Kur’ân’da Benzer Mana ve Lafızlarda Tefennün

Kur’ân’da benzer lafızlar, lafzî müteşâbih konusunu oluşturur. Kur’ân’da benzer mana ve lafızların yeniden ifade edilmesindeki değişim ve çeşitlik ise üslûbü’l-Kur’ân konusuna dâhildir. Kur’ân’daki bu üslûp değişimi ve geçişkenliği literatürde; tekrâru’l-Kur’ân, tasrîf, ʿudûl, tefennün gibi kelime ve terkiplerle ifade edilmiştir. Ancak tefsir terminolojisinde tefennün, diğerlerine nazaran arka planda kalmış ve bu kelimenin kavramlaşma süreci tamamlanmamıştır. Bu eksiklik, günümüzde yapılan araştırmalara da yansımıştır. Alandaki mezkûr boşluğun oluşmasında diğer terimlerin öne çıkmasının yanında tefennün kavramının anlam daralmasına maruz kalarak bediʿ ilminde iftinân olarak isimlendirilmiş sanata hasr edilmesinin de etkisi vardır. Oysaki tefennün, ilk dönemlerden itibaren tefsir literatüründe çokça kullanılmış, son dönem tefsirlerde ise temel kavramlar arasında yer almıştır. Yapılacak araştırmada, Kur’ân’daki üslûp değişimlerini, orijinine uygun olarak yansıtan tefennün kavramının mahiyetinin netleştirilmesi, ayrıca bu kavramın Kur’ân’ın daha iyi anlaşılmasındaki katkısının ve tefsir ilmi için öneminin ortaya çıkarılması hedeflenmektedir. İki bölümden oluşan bu makalede, birinci bölümde; tefennün kavramının etimolojisi, tarihi arka planı ve ıstılahlaşması ayrıca tarihsel süreçte iʿcâz-tefennün ilişkisi incelenecektir. İkinci bölümde ise mahiyetinin daha iyi belirlenmesi için tefennünün çeşitleri tespit edilerek örneklerle açıklanacaktır.Özet: Kur’ân’da benzer lafızlar, lafzî müteşâbih konusunu oluşturur. Kur’ân’da benzer mana ve lafızların yeniden ifade edilmesindeki değişim ve çeşitlik ise üslûbü’l-Kur’ân konusuna dâhildir. Kur’ân’daki bu üslûp değişimi ve geçişkenliği literatürde, tekrâru’l-Kur’ân, tasrîf, ʿudûl, tefennün gibi kelime ve terkiplerle ifade edilmiştir. Ancak tefsir terminolojisinde tefennün, diğerlerine nazaran arka planda kalmış ve kavramlaşma süreci tamamlanmamıştır. Bu eksiklik, günümüzde yapılan araştırmalara da yansımıştır. Alandaki mezkûr boşluğun oluşmasında diğer terimlerin öne çıkmasının yanında tefennün kavramının anlam daralmasına maruz kalarak bediʾ ilminde iftinân olarak isimlendirilmiş sanata hasr edilmesinin de etkisi vardır. Oysaki tefennün, ilk dönemlerden itibaren Arapların dildeki adetlerini yansıtacak şekilde Kur’ân’daki üslûp değişiklerini tanımlamak için kullanılmıştır. Hicri VIII. Yüzyıldan itibaren tefennüne, tefsir kaynaklarında çokça atıfta bulunulur. Hicri XI. Yüzyıl sonrasından günümüze kadarki süreçteyse tefennün, İbn Âşûr (1879-1973) başta olmak üzere birçok müfessirin Kur’ân’ı anlama ve açıklamada kullandıkları temel kavramlar arasında yer almıştır. Bu araştırmada, Kur’ân’daki üslûp değişimlerini, orijinine uygun olarak yansıtan tefennün kavramının mahiyetinin netleştirilmesi, ayrıca bu kavramın Kur’ân’ın daha iyi anlaşılmasındaki katkısının ve tefsir ilmi için öneminin ortaya çıkarılması hedeflenmektedir. İki bölümden oluşan bu makalede, birinci bölümde; tefennün kavramının etimolojisi, tarihi arka planı ve ıstılahlaşması ayrıca tarihsel süreçte iʾcâz-tefennün ilişkisi incelenmiştir. İkinci bölümde ise mahiyetinin daha iyi belirlenmesi için tefennünün çeşitleri tespit edilerek örneklerle açıklanmıştır.Yapılan araştırma sonucunda şu bilgilere ulaşılmıştır;İftinân, farklı üslûp ve türleri takip etmek; tefennün ise üslûp ve türleri çeşitli olan şey manasındadır. Sözde tefennün, iftinânla aynıdır. İftinân kavramı bazı eserlerde bedîʾ ilmi başlığında el-muhassinâtü’l-ma’neviyye konusu altında incelenmiştir. Arap edebiyatında iftinân kavramı tanımlanırken; tefennün, belâgat ilimleri içerisinde herhangi bir bab başlığı altında ya da başka bir yerde tanımlanmamıştır. Tefennün, daha çok iftinân kavramı tanımında geçen eylemin yapılışını ifade etmede tercih edilmiştir.