Birinci Dünya Savaşı Sonunda Türkiye’deki Rumların Koruyuculuğu Meselesine Amerikan Ve İngiliz Basınının Bakışı
Manda ve himaye sistemi Birinci
Dünya Savaşı’nın sonunda toplanan Paris Barış Konferansı’nda ortaya çıkmış ve
tüm dünyanın dengesini değiştirmiştir. Bu sistem bunu ortaya atanlarca “gelişmemiş ve gelişmekte olan ” ülkeleri
“gelişmiş” ülkelerin nezaretinde
geliştirmek olarak anlatılmakta olsa da birinci gruba giren devletlerin ikinci
gruba giren devletlerin hegemonyası altına girmesi demek oluyordu. Bu nedenle sömürgeciliğin
bir başka versiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Makalenin kapsamı içine
aldığımız Rumların koruyuculuğu meselesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun sona
ermesiyle Rumların durumu ne olacak sorusuyla ortaya çıkan tartışmalardan
biridir. Azınlıklar konusu bir devletin içişlerine karışmanın en kolay yolu
olarak görülmüş ve o azınlığın içinde yaşadığı toplumda ezildiğini, işkence
gördüğünü bahane etmek en klasik yöntem olarak kullanılmıştır. Birinci Dünya
Savaşı sonrasında ortaya çıkan manzara içerisinde Rumların durumunun ne olacağı
üzerine çeşitli yorumlar yapılmıştır. Bu çalışmada Rumların koruyuculuğu
konusunun Amerikan ve İngiliz basınına yansımaları ele alınacaktır.
The View of American and British Press on the Protection of Greeks at the End of the WWI
The mandate and patronage system emerged at the Paris Peace Conference
which took place at the end of the First World War and changed the balance of
the whole world. While this system was described as the development of the
undeveloped and developing countries under the supervision of second developed
countries, it meant that the states that entered the first group came under the
hegemony of the states that entered the second group. Therefore, it appears as
another version of colonialism. The question of the protection of the Greeks
that we have included in the scope of the article is one of the controversies
raised by the question of what will be the status of the Greeks by the end of
the Ottoman Empire. The issue of minorities was seen as the easiest way to
interfere in the internal affairs of a state, and it was used as the most
classical method to pretend that the minority was crushed and tortured in the
society in which it lived. After the First World War, the view of the Greeks in
the landscape of what appeared to be commented on. In this study, the
implications of the protection of Greeks on American and British press will be
discussed.
___
- Alemdar
Boston Daily Globe
Christian Science Monitor
İleri
New York Times
The Atlanta Constitution
The Times
The Washington Post
- Kitaplar ve Makaleler
Çelik, Edip F., “Manda ve Vesayet Rejimleri Hakkında Milletlerarası Adalet Divanı’nın İstişari Mütalaası”, M. Raşit Sevig’e Armağan, İstanbul, 1956.
Duru, Orhan, Amerikan Gizli Belgeleriyle Türkiye'nin Kurtuluş Yılları, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2006.
Fromkin, David, Barışa Son Veren Barış, Epsilon Yayınevi, İstanbul, 2004.
Gökbilgin, Tayyip, Milli Mücadele Başlarken, Birinci Kitap, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1959.
Kitsikis, Dimitri, Yunan Propagandası, Meydan Neşriyat, İstanbul, 1963.
Mcmillian, Margaret, Paris 1919: Dünyayı Değiştiren Altı Ay, çev: Belkıs Dişbudak, Odtü Yayınevi, Ankara, 2004.
“Manda”, Türk Ansiklopedisi, M.E.B. Yayınları, 1966, C.23, s. 256.
Türk Hukuk Lûgatı, Başbakanlık Basımevi Ankara 1991.