Tasavvufta Kanaat Anlayışı ve Bireysel-Sosyal Etkileri

Kanaat, verilene razı olmak ve elde olanla yetinmek demektir. Bu tanım-lamadan, kanaatin, çalışmayıp tembellik yapmak olduğu anlamı çıkartılmama-lıdır. Kanaat, çalışıp gayret göstermeyi, fakat neticede az da olsa ele geçen rızka razı olmayı gerektirir. Kanaatkâr kimse, çoğa sevinip aza üzülmeyen, her iki durumda da huzur ve sükûn içerisinde bulunan kimsedir. Kanaat, dün-ya metaına kalpte değer vermeyen zühdî bir anlayıştır. Kanaat sahibi, azla yetinip fazlasına ihtiyaç duymadığı için, insanlardan bir şey isteme mahcubi-yetine düşmekten ve başkasına muhtaç olma zilletinden kurtulur. Kanaatkâr kimse, sadece Allah’tan korkar, ümit eder ve O’na güvenir. Çünkü o, Allah’tan başka hiçbir kimsenin rızk veremeyeceğini ve rızkı engelleyemeyeceğini bilir. Kanaat; rıza, zühd, tevekkül, havf, recâ ve Allah’a teveccüh anlayışlarını da içinde bulunduran bir haslettir. Nefsin isteklerinin sınırı yoktur. O, bir isteği yerine getirildiğinde hemen diğer isteğini kalbe dayatır. Kalbi, nefsin elinden kurtarmanın çaresi kanaattir. Eğer kalp, kısmete razı olarak aza kanaat eder-se, nefsin kalp üzerinde fonksiyonu kalmayacaktır. Bu bakımdan, azla yetin-mek olan kanaat, nefsin eğitilmesini sağlayan önemli bir riyazet metodudur. Kanaatkâr kişi, nimetin nasıl kazanıldığını bilen, israftan kaçınan ve tutumlu olan kimsedir. Gelirine göre harcama yapmayan, lüks ve israf içerisinde olan nice kimselerin varlıklarını kaybettikleri ve başkalarına muhtaç hale geldikleri bilinmektedir. Kanaate engel teşkil eden; hırs, tamah, israf ve tûl-i emel, sade-ce bireyin kendisine değil, ailesine ve topluma da zarar vererek içtimai huzuru bozmaktadır.

The Concept of “Kanaat” (Contentment) and its Individual and Social Effects in Sufism

Kanaat (contentment) is to consent to what has been given and to be content with what has been achieved. From this definition, the meaning of kanaat should not be taken to mean that it is not to work or it is to be lazy. Kanaat requires working, making an effort, and in the end, consenting to the sustenance that has been achieved, even if it is minuscule. A person who is contented (kanaatkâr) is a person who is pleased with abound and does not get sad with scarcity a person who is in peace and tranquility in either cases. Kanaat is an ascetic understanding that does not value the world commodity in the heart. A contented person escapes the contempt of falling for the em-barrassment of asking for something from people and being in need of some-one else, because he is content with less and does not need more. The con-tented person is only afraid of Allah, and expects from and trusts in Him. Be-cause, he knows that no one but Allah can grant or obstruct sustenance. Ka-naat is a trait that also contain in itself the understandings of consent, asceti-cism, trust, fear, hope, and gratitude to Allah. There is no limit to the demands of one’s soul. When a request of it is fulfilled, it immediately impulses the other desire. It is the kanaat that is the remedy to liberate the heart from one’s soul. If the heart contents itself with less by consenting to the foreordination, the soul will not be able to affect the heart. In this respect, kanaat, which is being satisfied with less, is an important method of abstemiousness that enables the training of the soul. The person who is contented is someone who knows how the blessing is acquired, avoids wasting, and is frugal. It is known that many people who had not spent according to their income, who had been in luxury and wasted, lost their assets and have become dependent on others. Ambi-tion, cupidity, wasting, and a desire for living long, which inhibit contentment, disturb the social order by not only harming the individual himself, but also his family and the society.