İslam literatürünün ilk dönem kitaplarında tefennün kelimesi; âlimlerin İslâmî ilimlerin çeşitli sahalarındaki ya da bir ilimdeki uzmanlık, derinlik ve maharetini belirtmede kullanılmıştır. Sonraki dönemlerde etkili konuşma ve hitabet sanatındaki yetkinliği ifade etmede iftinân kavramının tercih edildiği göze çarpmaktadır. Ebû Hilâl el-Askerî (ö. 400/1009), “mana tek olmasına rağmen iki paragraf arasındaki lafız değişikliği”ni kelamda tefennün olarak adlandırır. Askerî’nin yaptığı bu tanım, tefennün kelimesinin kavramlaşma sürecinde önemli bir dönüm noktasıdır.Zemahşerî (ö. 538/1144), Kur’ân tefsirinde tefennün kavramına ilk atıfta bulunanlardandır. O, iftinân ve tefennün kavramlarını aynı manada kullanmıştır. Zemahşerî ağırlıklı olarak iltifât türünün örneklerini iftinân olarak değerlendirmiştir. Ebû Bekir er-Râzî (ö. 666/1268), tefennün kavramının ıstılâhî anlamını yansıtacak şekilde tefennünle tekrar arasında bağlantı kurarak tefennünün tekrarın verdiği bıkkınlıktan kaçınmak için yapıldığını dile getirmiştir.Tefennün kavramına eserlerinde yer veren diğer müellifler arasında; Beyzâvî (ö. 685/1286), Nîsâbûrî (ö. 730/1329), İbn Cemâa (ö. 733/1333), Ebû Hayyân (ö. 745/1344), Semîn el-Halebî (ö. 756/1355), Zerkeşî (ö. 794/1392), Süyûtî (ö. 911/1505), Hatîb eş-Şirbînî (ö. 977/1570), Şihâbüddîn el-Hafâcî (ö. 1069/1659), Âlûsî (ö. 1270/1854), Muhammed Abduh (1849-1905)-Reşîd Rızâ (1865-1935) ve İbn Âşûr (1879-1973) öne çıkmaktadır. Bu müfessirlerin çoğu, tefennün kavramını tanımlamak yerine, onun işlevi, faydası ve gayesi üzerinde durmuşlardır. Özellikle söz konusu müfessirlerin kullanımlarından başlayarak, bediʾ ilminde iftinân olarak isimlendirilmiş sanatla, tefennünün anlam alanlarının farklılaştığı görülür. Böylelikle sözlük anlamları aynı olan iki kelime kavramlaşma sürecinde birbirlerinden ayrılır.Mezkûr müfessirler arasında İbn Âşûr, tefennün kavramını etraflıca tanımlayıp bu kavramın yerleşmesinde önemli katkılar sunmasıyla temayüz eder. İbn Âşûr tefennünü, “iʾtirâz, tanzîr, tezyîl ve tekrar durumunda müterâdifleri getirme yöntemleriyle Kur’ân’ın bir üslûptan başka bir üslûba geçişteki eşsizliği” şeklinde tanımlar. Yapılan bu tarif, tefennün kavramının ilk defa en kapsamlı şekilde yapılmış tanımı olarak öne çıkmıştır. Tefennün, Kur’ân üslûbunda benzer manayı farklı bir lafızla ifade etme, iki âyet arasındaki üslûp farklılığı, kıssa tekrarındaki farklılık, lafızlardaki ve müterâdif kullanımındaki farklılık ve değişkenlik, çeşitlilik, benzerlerinden farklı olma ya da aynı lafzı tekrar etmekten kaçınma olarak da açıklanmıştır.Tefennün kavramının işlevi, amacı ve faydaları arasında; “ifadeyi tekdüze bir üslûptan kurtarmak, tekrardan kaçınmak, sözü yenileyip ona canlılık kazandırmak, dile lezzet katmak, bıkkınlığı yok etmek, dinleyeni canlı tutmak, sıkıcılıktan kaçınmak, kelamı işitenlerin daha fazla kulak kesilmelerine vesile olmak, sözü dikkatle dinlemeyi sağlamak, tedebbür ve tezekkür için zihni aktif hale getirmek, ince ve nükteli manaların ortaya çıkmasını sağlamak, bazı noktalara işaret etmek, atıfta bulunmak ve dikkat çekmek” gibi fonksiyonlar öne çıkmaktadır.