BİRİNCİ TÜRK DİLİ KURULTAYI BİLDİRİLERİNDE DİL VE EGEMENLİK İLİŞKİSİ

Toplumların kendi dışındakilere karşı birlik ve dayanışma içinde olması ve giderek kendi başına egemen bir toplum haline gelmesi, bir dilde uzlaşmayla olmaktadır. Bu “dilsel davranış”, zorunlu olarak söz konusu toplumun dili ile egemenliği arasında bir ilişki oluşmasına neden olmaktadır. Dil ile egemenlik arasındaki bu ilişki, aynı zamanda dilin politikleşmesine yol açmaktadır. Örneğin, Kaşgarlı Mahmud, Türklerin gelecekte egemen bir devlet olacağını ve ve bu nedenle Türkçe öğrenmek gerektiğini söylemiştir. 16. yüzyılda Luther‟in, İncili Almancaya çevirmesi politik amaçlar taşımaktadır. 18. yüzyıldaki Avrupa aydınlanmasında aydınların anlaşılır bir dilden yana olması ve halkın diline yönelmesi ulusal egemenliklerin habercisidir. Tanzimat döneminde aydınların “safi Türkçe”ye yönelmesi, Maarif-i Umumiye Nizamnamesiyle (1869) eğitim-öğretim dilinin Türkçe olması yeni bir ulus devlet egemenliğine yönelişin önemli göstergeleridir. Cumhuriyet‟in kuruluşuyla, Türkçenin devletin resmi dili olması ve başka dillerin egemenliğinden kurtarılması, ancak egemenlik-dil ilişkisiyle açıklanabilir. 1932‟de toplanan Birinci Türk Dili Kurultayının temel amacı, Türkçenin diğer diller karşısında zengin bir dil olduğunun araştırılıp ortaya çıkarılmasıdır. Birinci Türk Dili Kurultayı Programının birinci bölümünde yer alan bildirilerde, tarihsel-karşılaştırmalı dil araştırmaları sonucu ortaya çıkan Hint-Avrupa dil ailesi tezine karşı, Türkçenin en eski dil olduğu tezi savunulmaktadır. Bazı bilimsel olmayan savlara karşın, bu tezlerde ileri sürülen gerekçeler, Avrupa ülkeleri karşısında doğrudan Türkiye Cumhuriyeti egemenliğinin pekiştirilmesini amaçlamaktadır. Sunulan bildirilerde, doğrudan dil ile egemenlik arasındaki öneme vurgu yapılması, egemenlik egemenlik-dil ilişkisinin birer kanıtı olmaktadır.

THE LANGUAGE SOVEREIGNTY RELATIONSHIP IN THE ACADEMIC PAPERS PRESENTED AT THE 1ST TURKISH SYMPOSIUM

The fact that a society is in unity and collaboration and that it becomes a sovereign community is only possible through the agreement on a shared language. This “linguistic behaviour” leads to the inevitable formation of a relationship between the sovereignty of that society and its language. This relationship causes the language to be politicized. For instance, Kaşgarlı Mahmud stated that Turkish had to be learned since Turks were going to have a dominant state. Additionally, that Luther translated the Bible into German in the 16th century bears political reasons. The fact that the European intellectuals were in favour of using each nation‟s own language indicates the national sovereignty. That the Tanzimat intellectuals tended to use „pure Turkish‟ and that Turkish was the language of instruction in education in line with the General Education Regulation (1869) are the important indication of diversion towards a new national state sovereignty. That Turkish became the official language of the new state as soon as the Republic was founded can only be explained with the relationship between language and sovereignty. The main objective of the first Turkish Language Symposium, held in 1932, is to do research on the Turkish language and to unveil the fact that Turkish is as comprehensive as the other languages. In the first section of the Symposium, it was claimed in the papers that Turkish was the oldest language contrary to the arguments of Indo-European Language Family as a result of historical comparative language research. Despite some non scientific claims, the reasons put forward in these papers strengthen the sovereignty of Turkish Republic before European countries, and prove to be the existence of the link between the sovereignty and the language.

___

Abdullah Battal, Türk Dili en eski ve zengin dillerden biridir – Nevaî – Türkçe ve Acemcenin mukayesesi. Birinci Türk Dili Kurultayı, Tezler, Müzakere Zabıtları. 1932. T.C. Maarif Vekâleti, 1932, İstanbul. S.232-242.

Agop Martayan, Türk, Sumer. Hint-Avrupa dilleri arasındaki rabıtalar. Birinci Türk Dili Kurultayı; Tezler, Müzakere Zabıtları, 1932. T.C. Maarif Vekâleti, 1932 İstanbul, S. 94- 105.