___

  • Afîfî, Ebu’l-Ala (ö. 1966), Tasavvuf (İslam’da Manevi Hayat), trc. Ekrem De-mirli, Abdullah Kartal, İz yayıncılık, İstanbul 2012.
  • Ahmed, Ebû Abdillah İbn Hanbel eş-Şeybânî (ö. 241/855), Müsned, thk. Şu’ayb el-Arnavût, I-L, Müessesetü’r-Risâle, Beyrut, 2001.
  • Ahmed, el-Âyid ve diğerleri, el-Mû’cemü’l-Arabiyyi’l-esâsî, Larûs yayınları, Alecso 1989.
  • Altuntaş, Halil ve Şahin, Muzaffer, Kur’an-ı Kerim Meâli, DİB, Ankara 2009.
  • Ateş, Süleyman, İslâm Tasavvufu, Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul 1992.
  • Beyhakî, Ebû Bekr Ahmed b. el-Huseyn (ö. 458/1066), Şu’abu’l-iman, thk. Abdülali Abdülhamid Hâmid, Mektebetü’r-Rüşd, Riyad 1423/2003.
  • --------, Şu’abü’l-îmân, thk. Ebû Hâcir Muhammed es-Sa’îd, I-IX, Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 2000
  • --------, el-Âdâb, thk. Muhammed Abdülkadir Ahmed Ata, Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Kahire 1406/1986
  • --------, el-Kaza ve’l-kader, thk. Muhammed b. Abdullah Âli Âmir, Mektebetü Ibeykân, I, Riyad 1421/2000
  • Bezzâr, Ebû Bekr Ahmed b. Amr b. Abdülhâlık (ö. 292/905), Müsned, I-XVIII, thk. Mahfûzu’r-Rahmân Zeynullah, Mektebetü’l-ulûm, Medine 2009.
  • Buhârî, Ebû Abdillah Muhammed b. İsmail el-Cu’fî (ö. 256/870), Sahîhu’l-Buhârî, I-VII, Beyrut 1410/1990.
  • Ceylî, Abdülkerim (ö. 767/1365), İnsan-ı Kâmil, trc. Abdülkadir Akçiçek, Kur-tuba yayınları, İstanbul 2016.
  • Ebû Bekir b. Ebî Âsım eş’Şeybânî (ö. 287/900), el-Âhâd ve’l-mesânî, I-VI, Riyad 1411/1991.
  • Ebû Dâvûd, Süleyman b. el-Eş’as es-Sicistânî (ö. 275/888), Sünenu Ebî Dâvûd, I-III, Beyrût 1409/1988.
  • Ebû Nuaym el-Isfahanî (ö. 430/1038), Hilyetü’l-evliya ve tabakâtü’l-asfiya, I-X, Dâru’l-kütübi’l-Arabî, Kahire 1407/1987.
  • Erkaya, Mahmut Esad, Kur’an Kaynaklı Tasavvuf Kavramları, Otto Yayınevi, Ankara 2017.
  • --------, “Tarikatların Teşekkülü Öncesi Dönemde Kur’ân Kaynaklı Tasavvuf Kavramları”, Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2015, cilt: XV, sayı: 3, ss. 117-147.
  • Feridüddîn-i Attar (ö.627/1230), Tezkiretü’l-evliya, Seha neşriyat, haz. Meh-met Zahit Kotku, İstanbul 1983.
  • Gazâlî, Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed (ö. 505/1111), İhyâu ulûmi’d-dîn, I-V, Müessesetü’l-Halebî, Kahire 1387/1967.
  • --------, Kimyâ-yı Saâdet, trc. A. Faruk Meyân, Bedir Yayınevi, İstanbul 1979 Geylânî, Abdülkadir (ö. 561/1166), el-Fethu’r-Rabbânî, Dâru’r-reyyân, Kahire
  • Gökcan M. Mansur, Temel Ahlâkî Prensipleriyle Tasavvuf, Harf Eğitim Yayın-cılığı, Ankara 2017.
  • Herevî, Ebû İsmail Abdullah el-Ensârî (ö. 481/1089), Menâzilü’s-sâirîn, Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut ts.
  • Hökelekli, Hayati, Psikoloji, Din ve Eğitim Yönüyle İnsanî Değerler, Değerler Eğitim Merkezi, İstanbul 2013.
  • Hucvirî, Ali b. Osman Cüllâbî (ö.465/1072), Keşfu’l-mahcûb, çev. Süleyman Uludağ, Dergâh Yayınları, İstanbul 1996.
  • İbn Arabî, Ebû Abdullah Muhyiddin Muhammed b. Ali (ö. 638/1240), el-Futuhâtu’l-Mekkiyye, Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1460/1999.
  • İbn Ebî Şeybe, Ebû Bekr b. Abdillah b. Muhammed (ö. 235/849), Müsned, I-II, thk. Âdil b. Yusuf, Dâru’l-Vatan, Riyad 1997.
  • --------, Musannaf, I-VII, thk. Kemal Yusuf el-Hût, Mektebetü’r-Rüşd, Riyad 1409/1988.
  • www.yenisafak.com-HT: 12. 06. 2017.