İlgili literatürde Kur’ân’ın iʾcâz özellikleri yansıtılırken birçok kez tefennüne atıfta bulunulur. İʾcâz-tefennün ilişkisinin tarihsel gelişimine bakıldığında tefennünün önemli bir iʾcâz vechi olarak kabulüyle sonuçlanan bir sürecin varlığına şahit olunur. Bir üslûptan başka bir üslûba geçiş olarak adlandırılan tefennünün çeşitli şekillerde yapıldığı tespit edilmiştir. Tefennünün yapılışında ve icra edilmesinde ortaya çıkan söz konusu yöntemler şunlardır: ʿUdûl yoluyla tefennün, iltifât yoluyla tefennün, takdîm-te’hîr yoluyla tefennün, harf değişimi yoluyla tefennün, müterâdif kelimeler yoluyla tefennün, iʾtirâz, tanzîr ve tezyîl yoluyla tefennün. Tefennün sahip olduğu kapsam sebebiyle üzerinde daha birçok akademik araştırmanın yapılmasını gerekli kılan, ayrıca Kur’ân lafız ve manalarına ait inceliklerin anlaşılmasına büyük katkılar sağlayacak önemli bir kavramdır.

Tafannun (stylistic variation) in Similar Meanings and Utterances in the Qurʾān

Similar words and utterances in the Qurʾān are the subject of the technical term lafẓī mutashābih. The rephrasing of meanings (maʿnā) and use of different words (lafẓ) in the Qurʾān are dealt with under the rubric of the theme “Qurʾānic style.” The stylistic variations in the Qurʾān are expressed as takrār al-Qurʾān, tasrīf (Affix and Paraphrase), ʿudūl (inversion), and tafannun (stylistic variation). However, when compared with other terms of exegesis, “tafannun” remained in the background and its conceptualization was thwarted. This could be attributed not only to other concepts brought to the fore but also to the fact that tafannun underwent semantic restriction and was confined to iftinān within the framework of badīʿ. This study aims to clarify the true meaning of tafannun which reflects stylistic variations in the Qurʾān and revealing the contribution of this term to the more appropriate interpretation of the Qurʾān, assessing its significance for the field of tafsīr. The first chapter of this study deals with the etymology of tafannun, its historical background and conceptualization as well as the relationship between iʿjāz (inimitability) and tafannun in the history of tafsīr, while the second one identifies and illustrates the kinds of tafannun to expound on the true nature of this concept.Summary: Similar words and utterances in the Qurʾān are the subject of the technical term lafẓī mutashābih. The change and variety of the rephrasing of meanings (maʿnā) and words (lafẓ) in the Qurʾān are dealt with under the rubric of the theme “Qurʾānic style.” The stylistic differences and variations in the Qurʾān are expressed in the literature with terms such as takrār al-Qurʾān, tasrīf (affix and paraphrase), ʿudūl (inversion), tafannun (stylistic variation). However, in the terminology of exegesis, the term “tafannun” remained in the background, and its conceptualization was thwarted. This could be attributed not only to other concepts brought to the fore but also to the fact that the word tafannun underwent semantic restriction and therefore was confined to iftinān within the framework of badīʿ. Yet in earlier times it was widely used in the exegesis literature as