HALK EDEBİYATI ANLATI TÜRLERİNİN UYGULAMALI HALK BİLİMİ BAĞLAMINDA TÜRK SİNEMASINDAKİ İZDÜŞÜMLERİ

Mitlerin kurguladığı ve şekillendirdiği halk kültürlerinde toplumların, arkaik dönemlerinden günümüze kadar sahip oldukları 'mitik' öğeleri değişik şekillerde muhafaza ettikleri görülür. Kültürün aktarımına yönelik uygulamaların çağın popülerleşen değerleriyle paralel bir ilerleme gösterdiği ve bu ilerlemenin beslenme kaynağını toplumların; mit, destan, halk hikâyesi, masal gibi anlatı türlerinin oluşturduğu görülmektedir. Halkın kültürel DNA'sını oluşturan bu unsurlar 'modern çağda' şifahi olan aktarımsal özelliğini, görsel ve yazınsal alana bırakarak; roman, çizgi roman, tiyatro oyunu ve sinema filmi şeklinde sürdürmüştür. Bu ürünlerde birçok mitolojik kahraman konu edilmiş ya da yeni kahramanlar türetilmiştir. Özellikle edebiyat ve çizgi romandan beyazperdeye uyarlanan hikâyeler ile birlikte yedinci sanatın büyülü görselliği kendine yeni bir mecra yaratmıştır. Bir dönem Türk sinemasına damgasını vuran Karaoğlan, Malkoçoğlu ve Tarkan gibi karakterler, Geleneksel Türk Tiyatrosunun en ünlü kişileri Hacivat ve Karagöz, Yaşar Kemal'in Dağlı Ahmet ve Gülbahar'lı Ağrı Dağı Efsanesi, zengin bir 'sözlü kültür' geleneği ile mayalanmıştır ve Türk insanının belleğinde ve gönlünde büyük bir yer edinmiştir. Nitekim insanların kahvehanelerinde, evlerde dilden dile aktardığı; efsaneler, masallar ve halk hikâyeleri yaşattıkları 'kahramanlar' ile kültürel hafızadaki yerini sabitlemiştir. Halkın çok sevdiği bu karakterler günümüze bir çizgi roman, roman ya da bir sinema filmi aracılığıyla taşınır. Bu çalışmada, halk hikâyeleri, efsaneler ve masalların kaynaklığında mitolojinin uygulama alanı ve aracı olarak 'sinema'ya yansımaları ele alınacaktır

IN THE APPLIED FOLKLORE CONTEXT, THE PROJECTION OF THE VARIETIES OF FOLK LITERATURE IN TURKISH CINEMA

In folk cultures that are fictionalized and shaped by myths, from archaic period to today, it is seen that the societies preserved “mythic” factors in different ways. The applications towards the transferring of culture shows a parallel progress with the popularization of values of the era and it is seen that the narrative types such as myths, epics, folktales and tales of societies have established the nurturing source of this progress. These elements, forming the cultural DNA of the society, leave their oral citational feature to visual and literary area in the “modern age”; and they continue to exist as novels, comic novels, theatres and movies. In these types, many mythological heroes took place or new heroes were created. Especially with the movies that are adapted from literature and comic novels, the magical visuality of this seventh art has created a new medium for itself. Characters like Karaoğlan, Malkoçoğlu and Tarkan, which were important in the Turkish cinema, and the most famous personalities in traditional Turkish theater Hacivat and Karagöz, Dağlı Ahmet of Yaşar Kemal, Ağrı Mountain legend with Gülbahar have been mixed with rich “oral culture” and won the hearts of Turkish people. Hence; the “heroes” that lived in the myths, tales and folktales that have been told in the village squares and in coffee houses throughout the historic process, told from mouth to mouth in homes, they have obtained permanence in the cultural memory. A comic novel, novel or a movie, transfers and carries these loved characters to present day. In this study, the application area of mythology with folktales, myths, tales and their reflections to “cinema” as mediators will be discussed

___