature in the third century of the Islamic calendar and afterwards. When the issue is reviewed within the scope of the topics discussed by Ḥuseyin ʿAvnīʿ in his work, it is necessary to mention that the topics related to the history of hadīth were more dominant in the work.  Unlike Izmir, he does not allocate much space to controversial topics in his work. However, it should also be noted that he partly touched upon some controversial topics such as hadīth -history relation and writing of hadīths. Ḥuseyin ʿAvnīʿ considers the history of  hadīth as a sub-heading of history. Regarding the writing of  hadīths, he states openly that the hadīths generally were not written down because of the possibility for them to be mixed up with the Qur’ān in the early periods, and this continued until the time of caliphate ʿÖmer bin ʿAbd al-ʿAzīz. Thus, it can be said that both writers, who applied different methods in their works, looked for a new method. However, it should be remembered that these names were a part of the Ottoman educational system and included in a new system together with their background. Consequently, the fact that they were somewhere between old and new.  

___

  • Abbott, Nabia. Studies in Arabic Literary Papyri: Qur'anic Commentary and Tradition. Chicago: The University of Chicago Press, 1967.
  • Ahatlı, Erdinç. “İzmirli İsmail Hakkı'nın Yeniden Neşredilen Hadis Tarihi Adlı Eseri Üzerine”. Marife 2/2 (2002): 229-336.
  • Akalın, İsa. “Hüseyin Avni Arapkirli’nin Arapça Usûlu’l-hadis Elyazması Ders Notları”. Hadis Tetkikleri Dergisi 15/2 (2017): 115-143.
  • Akın, Nimetullah. “Hadislerin Yazılı Kaydı ve Literatür Esaslı Bir Disiplin Olma Süreci: A. Sprenger, I. Goldziher ve G. Schoeler’in Yaklaşımları”. Hadis Tetkikleri Dergisi 6/1 (2008): 47-70.
  • Altuntaş, Mustafa Celil. Osmanlı Döneminde Hadis İlmi. Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2018.
  • Arapkirli, Hüseyin Avni. el-Bugyetu’l-hasîs fî Tarîhi’l-Hadis. Yazmalar, ny: 1a-84b. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kütüphanesi.
  • Arapkirli, Hüseyin Avni. Usûli’l-hadis. Hüseyin Avni Arapkirli, 593: 1a-48b. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kütüphanesi.
  • Aziz, Ahmed. Islamic Modernism in India and Pakistan: 1857-1964. London: Oxford University, 1970.
  • Babanzâde, Ahmed Naim. Hadis Usulu. İstanbul: Ravza Yayınları, 2009.
  • Baloğlu, Adnan Bülent. “İzmirli İsmail Hakkı’nın ‘Yeni İlm-i Kelam Anlayışı’,” İzmirli İsmail Hakkı Sempozyumu 24-25 Kasım 1995. Ed. Mehmet Şeker, Adnan Bülent Baloğlu. 93. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1996.
  • Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA). 30-11-1-0 Bakanlıklararası Tayin Daire Başkanlığı. 8- 32 – 18.
  • Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA). Hariciye Nezareti Hukuk Müşavirliği İstişare Odası (HR.HMŞ.İŞO). 8-11.
  • Bedir, Mürteza. “İslam Düşünce Geleneğinde Nakli Düşünce Kavramı ve İbn Haldun”. İslam Araştırmaları Dergisi 15 (2006): 5-31.
  • Berkes, Niyazi. Türkiye’de Çağdaşlaşma. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2002.
  • Birinci, Ali. “İzmirli İsmail Hakkı”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 23: 535. Ankara: TDV Yayınları, 2001.
  • Cihan, Sadık. “Osmanlı Devrinde Türk Hadisçileri Tarafından Yazılan Usulu Hadis Eserleri, Risaleleri ve Nuhbetu’l-fiker Üzerine Yapılan Şerh ve Tercümeler”. Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi 1 (1975): 127-136.
  • Çetintaş, İbrahim. Saçaklızâde ve İlimleri Sınıflandırması. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, 2006.
  • Çınar, Selime. Farâbî’den Taşköprîzâde’ye: İslam Medeniyeti’nde İlimler Tasnifinin Gelişimi. Yüksek Lisans Tezi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, 2014.
  • Dâvûd-i Karsî. Şerhu Usûli’l-hadis. İstanbul: Şifa Yayınları, 2013.
  • Demir, Tahsin. İzmirli İsmail Hakkı’ya göre İlimler Tasnifi. Yüksek Lisans Tezi, Yalova Üniversitesi, 2016.
  • Dölen, Emre. “Osmanlı’dan Cumhuriyete Darulfünün’da İlahiyat Öğretimi”. Dârülfünun İlahiyat Sempozyumu 18-19 Kasım 2009 Tebliğleri. Ed. Tahsin Özcan, Ahmet Hamdi Furat, Hüseyin Sarıkaya. İstanbul: Ada Ofset, 2010.
  • Duman, Ali. “İzmirli İsmail Hakkı: Hayatı, Eserleri ve Fıkıh”. Bilimname 14/1 (2008): 59-78.