part of Arabic language to identify the stylistic variations in the Qurʾān. Starting with 8th century AH, there have been numerous references to the term tafannun. From 9th century AH to present, many Muslim exegetes, especially Ibn Āshūr (1879-1973) used tafannun as one of the fundamental concepts to understand and explain the proper meaning of the Qurʾān. This study aims to clarify the true meaning of tafannun which reflects stylistic variations in the Qurʾān and revealing the contribution of it to the proper interpretation of the Qurʾān, assessing its significance for tafsīr. The first chapter of this study deals with the etymology of tafannun, its historical background and conceptualization as well as the relationship between iʿjāz (inimitability) and tafannun in the history of tafsīr, while the second one identifies and illustrates the kinds of tafannun to expound on the true nature of this concept.According to the result of this research, iftinān means following various styles and genres (types), while tafannun denotes variations in styles and genres (types). In vernacular, these two terms are considered the same. The term iftinān was dealt with in some works under the subject of muhassināt al-maʿnaviyya within the framework of badīʿ. In the Arabic literature, when the definition of the term iftinān was given, the term tafannun was not defined under any section of any book or any other place in the rhetoric of science. Tafannun is used to express the way any action is carried out, as it is mentioned in the definition of iftinān.The word tafannun was used to demonstrate the expertise, depth and mastery of Islamic scholars in one or various fields of Islamic studies in the early works of Islamic literature. In later times, the term iftinān was used to show rhetorical and oracy skills of a person. Abū Hilāl al-ʿAskarī (d. 400/1009) define tafannun as “the variation in words while two paragraphs bear the same meaning.” His definition proved to be a turning point in the conceptualization process of the word tafannun. Al-Zamakhsharī (d. 538/1144) was the first Islamic scholar to refer to the word tafannun in the interpretation of the Qurʾān. He used the words iftinān and tafannun in the same sense in his works. He mostly regarded examples of iltifāt as iftinān. Abū Bakr al-Rāzī (d. 666/1268), establishing a connection between tafannun and repetition, stated that the term tafannun was used to avoid boredom of repetitive diction.Among other authors who used the term tafannun in their works, Bayḍāwī, (d. 685/1286), Nīsābūrī (d. 730/1329), Ibn Cemāʿa (d. 733/1333), Abū Ḥayyān (d. 745/1344), Samīn al-Ḥalabī (d. 756/1355), Zarkashī (d. 794/1392), Suyūṭī, (d. 911/1505), Ḥaṭīb al-Shirbīnī (d. 977/1570), Shihāb al-Dīn al-Khafājī (d. 1069/1659), Ālūsī, (d. 1270/1854), Muḥammad ʿAbduh (1849-1905)-Rashīd Riḍā (1865-1935) and Ibn Āshūr are the notable ones. Rather than merely defining the term tafannun, the majority of these commentators emphasized the function, benefit and aim of this word. Thanks to the use of this word by these commentators, a distinction was made between tafannun called iftinān as a literary device in the science of badīʿ and tafannun gaining a new meaning used to express stylistic variations. As a result, two words with the same dictionary definition were distinguished from each other during the