La Condition La Femme Dans La Symphonie Pastorale D'andre Gide

André Gide, yenilikçi ve devrimci görüşleriyle yalnızca Fransa’da değil, Fransa dışındaki ülkelerde de ilgi odağı olmuş, güncelliğini korumuş, yazın ve düşüne hiç de azımsanmayacak katkılarda bulunmuş önemli bir yazar kuşkusuz. İnsanoğlunun yeryüzündeki konumunu dinsel ve toplumsal düzlemde sıra dışı, köklü ve oldukça yürekli bir tutum takınarak ortaya koymaktan ve sorgulamaktan çekinmez. Yapıtlarında kendi gizemli yanlarını bile açıkça dile getirmeyi yeğler. Dış gerçeklikten çok iç gerçekliği algılamaya, kavramaya ve yansıtmaya öncelik verir. İnsanın kendisini keşfetmesinin, tanımasının ve tanımlamasının özgür bir birey olmasını kolaylaştıracağına inanır. İnsan yalnızca usu olan bir varlık değil aynı zamanda bilinci olan başka bir deyişle bilinçli bir varlıktır. Yapıtlarında usdan çok bilinci öne çıkarır. Bilinçten bireye, bireyden özgürlüğe uzanan bir sürecin kişiler açısından önemini vurgulamaya çalışır. Bireyi bilince, özgürlüğü bireye bağlar. Gide’in Kır Senfonisi adlı yapıtında, kör bir genç kız olan Gertrude, arzu ve zevklerin tutsağı olan Rahip, Rahibin oğlu Jacques, karısı Amélie’nin durumunu da bilinç-birey-özgürlük üçgeninde ele alıp sorguladığını söylemek olanaklı. Bilinç-birey-özgürlük üçgeni yazarın ortaya koymayı tasarladığı yeni etik anlayışının da düşünsel temelini oluşturur. Rahibin Gertrude’un körlüğünden ve saflığından (Gertrude’un saflığı körlüğünden kaynaklanır) yararlanmasını, Gertrude’la ilgili emellerini ailesinden gizlemesini, Amélie ve Jacques’in uyarılarını dikkate almayışını, kutsal kitabı (İncil) keyfine göre yorumlamasını, işine gelenleri söylemesini, kendisiyle birlikte çevresini de çıkmaza sürüklemesini, Gertrude’un ölümünü kendisine özgü yeni bir etik anlayışıyla anlatır. Gide’e özgü etik anlayışı, insanı her türlü toplumsal, dinsel önyargılardan arındırarak, baskılardan kurtararak bilinci yardımıyla özgür bir birey yapmayı amaçlar. Bu bağlamda, kadını, geleneksellikten kaynaklanan her türlü dinsel, toplumsal baskılardan ve önyargılardan kurtarmak ister. Önemli olan sorunlardan kaçmayı yada kurtulmayı bilmek değil özgür olmaktır. Sonuç olarak, Gide, Kır Senfonisi’nde din ahlak ve inanç gibi değerleri kötüye kullanmanın sakıncalarını, acı sonuçlarını yalın bir biçem kullanarak dile getirir. Okurun, kişilerini hep mutsuzlukları ve çektiği acılarla anımsayacağı bir yapıttır Kır Senfonisi.

___

Gide, André, La Synphonie Pastorale, Gallimard, Paris, 1925

Gide, André, Journal, Gallimard, Paris, 1950.

Gide, André, Les Faux-Monnayeurs, Gallimard, Paris, 1925.

Magazine littéraire, André Gide le contemporain capital, No 306, 1993

Bastide, Roger, Anatomie d’André Gide, Presses Universitaires de France, 1972.

Littéra, Çeşitli yönleriyle (figures’ André Gide) André Gide, cilt 8, Ankara, 1998

IDT Geneviève, Profil d’une oeuvre 5 “André Gide, Les Faux-Monnayeurs”, Hatier, Paris, 1970