KLÂSİK TÜRK ŞİİRİNDE CERES (ÇAN/ÇINGIRAK)

Arapça bir kelime olan ceres, Türkçede çan, çıngırak; Farsçada derâ şeklinde kullanılır. Geçmişi çok eski dönemlere uzanan kadar çan ve çıngırak, eski hayat sisteminde farklı kullanım alanları bulmuştur. Özellikle kervancılığın yaygın olduğu dönemlerde çan, kervanın başındaki kişi ile kervan ve kafile arasında irtibat sağlayan bir araç olmuş; hazırlanma, yola çıkma, kafileyi bir arada tutma gibi fonksiyonlar icra etmiştir. Bunun yanında avcı kuşları takip edebilmek amacıyla ayaklarına çıngıraklar takılmıştır. Gündelik hayata ait unsurlara çeşitli gerekçelerle yer verilen Klâsik şiirde, çan ve çıngırak göstergeleri daha çok yukarıda bahsedilen kullanım alanlarıyla şairlerin ilgisini çekmiştir. Zaman zaman şiirde kilise çanını ifade etmek için de ceres kelimesi kullanılmıştır. Fakat ceres göstergesi daha çok kervancılığın sembolü hâline gelen deve çanı için kullanılmıştır. Biçimi, içinin boş olması, baş aşağı durması, hassas olması, gayriihtiyariliği, sürekli ses çıkarması, uzaklardan duyulması, sesini engellemek amacıyla içine ot tıkılması gibi özellikleri ile ceres, şairlere ilham kaynağı olmuştur. Bunun yanında ceresle ilgili beyitlerde yol ve yolculuk teması dikkat çekmektedir. Farklı durumları ifade eden bu yolculuklarda, yol boyunca çekilen sıkıntılardan doğan feryat ve figanlar, âh edip ağlamalar hep ceres göstergesi ile ifade edilmiştir. Şairler, bu özelliklerden hareketle ceres kavramı etrafında zengin ve renkli imajlar oluşturmuşlardır. Bu çalışmada, divanlar taranarak ceres (derâ, zil vb.) kelimesinin geçtiği beyitler tespit edilmiş; ceresin, edebî metne yansıyış şekli ve ceres etrafında oluşturulan hayal unsurları üzerinde durulmuştur

CERES (BELL/RATTLE) IN THE CLASSICAL TURKISH POEM

Ceres which is originally an Arabic word is used as bell, rattle in Turkish; as derâ in Persian. Having a long past, bell and rattle had different areas of use in ancient life system. Ceres became a tool providing the communication between caravan and the person in front of the caravan; performed the functions of preparation, setoff, holding the group together especially during the times when the caravan trade was widespread. Besides to follow fowlers, they were worn rattles to their feet. Indicators of bell and rattle attracted authors mostly with areas of use mentioned above in classical poetry which includes elements about daily life because of various reasons. While the word ceres was used to express church bell time to time in poetry, mostly camel bell which became the symbol of caravan trade was meant. Thanks to various features such as being hollow, being in the upside-down position, being so delicate, being involuntary, sounding all the time, being heard far away, being put grass in it to block its sound and with its shape ceres provided the inspiration for authors. Besides theme of passage and travel stands out in couplets about ceres. Expressing different situations inside them, in these travels lamentation which was caused because of troubles during the passage was expressed with the indicator of ceres. Authors managed to make rich and colourful images from the point of these features. In this work the couplets in which the word ceres (rattle, bell etc.) takes place have been detected by searching divans; the reflection of ceres to literary text and imaginary elements formed around ceres have been emphasized

___

Ana Britannica (1987), C.6, Ġstanbul: Ana Yayıncılık.

Büyük Larousse, Sözlük ve Ansiklopedi (1986), C.5, Ġstanbul: GeliĢim Yay.

CANAN, Ġbrahim (2012), Kütüb-i Sitte, v.1.6, CD, Goldsoft Yazılım.

CEBECIOĞLU, Ethem (2005), Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü, Ġstanbul: Anka Yay.

Meydan Larousse, Büyük Lugat ve Ansiklopedi (1986), C.3, Ġstanbul: Meydan Yay.

ONAY, Ahmet Talat (1992), Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, (Haz. Cemal Kurnaz), TDV Yay.

ÖNDER, Mehmet (1995), Antika ve Eski Eserler Kılavuzu, Ankara: Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yay.

PAKALIN, M. Zeki (1993), Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C.I, Ġstanbul: MEB Yay.

PALA, Ġskender ( t.y.), Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, C. I-II, Ankara: Akçağ Yay.

Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) (2007), (Ed. M. Öcal OĞUZ) Ankara: Grafiker Tasarım.

ġAHĠN, M. Süreyya (1993), “Çan”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 3, Ġstanbul: TDV Yay