conceptualization process. Among the authors using the word tafannun, Ibn Āshūr clearly defined the term and contributed significantly to its conceptualization. He defines the word tafannun as the uniqueness of the Qurʾān in employing stylistic variations by offering synonymous words in case of iʾtirāz (discursive), tanzīr, (resemblance), tazyīl (appendix) and takrār (repetition), creating the most comprehensive definition until that time.Tafannun is also defined as expression of the same meaning through re-signifying, stylistic variation in two verses, difference in the repetition of parables, variations in choice of diction and synonymous words, and avoidance of repetition. As a result of its definition, the word tafannun also denotes providing stylistic variations, using vivid language, avoiding prosaic diction, using denotative and connotative language, helping readers to grasp shades of meaning and read between the lines in the most clear and economic way.In the related literature, there are a lot of references to the word tafannun when demonstrating iʿjāz of the Qurʾān. When looked at the historical development of the relationship between iʿjāz and tafannun, it is observed that tafannun was accepted to be an element of iʿjāz. Defined as providing stylistic variation, tafannun is employed in various ways. The literary devices used to carry out tafannun are through ʿudūl, iltifāt, taqdīm and taʾhīr, change of utterances, use of synonymous words, objection, resemblance, and addition. In the proper interpretation of the Qurʾān, tafannun has a comprehensive usage, making many more academic studies a necessity with a view to making a significant contribution to a deeper and better grasp of words and shades of meanings employed in the Qurʾān.

___

  • Âlûsî, Şihâbüddîn Mahmud. Rûhu’l-meʿânî fî tefsîri’s-Sebʿi’l-Mesânî. Beyrut: Dâru’l-kütübi’lilmiyye, 1415/1994.
  • Askerî, Ebû Hilâl. Muʿcemu’l-furuku’l-lugaviyye. B.y.: Müessesetü’n-neşri’l-İslâmî, 1412/1991.
  • Bâkıllânî, Ebû Bekr. İʿcâzü’l-Kur’ân. Mısır: Dâru’l-meârif, 1418/1997.
  • Beyzâvî, Ebû Saîd. Envâru’t-tenzîl ve esrâru’t-te’vîl. Beyrut: Dâru ihyâi’t-türâsi’l-ʿArabî, 1418/1997.
  • Cevherî, İsmâil b. Hammâd. es-Sıhâh tâcü’l-luga ve sıhâhu’l-ʿArabiyye. Beyrut: Dâru’l-ilm li’lmelâyîn, 1407/1987.
  • Cibrîl, Muhammed Seyyid. ʿİnâyetü’l-Müslimîn bi ibrâzi vucûhi’l-iʿcâz fi’l-Kur’âni’l-Kerîm. Medîne: Mecmeʿu’l-Melik Fehd li tibâʿati’l-Mushafü’ş-Şerîf, ts.
  • Cürcânî, Ebû Bekr. Delâilü’l-iʿcâz. Kahire: Matbaatü’l-medenî, 1413/1992.
  • Devellioğlu, Ferit. Osmanlı-Türkçe Ansiklopedik Luğat. 4. Baskı. Ankara: Aydın Kitabevi, 1980.
  • Deyrazûrî. Molla Huveyş, Beyânü’l-meânî: Mürettebün hasebe tertîbi’n-nüzûl. Dimeşk: Matbaatü’t-terakkî, 1382/1965.
  • Dirâz, Muhammed Abdullah. en-Nebeü’l-ʿAzîm: nazarâtün cedîdetün fi’l-Kur’âni’l-Kerîm. Dımaşk: Dâru’l-kalem, 1426/2005.
  • Duran, Hasan. Kur’ân-ı Kerim’de Teceddüt ve Sübût Manası İçin Yapılan ‘Udûl Çeşitleri. Yüksek Lisans Tezi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2019.
  • Durmuş, İsmail. “İftinân”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 21: 521-522. İstanbul: TDV Yayınları, 2000.
  • Ebû Hayyân, el-Endelüsî. el-Bahru’l-muhît fi’t-tefsîr. Beyrut: Dâru’l-fikr, 1420/2000.
  • Ensârî, Zekeriyyâ. Fethu’r-Rahmân bi-keşfi mâ yeltebisü fi’l-Kur’ân. Beyrut: Dâru’l-Kur’âni’lKerîm, 1403/1983.
