AYASTEFANOS VE BERLIN ANTLAŞMALARI ARASI SÜRECIN ÇARLIK RUSYA AÇISINDAN DEĞERLENDIRILMESI

Öz Türk-Rus Savaş Tarihi’nin kuşkusuz en dikkat çekici mücadelelerinden biri de Osmanlı kayıtlarında 93 Harbi olarak adlandırılan 1877-1878 savaşıdır. 24 Nisan 1877 - 3 Mart 1878 yılları arasında Balkanlar ve Kafkasya’nın Anadolu uzantısında cereyan eden ve sorunları uluslararasılaşarak tarafları oldukça yıpratan bu büyük çarpışmanın sonunda ortaya çıkan diplomasi boyutu da bir o kadar uğraştırıcı ve stratejiktir. Nitekim 3 Mart 1878’de İstanbul Yeşilköy’de (Ayastefanos) imzalanan antlaşma ile Güney Batı Kafkasya ve Balkanlarda jeopolitiği bariz bir biçimde güçlenen Çarlık Rusya’sının elde ettiği bu kazanımlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun yanı sıra İngiltere, Almanya ve Avusturya-Macaristan’ın da tepkisine yol açacak mahiyette Avrupa siyasi arenasının askeri ve siyasi gündemini meşgul etmiştir. Rusya karşıtı ortaya çıkan bu politik atmosferin etkisi ve Rus ordusunun güçlü rakipler karşısında etkin bir savaş veremeyecek ölçüde yıpranması neticesiyle St. Petersburg, gerçekleştirilecek geniş çaplı yeni bir uluslararası konferans ile sorunların çözümüne kerhen de olsa dönemin büyük güçleri tarafından ikna edilmiştir. Ne var ki, Ayastefanos Antlaşması ile Berlin Antlaşması arası dönem; Çar II. Aleksandr, Rus entelejiyansı, Rusya’nın Londra, Berlin ve Viyana Büyükelçileri, Çarlık Rusya Genelkurmay Başkanlığı komutanları, Kafkasya ve Balkanlar’da yer alan Rus komutanlar ile devlet ricali arasında birçok fikir paylaşımı ve tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu makalede, yukarıda zikredilen iki antlaşması arası dönemde yaşanan stratejik evre, Çarlık Rusya penceresinden Rusça eserler ışığında kaleme alınmaktadır

___

  • .