Ahmet Cevat. Sumer dili ile bizim dilimizi fonetik, morfoloji, lûgat ve nahvî teşekkül noktalarından mukayese. Birinci Türk Dili Kurultayı; Tezler, Müzakere Zabıtları, 1932. T.C. Maarif Vekâleti, 1932 İstanbul 1933, S.81-94.

ATALAY, Besim, Divanü Lûgat-it-Türk Tercümesi I. Türk Dil Kurumu Yayınları: 521. Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1985.

BİLİM, Cahit, Yalçın, Türkiye’de Çağdaş Eğitim Tarihi (1734-1876). T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları No: 1348; 2. Baskı, Eskişehir, 2002.

BUCH, Wilfried, Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünde Verdiği “Alman Edebiyatı Tarihi” Derslerinden Notlar, Ankara, 1978.

ERİM, Müzeher, Latin Edebiyatı. Remzi Kitabevi, 1987, İstanbul.

GROSS, Harro, Einführung in die Germanistische Linguistik. Iudicium Verlag, 1990, München.

Hakkı Nezihi, Türkçenin diğer dillerle alaka ve münasebeti – Türkçenin menşeî hususiyeti. Birinci Türk Dili Kurultayı; Tezler, Müzakere Zabıtları 1932, T.C. Maarif Vekâleti, 1933, İstanbul. S. 129-150.

Hasan Ali, Türk dilinin halk edebiyatında sürüp Divan edebiyatında bozulması – iki edebiyattan nümuneler. Birinci Türk Dili Kurultayı 1932; Tezler, Müzakere Zabıtları, T.C. Maarif Vekâleti, 1933, İstanbul. S. 200-215.

HELBIG, G. Geschichte der neueren Sprachwissenschaft. (6. Aufl.): Westdeutscher Verlag, 1983 Obladen.

HERDER, J. G., Herder – Ein Lesebuch für unsere Zeit. Begründet von Walther Wictor, Aufbau Verlag, 1989, Berlin und Weimar

İMER, Kâmile, Dil ve Toplum. Gündoğan Yayınları, 1990, Ankara.

LEVEND, A. S., Şemseddin Sami. TDK Yayınları. 1969, Ankara.

Mehmet Saffet, Türk dilinin kıdemi ve hakimiyeti – Türkçenin Ari dillerle münasebeti. Birinci Türk Dili Kurultayı; Tezler, Müzakere Zabıtları, 1932, T.C. Maarif Vekâleti, 1933, İstanbul. S. 110-125.

Reşat Nuri, Türk dilinin asrî ve medenî ihtiyaçları – Istılahlar. Birinci Türk Dili Kurultayı; Tezler, Müzakere Zabıtları. 1933, T.C. Maarif Vekâleti, 1933, İstanbul. S.362-371.

RICKEN, U., Sprachtheorie als Aufklärung und Gegenaufklärung. In: Aufklärung und Gegenaufklärung in der europäischen Literatur, Phlosophie und Politik. Hrsg. Von J. Smidt, Wissenschaftliche Buchgesellschaft, 1989, Darmstadt. S. 316-341.

ROSS, V. Philip E., Geburt der Sprache – Streit um Wörter. In: Spektrum der Wissenschaft, Dossier, ND 2/ 2007, Heidelberg. S.10-15.

Saim Ali, Türkçe bir medeniyet ilim ve meslek dili olabilir mi? Birinci Türk Dili Kurultayı; Tezler, Müzakere Zabıtları, 1932, Maarif Vekâleti, 1933, İstanbul S. 373-377).

Samih Rifat, Açılış Konuşması, Birinci Türk Dili Kurultayı; Tezler, Müzakere Zabıtları 1932, T.C. Maarif Vekâleti, 1933, İstanbul. S. 1-10.

Samih Rifat, Karahanlılar Edebiyatı – Kutatkubilik – Türkçenin Kendi muhiti şartları içinde inkişafı. Birinci Türk Dili Kurultayı; Tezler, Müzakere Zabıtları 1932, T.C. Maarif Vekâleti, 1933, İstanbul. S. 185-200.

URGAN, Rita, Hint-Avrupa Dillerinin Kökeni Anadolu. Cumhuriyet Bilim – Teknoloji. Türkiye’nin Bilim Haberleri ve Kültür Dergisi, Sayı: 1328 (2012), S. 10-11.

ÜLKEN, Hilmi Ziya, Tanzimattan Sonra Fikir Hareketleri. Maarif Matbaası, 1940, İstanbul.

ÜLKÜ, Vural, Sprachreinigungsbestrebungen in Deutschland – seit den 80er Jahren des 19. Jahrhunderts bis zur Gegenwart, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi yayınları, 1975, Ankara.