Türkçenin Ana Dili Olarak Ediniminden Yabancı Dil Olarak Öğretimine Yöntem Çıkarımı

Ana dili edinimi ile yabancı dil öğreniminin birbirinden çok farklı olduğu kabul edilir. Ancak zihnin yeni bir iletişim aracı ile karşılaştığında ana dildeki gibi işlediği tahmin edilmektedir. Çünkü iki süreçte de anlaşma sistemini kavramanın, kazanmaya çalışmanın tetikleyicisi kendini ifade edebilme ihtiyacıdır. Üstelik iki süreçte de birey, anlaşma sistemini çözmüş kişilerin dil araçlarını kullanış biçimlerini gözlemler, taklit eder ve aldığı dönütlere göre pekiştirir ve gerekli kodlamaları yaparak dili edinir/öğrenir. Ana dilinin kazanılması sürecindeki bu benzerlikler yabancı dil edinimi kavramını ve buna bağlı tanım ve tartışmaları ortaya çıkarmıştır. Krashen(1983), dil edinimi için bütün şartlar mükemmel olsa dahi yeterince dinleme yapmayan anlamlı mesajlara maruz kalmayan kişilerin konuşamayacağını, dili edinemeyeceğini söyler. Dil öğrenicisinin mutlaka “sessiz dönem” denilen bir “kuluçka” yaşaması gerektiğini vurgular ve bu dönemde kişinin hedef dille örülmüş ortamda “anlamlı mesajlarla” iç içe olması gerektiğini söyler. Bu teoriden hareketle dillerin ana dili olarak edinimindeki sürecin dikkatle incelenmesi ve olabildiğince bu sürece uygun bir sıra ile dilin yabancı dil olarak edindirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Yabancı dil öğretiminin ana dilinin edinimindeki gibi dinleme/izleme yoğun bir sistemle başlatılması hâlinde daha kalıcı öğrenmeler gerçekleşeceği ve özelikle telaffuz sorunlarının azalacağı öngörülmektedir. Ancak mevcut dil öğretim programlarında bireyin aynı anda dinlemesi, konuşması, okuması ve yazması istenmektedir. İkinci dil öğretiminde, edinime benzer bir sistemle aktarım gerçekleştirildiğinde öğretim/öğrenim süreçlerinin daha başarılı olabileceği öngörülmektedir. Çünkü TÖMER’lerden mezun olan öğrencilerin özellikle üretim becerilerindeki sorunlar diğer becerilere kıyasla daha fazladır. Çalışmanın çıkış noktası tam olarak burasıdır. “Yabancı dil öğretiminde öğrencinin maruz bırakıldığı becerilerin bir bütün olarak mı sunulması gerekir yoksa kaygı düzeyi, ihtiyaçları ve dil edinim sırası gözetilerek becerilerin kazandırılmasında tamamen birbirinden soyutlanmaksızın bir sıra ile mi sunulması gerekir?” Bu soruya bir cevap oluşturabilmek ve bu konuyu tartışmaya açmak temel amaçtır.

Inference of the Method of Teaching Turkish as a Foreign Language

Foreign language learning is considered to be very different from the acquisition of native language. However, a new tool is estimated with a new communication tool. Because we can express ourselves in the triggering of trying to win. Moreover, in the two processes, the individual will be able to simulate and imitate grammar, to help solve the language skills. These similarities for the acquisition of the native language revealed the concept of foreign language acquisition and related definitions and interpretations. Krashen (1983) says that even if all conditions are perfect for language acquisition, those who are not exposed to meaningful messages do not speak and cannot speak the language. He emphasizes that the language learner must live an “incubation” called e silent period de and during this period, one should say” meaningful messages” should be intertwined in the target language. From this theory, the main language of the languages and the acquisition of the factor is provided to be carefully compensated. It is the acquired language of foreign language teaching. However, in the current language education programs, individual and listening, speaking, reading and writing are required. In the second language teaching, it is predicted that teaching / learning processes will be more successful when the transfer is made with a similar system. Because the students who graduate from TÖMERs have more problems in production skills than other skills. This is the starting point of the study.  “Is it necessary to present the skills that the student is exposed to in a foreign language teaching as a whole, or should they be presented in a sequence without being completely isolated from each other in the acquisition of skills by taking into account the level of anxiety, needs and language acquisition?” The main objective is to create an answer to this question and to discuss this issue.

___

  • Benati, G. A. ve Angelovska, T. (2016). Second Language Acquisition: A Theoretical Introduction to Real World. London: Bloomsbury Publishing.
  • Chomsky, N. (2000). The Architecture of Language. Oxford: Oxford University Press.
  • Chomsky, N. (2014). Dil ve Zihin. (Çev. Ahmet Kocaman) Ankara: Bilgesu Yay.
  • Doughty, C. ve Long, M.H. (2003). The Handbook of Second Language Acquisition. Oxford: Blackwell Publishing.
  • Ellis, R. (2008). The Study of Second Language Acquisition (2nd Ed.). Oxford: Oxford University Press.
  • Eyüpğolu, A. (2018), Yabancı Dil Öğretiminde Doğal Yaklaşım (Natural Approach). http://americancourse.net/yabanci-dil-ogretiminde-dogal-yaklasim-natural-approach/ adresinden 21.05.2018 tarihinde alınmıştır.
  • Gass, S. M. ve Selinker, L. (2008). Second Language Acquisition: An Introductory Course (3rd Ed.). New York & London: Routledge Koçer, Ö. (2013). Program Geliştirmenin İlk Basamağı: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde İhtiyaç ve Durum Analizi. Eğitim ve Bilim, 38(169), 159-174.
  • Krashen, S. (1981, 2002). Second Language Acquisition and Second Language Learning. California, Pergamon Press.
  • Krashen, S. (1982). Principles and Practice in Second Language Acquisition. Oxford: Pergamon Press.
  • Krashen, S. D. (1983), The natural approach: language acquisition in the classroom / Stephen D. Krashen and Tracy D. Terrell. Oxford [Oxfordshire]; New York: Pergamon Press; San Francisco: Alemany Press.
  • Krashen, S. D. (2011). Krashen tarafından Kara Harp Okulunda Gerçekleştirilen Seminer notları.
  • McLaughlin, B. (1987). Theories of Second Language Learning. London: Edward Arnold.
  • Peçenek, D. (2014). İkinci Dil Edinimi (Araştırması) ve Yönlendirilen İkinci Dil Edinimi Alanlarına Genel Bir Bakış. Dil Dergisi, 164(1), 8.