EPİSTEMOLOJİK AÇIDAN AGNOSTİSİZME YER AÇMAK MÜMKÜN MÜ?

Bu çalışmada agnostisizmin konumu incelenmektedir. Ateizmle birlikte dinlere ve Tanrı’ya karşı mesafeli bir tavır olarak tanımlanan agnostisizm epistemolojik bağlamda gelecekle ve fizik ötesi alanla ilgili rasyonel ve bilimsel bilgi elde etmenin imkânsızlığına işaret etmek için kullanılabilir. Ayrıca agnostisizmi doğal alandaki bazı şeylerin insan zihni tarafından bilinemeyeceğinin savunulduğu ya da teizme itiraz olarak doğaüstü alanla ilgili bazı görüşlerin insan zihnine kapalı olduğunu kabul eden felsefi anlayış olarak da niteleyebiliriz. Zayıf agnostisizm Tanrı’nın varlığı veya yokluğu lehindeki kanıtların ikna edici olmadığından yola çıkılarak herhangi bir yargıda bulunmamayı içerirken güçlü agnostisizmde bu kanıtların hiçbir zaman elde edilemeyeceği vurgulanır. Başta Thomas Huxley ve Antony Kenny olmak üzere agnostik tutumun zayıf ve güçlü kutupları arasında değişik pozisyonlarda yer alan farklı birçok düşünür hesaba katıldığında ontolojik ve epistemolojik yansımaları olan bir konum tartışmasıyla karşılaşılır. Buna binaen bazı teist ve ateistler agnostisizmin belirli bir tutum olarak ele alınamayacağı yönünde görüşler öne sürer. Neticede bu durum agnostisizmin nerede konumlandırılması gerektiği problemini doğurmuştur. Nitekim Scot D. Yoder agnostik olarak öncelikli sorunun agnostisizme bir konum belirlemek olduğunu öne sürer. Dolayısıyla bu çalışmada öncelikle agnostisizmin tanımsal çerçevede ne ifade ettiği tartışılıp ardından farklı tutumlarla ilişkisi bağlamında agnostisizme bir konum belirlenip belirlenemeyeceği irdelenmektedir. Aynı zamanda dini kimlik hesaba katılarak farklı bir agnostik çerçeve çizilmeye çalışılmaktadır.

IS IT MAKING SPACE TO AGNOSTICISM IN EPISTEMOLOGICAL CONTEXT?

In this study, the position of agnosticism is examined. Agnosticism, which is defined as a distant attitude towards religions and God together with atheism, can be used to point out the impossibility of obtaining rational and scientific information about the future and the invisible world in the epistemological context. We can also describe agnosticism as the attitude that some things cannot be known by the human mind. Weak agnosticism is not convincing evidence of the existence or absence of God, but it is emphasized that in strong agnosticism this evidence can never be obtained. Considering many different thinkers in different positions between the weak and strong poles of agnostic attitude, especially Thomas Huxley and Antony Kenny, a position discussion with ontological and epistemological reflections is encountered. After that, some theists and atheists argue that agnosticism cannot be considered as a particular attitude. As a result, this situation led to the problem of where agnosticism should be located. Indeed, Scot D. Yoder suggests that the primary problem as agnostic is to determine a position of agnosticism. Therefore, in this study, we first discuss what agnosticism refers to in the frame of semantic framework and then determine whether or not agnosticism can be determined in the context of its relationship with different attitudes. At the same time, a different agnostic framework is tried to be taken into account by taking the religious identity into account.

___