ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE RUH SAĞLIĞI BELİRLEYİCİSİ OLARAK BAĞLANMA STİLLERİNİN İNCELENMESİ

Öz Bağlanma stilleri ile psikolojik uyum arasındaki ilişkinin ele alındığı birçok araştırma bulunmaktadır. İnsanların, ihtiyaç duyduklarında önemli bağlanma figürlerinden yakınlık aramaya motive oldukları ve doğuştan gelen psikobiyolojik bir sistemle doğduğunu iddia eden Bowlby’nin bağlanma teorisi, normal gelişimin yanı sıra psikopatolojinin oluşumunu açıklamada da dikkate alınan etkili bir kuramdır. Psikopatolojinin altında yatan gelişimsel sürecin doğasının anlaşılmasına katkıda bulunmayı hedefleyen bu çalışma, üniversite öğrencilerinin bağlanma stillerinin çeşitli psikolojik belirtilerle ilişkisini ve bağlanma stillerinin zihinsel bozukluklarını öngörme düzeylerini incelemeyi amaçlamaktadır. İlişkisel tarama yönteminin kullanıldığı çalışma, 17-27 yaş (Ort.=20,54, S=1,36) arasındaki 227 kız (%70,3) ve 96 erkek (%29,7) olmak üzere toplam 323 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Katılımcılara Kısa Semptom Envanteri ve Üç Boyutlu Bağlanma Stilleri Ölçeği uygulanmıştır. Güvenli bağlanma stili bazı psikolojik belirtilerle negatif korelasyon gösterirken, kaçıngan bağlanma stili bazı psikolojik belirtilerle pozitif korelasyon göstermiştir. Kaygılı-kararsız bağlanma stili ile bütün psikolojik belirtiler arasında ise pozitif korelasyonlar saptanmıştır. Yapılan regresyon analizi sonuçlarına göre kaygılı-kararsız bağlanma stilinin bütün psikolojik belirtiler için en önemli yordayıcı değişken olduğu, güvenli ve kaçıngan bağlanma stillerinin ise bazı psikolojik belirtiler için yordayıcı değişken olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca cinsiyet ve psikolojik yardıma ihtiyaç duyup duymama değişkenleri açısından gruplar arasında fark olduğu bulunmuştur. Elde edilen veriler değerlendirildiğinde bağlanma stillerinin psikolojik belirtiler için bir risk faktörü olarak değerlendirilebileceği görülmüştür. 

___