YUSUF ATILGAN’IN ÖYKÜLERİNDE BİREYİN MODERNLEŞME ARZUSU

Yusuf Atılgan, Türk edebiyatındaki modernleşme eğilimini temsil eden en önemli yazarlardan biridir. Yusuf Atılgan, özellikle 1950'li yıllardan sonra Türkiye'de uç vermeye başlayan, bir yönüyle taşralı, kasabalı ya da köylü sayılabilecek, bir başka yönüyle de kentli olmaya çalışan kesimlerin hayatını edebiyat dünyasına taşır. Atılgan'ın sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik anlamda da oldukça öngörülü ve ufuk açıcı bir yaklaşıma tekabül eden bu girişimi, Türkiye'de, modernleşmeye çalışan yeni bir insan tipolojisinin ve dolayısıyla yeni bir yaşam anlayışının da habercisi olur. Yusuf Atılgan, bu avangart tavrını sadece romanlarıyla değil öyküleriyle de gerçekleştirir. Nitekim "Kasabadan", Köyden" ve "Kentten" alt başlıkları bağlamında tasnif ettiği öykülerinde; hepsi aynı nesepten gelen, aralarında ruhsal bir yakınlık bulunan köylü, kasabalı ve kentli kahramanları bağlamında bu yeni insan tipini anlatır. Bu yeni insan tipi; Kıta Avrupa'sında yaklaşık bir asır önce ortaya çıkan modern, bunalımlı, yabancılaşmış, iletişimsiz, varoluşsal sıkıntıları olan bireyin Türkiye'deki ilk örnekleridir. Hemen hepsi modernleşmenin sancılarını bir biçimde yaşayan bu kahramanlar, aynı zamanda feodal değerler sisteminden kentli bir yaşam kültürüne geçmenin, gerçekleştirmenin hayalini kurar. Nihayetinde ortaya umutsuz köylüler, yalnız kasabalılar ve aylak kentliler kimlikleriyle beliren çaresiz, edilgen, cinsel anlamda sıkıntılı, tutunamamış, amaçsız, kendi kalıplarını kırmakta zorlanan bireyler çıkar. Bu çalışmada da amaç; Atılgan'ın öykü kişilerinin özelliklerini değerlendirmek ve böylece hem Türk edebiyatındaki modernleşme çabalarının hem de Türkiye'deki sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşümlerin birey üzerinde ne gibi izler bıraktığının anlaşılmasını sağlamaktır

THE MODERNIZATION DESIRE OF INDIVIDUAL IN THE STORIES OF YUSUF ATILGAN

Yusuf Atılgan is one of the most important writers representing the trend of modernization in Turkish literature. Atılgan discusses in literature the life of people, especially after 1950s in Turkey, who could be considered as, in one aspect, provincial, or countryman, and those trying to be urban in another aspect. Atılgan’s this attempt corresponding an insightful and stimulating approach in a social, political, cultural and economic perspective foreshadows a human typology seeking to become modern, thus a new life style in Turkey. Yusuf Atılgan performs this avant-garde attitude not only through his novels, but also stories. In his stories classified by the sub-headlines as "From town" “From village" and" From city"; Atılgan narrates this new type of human using rural and urban heroes from the same ancestry and common in spiritual affinity. This new type of man - modern, depressed, alienated, disconnected individuals with existential problems appeared in Europe about one century ago - represents the first examples in Turkey. These heroes, almost all of whom experienced the pains of modernization, dream of adopting feudal ethos to a life based on urban culture, individuating, and realizing themselves in terms of an existential sense. Ultimately, desperate and lonely countryman, and idle townsman coming out with the identity of helpless, passive, sexually troubled, disconnected, aimless and troubled with self-expression individuals appear. The aim of this study is to evaluate the characters in the stories of Atılgan, thus provide an understanding of both the modernization efforts in Turkish literature and of to what extent the social, cultural, and economic transformations in Turkey impressed the individuals

___