  • İbn Adiy, Ebû Ahmed b. Abdi’l-Cürcânî (ö. 365/976), el-Kâmil fî duafâi’r-ricâl, I-VII, thk. Âdil Ahmed Abdu’l-Mevcûd, el-Kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1418/1997.
  • İbn Hibbân, Ebû Hâtim Muhammed b. Ahmed el-Bustî (ö. 354/965), Sahîhu İbn Hibbân, I-XVIII, Müessesetü’r-risâle, Beyrut 1993.
  • İbn Mâce, Ebû Abdillah Muhammed b. Yezîd el-Kazvînî (ö.273/886), Sünen, thk. Muhammed Fuâd Abdülbâkî, I-II, Dâru ihyâi’l-kütübi’l-Arabiyye, Kahire ts.
  • İbn Manzûr, Ebû’l-Fadl Cemâluddin Muhammed b. Mükrim b. Ali el-Ensârî (ö. 711/1311), Lisânu’l-Arab, Dâru’l-maârif, I-VI, Kahire 1979.
  • İbnü’l-Kayserânî, Ebu’l-Fadl Muhammed b. Tahir eş’Şeybânî- (ö. 507/1113), Zahiretü’l-huffâz, I-V, Dâru’s-selef, Riyad 1416/1996.
  • Kaplan, Hayri, İslam Düşünürlerine Göre Ruh ve Nefs (Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Üniversitesi, 1995)
  • Kara, Mustafa, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi, Dergâh yayınları, İstanbul 1998.
  • Kâşânî, Kemâlüddîn Abdürrezzâk b. Ebi’l-Ganâim Muhammed (ö. 736/1335), Istılâhâtü’s-sûfiyye, thk. Muhammed Kemâl İbrâhim Cağfer, el-heyetü’l-Mısrıyye, Kâhire 2008.
  • Kelâbâzî, Ebû Bekr Muhammed b. İshâk, et-Tarruf li-mezhebi ehli’t-tasavvuf, (ö. 380/990), thk. Ahmed Şemsüddin, Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 2011.
  • Kuşeyrî, Ebû’l-Kâsım Abdülkerim b. Havâzin b. Neysâbûrî (ö. 465/1072), er-Risâletü’l-Kuşeyrîyye, Dâru’l-hayr, Beyrut 1997.
  • --------, el-Cavâhiru’l-mensûre, thk. ve trc. M. Mansur Gökcan, Harf Eğitim Yayıncılığı, Ankara 2017.
  • Mekkî, Ebû Talib (ö. 386/996), Kûtu’l-kulûb, Dâru Sâdır, Kahire 1310/1892.
  • Muhâsibî, Ebû Abdullah Hâris b. Esed (ö. 243/857), er-Riâye li-hukûkillah, Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, thk. Abdülkâdir Ahmed Atâ, Lübnan 2010.
  • Müslim, Ebû’l-Huseyn Müslim b. el-Haccâc el-Kuşeyrî en-Nîsâbûrî (ö. 261/874), Sahîhu Müslim, I-V, Beyrût ts.
  • Necmüddin Dâye (ö. 654/1256), Ebû Bekr Abdullah b. Şâhâver Râzî, Menârâtu’s-sâirîn ve magâmâtu’t-tâirîn, thk. Saîd Abdulfettah, Dâru Suâdu’s-sabah, Kahire 1993.
  • Necmüddin Kübra (ö. 618/1221), Usûlu Aşere (Tasavvufî Hayat), Çev. Musta-fa Kara, Dergâh Yayınları, İstanbul 1996.
  • Özköse, Kadir, “Ahmed Yesevî’nin Hikmetlerinde Dört Kapı ve Kırk Makam Anlayışı”, Akademiar, Ankara 2017, sayı 2, ss.99-133.
  • Râgıb el-İsfahânî, Ebu’l-Kâsım Hüseyn b. Muhammed (ö. 502/1108), el-Müfredât, Dâru’l-Kalem, Beyrut 1412/1991.
  • Sühreverdî, Ebû Hafs Şihabüddin Ömer b. Muhammed (ö. 632/1234), Avâri-fü’l-meârif, thk. Semîr Şems, Dâru Sâdır, Beyrut 1431/2010.
  • --------, Avârifü’l-meârif, çev. Yahya Pakiş, Dilaver Selvi, Umran yayınları, İs-tanbul 1988.
  • Sülemî, Ebu Abdurrahman Muhammed b. Hüseyin (ö. 412/1021), el-Mukaddime fi’t-tasavvuf, thk. Yusuf Zeydân, Dâru’l-cîl, Beyrut 1419/1999.
  • --------, Sülemî’nin Risâleleri, çev. Süleyman Ateş, Ankara Üniversitesi Bası-mevi, Ankara 1981.
  • Taberânî, Ebu’l-Kâsım Süleyman b. Ahmed b. Eyyûb (ö. 360/971), el-Muğcemü’l-evsat, I-X, thk. Târık b. Muhammed, Dâru’l-Harameyn, Kahire ts.
  • Yesevî, Ahmed, Divân-ı Hikmet, Sadeleştiren Ahmed Eğilmez Rıdvanoğlu, Takriz Uğur Gürsu, Sağlam Yayınevi, İstanbul 2016.
  • Yılmaz, Hasan Kâmil, Anahatlarıyla Tasavvuf ve Tarikatlar, Ensar Neşriyat, İstanbul 2000.