  • Ettafeyyiş, Muhammed b. Yûsuf. Teysîru’t-tefsîr li’l-Kur’âni’l-Kerîm. Maskat: Vizâratü’ttürâsi’l-kavmi ve’s-sekâfe, 1406/1986.
  • Ettafeyyiş, Muhammed b. Yûsuf. Himyânü’z-zâd ilâ yevmi’l-meâd, Aljamaie Tarikhi 1.0.
  • Ettafeyyiş, Muhammed b. Yûsuf. Himyânü’z-zâd ilâ yevmi’l-meâd. Umân: Vizâratü’t-türâsi’lkavmi ve’s-sekâfe, 1408/1988. Ezherî, Muhammed b. Ahmed. Tehzîbü’l-luga. Beyrut: Dâru ihyâi’t-türâsi’l-ʿArabî, 1421/2001.
  • Ferâhidî, Halîl b. Ahmed. Kitâbü’l-ʿayn. Beyrut: Dâru mektebeti’l-hilâl, ts.
  • Hafâcî, Şehâbeddîn. Hâşiyetü’ş-Şihâb ʿalâ Tefsîri’l-Beyzâvî, İnâyetü’l-kâdî ve kifâyetü’r-râzî ʿalâ tefsîri’l-Beyzâvî. Beyrut: Dâru sadr, ts.
  • Halebî, Semîn. ed-Dürru’l-masûn fî ʿulûmi’l-Kitâbi’l-Meknûn. Dimeşk: Dâru’l-kalem, ts.
  • Hammâdî, Muhammed Seyf. ʿUdûl fî siyaği’l-müştekkâti fi’l-Kur’âni’l-Kerîm. Yüksek Lisans Tezi, Taiz Üniversitesi, 2007.
  • Hâşimî, es-Seyyid Ahmed. Cevâhiru’l-belâga fi’l-meʿânî ve’l-beyân ve’l-bedîʿ. Beyrut: el-Mektebetü’l-ʿasriyye, 1431/2010.
  • Herarî, Hasan. Tefsîru hadâiki’r-ravh ve’r-reyhân fî ravâye ʿulûmi’l-Kur’ân. Beyrut: Dâru tavkı’n-necât, 1421/2001.
  • Heravî, Ebû Ubeyd. el-Garibü’l-musannef. Medine: Mecelletü’l-câmiati’l-İslâmiyye, ts.
  • İbn Acîbe, Ebü’l-Abbas Ahmed b. Muhammed b. Mehdî Hasenî Şâzelî. el-Bahru’l-medîd fî
  • tefsîri’l-Kur’âni’l-Mecîd. Kahire: Doktor Hasan Abbas Zekî, 1419/1998.
  • İbn Âdil, Sirâcüddîn. el-Lübâb fî ʿulûmi’l-Kitâb. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1419/1998.
  • İbn Akîle, Cemâlüddîn. ez-Ziyâde ve’l-ihsân fî ʿulûmi’l-Kur’ân. Şârika: Camiatü’ş-şârika, 1427/2006.
  • İbn Arafe, et-Tûnisî. Tefsîru İbn Arafe. Tunus: Merkezu’l-buhûs bi’l-külliyeti’z-Zeytûniyye, 1406/1986.
  • İbn Âşûr, Muhammed Tâhir b. Muhammed b. Muhammed et-Tûnusî. Tefsîru’t-tahrîr ve’ttenvîr. Tunus: ed-Dâru’t-Tûnusiyye, 1404/1984.
  • İbn Cemâa, Bedruddîn. Keşfü’l-meʿânî fî’l-müteşâbihi mine’l-Mesânî. el-Mansûr: Dâru’l-vefâ, 1410/1990.
  • İbn Cinnî, Ebü’l-Feth. el-Lümaʿ fi’l-ʿArabiyye. Kuveyt: Dâru’l-kütübs’s-sekâfiyye, ts.
