Son yıllarda Mülki İdare ve özellikle Kaymakamlık mesleğinin geleceğine ilişkin tartışmalar başlamıştır. Bu tartışmaları tetikleyen bir yanda yaşanan küresel gelişmeler, öte yandan 2014 yılında uygulamaya konan Büyükşehir Belediye Yasasıdır. Tartışmada iki farklı görüş belirginleşmiştir. Bunlardan ilki, mülki idare sisteminin ve bu çerçevede kaymakamlık mesleğinin artık giderek güçlenen yerel yönetimler karşısında gerilemesi ve buna bağlı olarak da işlevini tamamlama noktasına doğru gitmesidir. Diğer bir görüş de, kaymakamlık mesleğinin, Türk yönetim sisteminin temel yapı taşlarından biri olmasıdır. Dolayısıyla konu, kaymakamlık mesleğinin kaldırılmasından ziyade günün koşullarına uygun olarak yetki ve işlevlerinde bir takım değişiklikler yapılarak korunması ve hatta daha da geliştirilmesidir.Mülki idarenin ve özellikle kaymakamların geleceği sorunu genelde vatandaşın bakış açısını pek dikkate almadan tartışılmaktadır. Oysa Türk yönetim sistemi içerisinde köklü ve önemli bir yeri olan Mülki idare sisteminin geleceğine ilişkin verilecek bir kararda vatandaşın bir kamu yöneticisi olarak Mülki İdare Amirleri ile tecrübesi, onlara yönelik düşüncesi, beklentisi veya eleştirisi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bağlamda bu çalışmada, vatandaşların bakış açısından kaymakamların geleceği ile ilgili tartışmaya ışık tutulmaya çalışılmaktadır. Bu amaç doğrultusunda İçişleri Bakanlığı tarafından 2013-2014 yılları arasında gerçekleştirilen Toplumda İçişleri Bakanlığı ve Mülki İdare Amirleri Algısı1 araştırmasının verilerinden hareketle Mülki İdarenin ve özellikle Kaymakamlık Mesleğinin geleceği sorusu yanıtlanmaya çalışılmaktadır.Çalışma, Mülki İdarenin ve özellikle Kaymakamların diğer mesleklere kıyasla eskiye göre gerek kamu bürokrasisinde gerekse toplum nezdinde biraz statü kaybına uğramış olsa da vatandaş gözünde önemli ve saygın bir konuma sahip olduğunu ortaya koymuştur. Ancak vatandaş, Vali ve Kaymakamların işlevi konusunda net bir fikir sahibi değildir; Vali ve Kaymakamı önemseyerek, gerekli olduğunu düşünmektedir. Ama Belediye Başkanları, temsilde ve diğer konularda Mülki İdare Amirlerinin önüne geçmeye başlamıştır

In recent years there have been some debates about the future of the provincial administration and especially the profession of the district governorship. The global developments that are driving force of these debates are on the one hand, the law on metropolitan municipalities enacted in 2014 on the other. Two different views have become evident in these debates. The first view that the provincial administration and in this context district governorship is gradually moving backward against increasingly strong local governments, and as a result, it is moving towards the point of completing their tasks. The other view is that the profession of the district governorship is one of the building blocks of the Turkish administration system. Therefore, instead of removing profession of the district governorship it should be protected by making some changes and even improving further in its authority and functions in accordance with circumstances of the time.This study reveals that the Provincial Administration and especially the District Governors have still a significant and respected status in the eyes of the citizens even though they have suffered some loss of positions in bureaucracy or society compared to other professions. Citizens, however, do not have a clear idea of the functioning of Province Governors and District Governors; the people think that the Province Governors and the District Governors are still important and needed. However, the Mayors have begun to take the lead in representating and other matters ahead of the Provincial Administrators