  • Er, Hamit. İstanbul Darulfününü İlahiyat Fakültesi Mecmuası Hoca ve Yazarları. İstanbul: Sosyal Bilimler Araştırma Merkezi Şahinler Matbaacılık, 1993.
  • Gazzâlî, Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Ahmed. İhyâu Ulûmi’d-Dîn. Beyrut: Dâru İbn Hazm, 2005.
  • Gazzâlî, Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Ahmed. el-Mustasfâ min İlmi’lUsûl. Cidde: eş-Şeriketü Medineti’l-Münevvere li’t-Tıbaa‛ ve’n-Neşr, 1993.
  • Gencer, Bedri. İslam’da Modernleşme. Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2017.
  • Goldziher, Ignaz. Muslim Studies. London: 1971.
  • H. M. Bukhari Lubis. “Dahlân Kiai Hacı Ahmed”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 8: 418. Ankara: TDV Yayınları, 1993.
  • Hatiboğlu, İbrahim. Çağdaşlaşma ve Hadis Tartışmaları: Hint Alt Kıtası, Mısır ve Türkiye’de Hadis Tartışmaları. İstanbul: Hadisevi, 2004.
  • Hatiboğlu, İbrahim. İslam Dünyasının Çağdaşlaşma Serüveni: Hint Alt Kıtası, Mısır Diyarı ve Türkiye Modernleşmesi Üzerine. İstanbul: Hadisevi, 2004).
  • Hatipoğlu, Mehmed Said. “Müslüman Alimlerin Buhârî ve Müslim’e Yönelttiği Eleştiriler”. İslami Araştırmalar Dergisi 10/1-2-3-4 (1997): 1-29.
  • İbn Haldun. Mukaddime. Beyrut: Dâru’l-fikr, 1988.
  • İhsanoğlu, Ekmeleddin. “İslam Dünyasının İlk İlahiyat Fakültesi”. Dârülfünun İlahiyat Sempozyumu 18-19 Kasım 2009 Tebliğleri. Ed. Tahsin Özcan, Ahmet Hamdi Furat, Hüseyin Sarıkaya. İstanbul: Ada Ofset, 2010.
  • İlhan, Avni. “İzmirli’nin Mezhepler Tarihi Çalışmaları”. İzmirli İsmail Hakkı Sempozyumu 24-25 Kasım 1995. Ed. Mehmet Şeker, Adnan Bülent Baloğlu. 71/76. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1996.
  • İşkodrâvi, İbrahim Sıdki. Risâle fi’l-usûl. Hacı Mahmud Efendi, 590/1: 81a-99b. Süleymaniye Kütüphanesi.
  • İzmirli, İsmail Hakkı. Hadis Tarihi. Nşr. İbrahim Hatiboğlu. 1. Baskı. İstanbul: Dârulhadis, 2002.
  • İzmirli, İsmail Hakkı. Muhassalü'l-kelâm ve'l-hikme. Dârülhilâfetilaliyye: Evkâf-ı İslâmiye Matbaası, 1336.
  • İzmirli, İsmail Hakkı. Tasnifu’l-ulûm. İzmirli İsmail Hakkı, 3759: 1a-7b. Süleymaniye Kütüphanesi. Juynboll, G.H.A. Muslim Tradition. London: Cambridge University Press, 2008.
  • Kızıl, Fatma. “Türkiye’de Hadis Araştırmaları ve Oryantalizm”. Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 11/21 (2013): 303-331.
  • Mehmet Ali Aynî. Dârulfünun Tarihi. İstanbul: Yeni Matbaa, 1927.
  • Schacht, Joseph. The Origins of Muhammadan Jurisprudence. Oxford: Oxford, 1975.
  • Schoeler, Gregor. The Genesis of Literature in Islam. Edinburgh: Edinburgh Press, 2009.
  • Sezgin, Fuat. Buhârî’nin Kaynakları. Ankara: Kitabiyat, 2000.
  • Şeker, Mehmet. “İzmirli İsmail Hakkı’nın ‘Tasnifu’l-ulûm’ İsimli Eseri”. İzmirli İsmail Hakkı Sempozyumu 24-25 Kasım. Ed. Mehmet Şeker, Adnan Bülent Baloğlu. Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 1996.
  • Taftazânî, Saduddin. et-Telvîḥ ilâ keşfi ḥaḳāʾiḳi't-Tenḳīḥ. Beyrut: Şeriketu dâri’l-Erkam b. Ubey elErkam, ty.
  • Taşköprülüzâde, Ahmed Efendi. Miftâhu’s-Saâde ve Misbâhu’s-Siyâde. Kahire: Dâru’l-kütübi’lhadise, 1968.
  • TBMM. Meclis Tutanakları (23.05.1926). 2: 445-447.
  • Tekin, Dilek. “Batılı Araştırmacıların Hadislerin Yazılı-Şifâhî Rivayeti Meselesine Bakışları”. Karadeniz Teknik Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2/1 (2015): 41-62.
  • Yurdagür, Metin. “Arapkirli, Hüseyin Avni”. Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi. 3: 331. Ankara: TDV Yayınları.
  • Yücel, Ahmet. “Hadis İlminde Tarih Anlayışı ve Tarih Yazıcılığı”. Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 11/21 (2013): 271-302.
  • Yücel, Ahmet. Hadis Tarihi. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 2018.