  • İbn Ebi’l-İsbaʿ, Abdülaziz. et-Tahrîru’t-Tahbîr fî Sınâati’ş-Şiʿri ve’n-Nesr ve Beyâni İʿcâzi’lKur’ân. Kâhire: el-Meclisü’l-eʿlâ li’ş-şuûni’l-İslâmi, ts.
  • İbn Fâris, el-Kazvînî. es-Sâhibî fıkhi’l-luga ve sünenü’l-ʿArabî fî kelâmihâ. B.y.: Muhammed Ali Beyzûn, 1418/1997.
  • İbn Hişâm, Ebû Muhammed Cemâlüddîn. Şerhu Katri’n-Nedâ ve bellü’s-sadâ. Kahire: Y.y., 1383/1963.
  • İbn Manzûr, Ebü’l-Fazl. Lisânü’l-ʿArab. 3. Baskı. Beyrut: Dâru sâdır, 1414/1994.
  • İbn Sîde, Ebü’l-Hasan. el-Muhkem ve’l-muhîtu’l-aʿzam fî’l-luga. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1421/2000.
  • Kaçar, Halil İbrahim. Arap Dilinde Devrik Cümlelerin Gramer ve Semantik Boyutu (TakdîmTe’hîr). İstanbul: Ocak Yayınları, 2007.
  • Kara, İsmail. “Babanzâde Ahmet Naim Bey’in Modern Felsefe Terimlerine Dair Çalışmaları”. İslâm Araştırmaları Dergisi 4 (2000): 189-279.
  • Kuşcu, İrfan. Kur’an’ın Tasrîf Üslûbu (Tahlili ve Temellendirilmesi). Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, 2014.
  • Mahfûz, Ali. Fennü’l-hatâbe ve iʿdâdü’l-hatîb. Kahire: Dâru’l-iʿtisam, ts.
  • Meydânî, Habenneke. el-Belâgatü’l-ʿArabiyye. Dimeşk: Dâru’l-Kalem. Beyrut: Dâru’ş-Şâmiye, 1417/1996.
  • Meysâvî, Muhammed Tâhir. Cemheratü Makâlât ve resâilu şeyh el-imâm Muhammed Tâhir İbn Âşûr. Ürdün: Dâru’n-nefâis, 1436/2015.
  • Mustafa, İbrahim v.dğr. el-Muʿcemu’l-vasît. İskenderiyye: Dâru’d-daʿve, ts.
  • Mutʿınî, Abdülazîm. Hasâisu’t-Taʿbîri’l-Kur’ânî ve Simâtühü’l-belâgiyye. Kahire: Mektebetü vehbe, 1413/1992.
  • Müstegânimî, Muhammed Sâfî. Tasrîfü’l-kavl fi’l-kasasi’l-Kur’ânî dirâse belâgiyye tahlîliyye likıssati Mûsâ (a.s.). İrbid: ʿÂlemü’l-kütübi’l-hadîs, 1432/2011.
  • Nîsâbûrî, Nizâmuddîn. Garâibu’l-Kur’ân ve reğâibu’l-Furkân. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, h. 1416/1996.
  • Nuaym, Abîr bint Abdullah. Kavâʿidü’t-tercîh el-müteʿallika bi’n-nas ʿinde İbn Âşûr fi tefsîrihi et-tahrîr ve’t-tenvîr: dirase te’sîliyye tatbîkiyye. Riyad: Dâru’t-tedmuriyye, 1436/2015.
  • Nüveyrî, Şehabeddin. Nihâyetü’l-ereb fî fünûni’l-edeb. Kahiyre: Dâru’l-kütübi’l-vesâiki’l-kavmiyye, 1423/2002.
  • Râzî, Ebû Bekr. Enmûzecu celîlin fî es’iletin ve ecvibetin an garâibi âyi’t-tenzîl. Riyad: Dâru âlemi’l-kütüb, 1413/1991.
  • Reşîd Rızâ, Muhammed. Tefsîru’l-menâr. B.y.: el-Heyetü’l-Mısriyyetü’l-ʿâmmetü li’l-kitâb, 1411/1990.
