FUZÛLÎ’NİN LEYLÂ VE MECNÛN MESNEVİSİ’NDE METİN- MİNYATÜR İLİŞKİSİ

Dilimizde el yazması kitaplarda yer alan küçük boyutlu renkli resim anlamına gelen minyatürler, Türk ve dünya kültür tarihinde önemli bir geçmişe sahiptir. Nakkaşın ya da musavvirin gördüğünü, duyduğunu, tahayyül ettiğini ve hissettiğini estetik bir biçimde kağıt üzerine renklerle aktardığı zihinsel, duygusal ve sanatsal bir biçimlendirme eylemi olan kitap resimleri (minyatürler) İslam sanatında 12 ve 13. yüzyıldan itibaren kabul görmeye başlamış ve özellikle Fatih devrinden itibaren bir gelenek hâline dönüşerek yüzyıllar boyunca görsel kültürün en yaygın ve en bilinen ürünleri olmuştur. İslam sanatının mimarî yapıtlar dışında hemen hemen bütün dallarının yer aldığı tek kaynak el yazması kitaplardır. Edebî metin, hüsn-i hatt, minyatür, tezhip ve cilt kapaklarıyla ilgili çalışmaların her biri, tek başına İslam sanatının birer bölümünü oluşturur, ancak bunlar ayrı ayrı ele alınıp incelendiğinde yazmanın gerçek değeri tam olarak anlaşılamaz. Özellikle metnin ve minyatürün farklı sahalarda ele alınması, her iki konuda yapılan çalışmaları eksik bırakmaktadır, çünkü metin ve minyatür içinde yer aldıkları yazmanın birbirlerini tamamlayan unsurlarıdır. Asla birbirinden bağımsız ve ayrı değildirler. Bu yazının amacı, el yazması metinlerdeki öykü, olay ya da bilgiyi, resim diline aktaran minyatürlerin, metni görsel açıdan nasıl zenginleştirdiğini gözler önüne sermektir. Aynı zamanda çalışmada şu soruların da cevabı aranacaktır: Şairin kelimelerle anlattığı olay ya da durum, musavvirin elinde nasıl resmedilmiştir? Musavvirin tasvir ettiği olay ya da durum şairin metninde kelimelerle nasıl dile getirilmiştir? Bu çalışmada metin olarak Muhammet Nur Doğan tarafından hazırlanan Fuzûlî, Leylâ ve Mecnûn-Metin, Düzyazıya Çeviri, Notlar ve Açıklamalar- adlı eser ile Fransız Millî Kütüphanesi ve Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde yer alan (Revan 851, 852) yazmaların minyatürleri esas alınmıştır.

TEXT-IMAGE RELATIONSHIP IN THE EPIC OF LAYLA AND MAJNUN BY FUZÛLÎ

Miniatures, which mean small colour paintings in the manuscripts in our language, have an important history in the Turkish and world cultural history. Book paintings (miniatures), which are mental, emotional and artistic formation acts in which painters or miniature artists convey what they see, hear, imagine and feel with the colours on a paper in an aesthetic manner, started to gain acceptance in the Islamic art, since the 12th and 13th centuries and became a tradition especially since the period of Mehmed the Conqueror, and they became the most widespread and well-known products of the visual culture for centuries. The manuscripts are the only source in which virtually all branches of the Islamic art are involved except for architectural works. Each of the works on literary text, calligraphy, miniature, ornamentation, and binder constitute different parts of the Islamic art alone. However, when these are evaluated and examined separately, the true value of the manuscript is not fully understood. In particular, the evaluation of the text and the miniature in different fields leaves the works done on both subjects incomplete because they are the elements of the manuscript that complement each other in the text and in the miniature. They are never separate and independent of each other. The aim of this article is to show how the miniatures that convey a story, event or information in the manuscripts to the language of the painting enrich the text visually. At the same time, answers to the following questions will be sought in the study: How was the event or situation, which was described by the poet in words, depicted in the hands of the miniature artist? How was the event or situation, which was depicted by the miniature artist, described with the words of the poet? Fuzûlî, Leylâ ve Mecnûn-Metin, Düzyazıya Çeviri, Notlar ve Açıklamalar- prepared by Muhammet Nur Doğan as a text and the miniatures of the manuscripts in the French National Library and Topkapı Palace Museum Library (Revan 851, 852) were taken as the basis in this study.

___

  • Açıkgöz, Namık (1996). Leylâ vü Mecnûn Minyatürleri. Fuzûlî Kitabı, 249-272. https://www.youtube.com/watch?v=ErEd3_hDC-o
  • Akdemir, Ayşegül (2009). “Eksik Bir Âşık: Leyla”. Turkish Studies İnternational Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/7, 2009, 1-27.
  • And, Metin (2014). Osmanlı Tasvir Sanatları 1: Minyatür. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • Araç, Ünal (2007). Fuzûlî’nin Leylâ ile Mecnûn Mesnevîsinin Resimli Örnekleri. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.
  • Bağcı, Serpil vd. (2006). Osmanlı Resim Sanatı. T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı.
  • Berger, John (2018). Görme Biçimleri. İstanbul: Metis Yayınları.
  • Berger, John (2018). Portreler. İstanbul: Metis Yayınları.
  • Doğan, Muhammet Nur (2010). Fuzûlî Leylâ ve Mecnûn, Metin, Düzyazıya Çeviri, Notlar ve Açıklamalar. İstanbul: Yelkenli Yay.
  • Güneş, Özlem (2016). “Doğu’da ve Batı’da Mâşuk Leylâ ve Juliet Tipleri Üzerinden İki Farklı Medeniyetin Kadına Bakışı”. Uluslararası Medeniyet ve Kadın Kongresi. 361-384.
  • Koç Keskin, Neslihan (2011). “Minyatür Merceği ile Divan Şiirini Görmek”. Journal of Turkish Studies Türklük Bilgisi Araştırmaları, Walter G. Andrews Armağanı-1, 34(1), 1-37.
  • Mahir, Banu (2005). “Minyatür”. İslâm Ansiklopedisi. C. 30. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 118-123.
  • Toska, Zehra (1992). “Resimdeki Söz, Sözdeki Resim”. Sanat Dünyamız, 49: 49-58.
  • Şentürk, Ahmet Atillâ (2017). Osmanlı Şiiri Kılavuzu. İstanbul: OSEDAM.
  • Uluç, Lale (2006). Türkmen Valiler Şirazlı Ustalar Osmanlı Okurlar, XVI. Yüzyıl Şiraz Elyazmaları. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
  • https://gallica.bnf.fr/ark:/12148/btv1b52510120v.r=Le%20Leyl%C3%A2%20v%C3%BC%20Mec n%C3%BBn%20%2C?rk=21459;2 24.08.2018