  • Sâbûnî, Muhammed Ali. Revâiʿu’l-beyân tefsîru âyâti’l-ahkâm. Dımaşk: Mektebetü’l-Gazzali, 1400/1980.
  • Senâullah, Muhammed Pânîpetî. et-Tefsîru’l-mazharî. Pakistan: Mektebetü’r-rüşdiyye, 1412/1992.
  • Seyyid b. Kutb, İbrâhîm. et-Tasvîru’l-fennî fi’l-Kur’âni’l-Kerîm. B.y.: Y.y., 1386/1966.
  • Sıcak, Ahmet Sait. “Kur’ân’da Tasrîf Olgusu ve Kur’ân Kıssalarında Karye/Medîne Kelimelerinin Tasrîfi”. Şarkiyat Dergisi 11/2 (Ağustos 2019): 734-762.
  • Sîbeveyhi, Ebû Bişr. el-Kitâb. Kahire: Mektebetü’l-hanci, 1988/1408.
  • Süyûtî, Celâleddîn. el-İtkân fî ʿulûmi’l-Kur’ân. Kahire: el-Heyetü’l-Mısriyyetü’l-ʿâmmetü li’lkitâb, 1394/1974.
  • Süyûtî, Celâleddîn. Muʿterakü’l-akrân fî iʿcâzi’l-Kur’ân. Beyrut/Lübnan: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1408/1988.
  • Şidyâk, Fâris. el-Câsûs ʿale’l-Kâmûs. Kostantiniye: Matbaatü’l-cevâib, 1299.
  • Şirbînî, el-Hatîb. es-Sirâcü’l-münîr fi’l-iʿâne ʿalâ maʿrifeti baʿzı meʿânî kelâmi Rabbine’lHakîmi’l-Habîr. Kahire: Matbaatü bûlâg, 1285/1868.
  • Tala, Murat. Sarf ve Nahiv Açısından Kur’ân’da ‘Udûl. Doktora Tezi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2016.
  • Temmâm Hassân. el-Beyân fî ravâiʿi’l-Kur’ân: dirâse lugaviyye ve üslûbiyye li’n-nassi’lKur’ânî. Kahire: ʿÂlemü’l-kütüb, 1413/1993.
  • Tîbî, Şerefüddîn. Fütûhu’l-ğayb fî’l-keşfi ʿan kinâʿi’r-rayb (Hâşiyetü’t-Tîbî ʿale’l-Keşşâf). B.y.: Câizatü debi’d-devliyye li’l-Kur’âni’l-Kerîm, 1434/2013.
  • Trablusî, Ebû Cafer. el-Mecmûu’l-lefîf. Beyrut: Dâru’l-garbi’l-İslâmî, 1425/2004.
  • Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi. Hak Dini Kur’ân Dili. İstanbul: Eser Neşriyat, 1971.
  • Yılmaz, Kadriye. Ahmed Hamdî’nin Belâgat-ı Lisân-ı Osmânî’sindeki Terimlerin Tanımları ve Tasnifi Üzerinde Bir Araştırma. Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, 2009.
  • Yılmaz, M. Faik. “Münâsebâtü’l-Âyât ve’s-Süver”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 31: 569-571. İstanbul: TDV Yayınları, 2006.
  • Zemahşerî, Ebü’l-Kâsım. el-Keşşâf ʿan hakâiki ğavâmidı’t-tenzîl. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ʿArabiyye, 1407/1987.
  • Zemahşerî, Ebü’l-Kâsım. Esâsü’l-belâğa. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1419/1998.
  • Zerkeşî, Bedruddîn. el-Burhân fî ʿulûmi’l-Kur’ân. Kâhire: Dâru ihyâi’l-kütübi’l-ʿArabiyye, 1376/1957.
  • Zuhaylî, Vehbe. Tefsîru’l-münîr fi’l-ʿakîde ve’ş-şerîʿa ve’l-menhec. Dımaşk: Dâru’l-fikri’lmuʿâsır, 1418/1997.