Amaç: Bu çalışmada, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) yaygın olduğu Zonguldak bölgesinde yapılan koroner bypass cerrahisi sonuçları değerlendirildi ve KOAH’nin mortalite ve morbidite üzerine etkisi araştırıldı. Çalışma planı: Çalışmaya, koroner bypass cerrahisi uygulanan 102 hasta alındı. Ameliyat öncesinde yapılan solunum fonksiyon testlerinde 40 hastada (%39.2) KOAH tanısı kondu (grup 1). Bu hastalar ile solunum fonksiyon testleri normal olan 62 hasta (grup 2) mortalite ve morbidite yönünden karşılaştırıldı.Bulgular: Ameliyat sonrası dönemde düşük debi gelişimi, kanama nedenli revizyon, atriyal fibrilasyon, intra-aortik balon pompası kullanımı, uzun süreli entübasyon, enfeksiyon gelişimi açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı. Yoğun bakımda ve hastanede kalış süreleri grup 1’de anlamlı derecede daha uzundu (sırasıyla, p=0.004 ve p=0.01). Mortalite grup 1’de bir hastada (%2.5) görülürken, grup 2’de görülmedi. Lojistik regresyon analizinde aortik kros klemp zamanı ve kardiyopulmoner bypass süresi mortaliteye etkili bağımsız faktörler olarak bulundu (sırasıyla, p=0.02 ve p=0.005).Sonuç: Daha önceleri görece cerrahi kontrendikasyonlar arasında sayılan KOAH riski, açık kalp cerrahisi tekniklerinde, yoğun bakım ve anestezi ünitelerindeki gelişmelere paralel olarak azalmıştır.
Background: We evaluated the results of coronary artery bypass surgery and the effect of chronic obstructive pulmonary disease (COPD) on mortality and morbidity in patients living in Zonguldak, where the incidence of COPD is high. Methods: The study included 102 patients undergoing coronary artery bypass surgery. Preoperative respiratory function tests showed COPD in 40 patients (39.2%, group 1) and no COPD in 62 patients (group 2). The two groups were compared with respect to postoperative mortality and morbidity.Results: There were no significant differences between the two groups with respect to low cardiac output, reoperation due to hemorrhage, atrial fibrillation, use of intra-aortic balloon pump, prolonged intubation, and infection. Intensive care unit stay and the length of hospitalization were significantly longer in group 1 (p=0.004 and p=0.01, respectively). Mortality occurred in one patient (2.5%) in group 1, whereas there was no mortality in group 2. In logistic regression analysis, aortic cross-clamp time and duration of cardiopulmonary bypass were found to be predictors of mortality (p=0.02 and p=0.005, respectively).Conclusion: While COPD was a relative contraindication for coronary artery bypass surgery in former years, the risk is reduced in parallel with advances in open heart surgery, and improvements in intensive care and anesthesiology units. "> [PDF] Kronik obstrüktif akciğer hastalığının yaygın olduğu bir bölgede koroner bypass cerrahisi sonuçları | [PDF] The results of coronary artery bypass surgery in a region with a high incidence of chronic obstructive pulmonary disease Amaç: Bu çalışmada, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) yaygın olduğu Zonguldak bölgesinde yapılan koroner bypass cerrahisi sonuçları değerlendirildi ve KOAH’nin mortalite ve morbidite üzerine etkisi araştırıldı. Çalışma planı: Çalışmaya, koroner bypass cerrahisi uygulanan 102 hasta alındı. Ameliyat öncesinde yapılan solunum fonksiyon testlerinde 40 hastada (%39.2) KOAH tanısı kondu (grup 1). Bu hastalar ile solunum fonksiyon testleri normal olan 62 hasta (grup 2) mortalite ve morbidite yönünden karşılaştırıldı.Bulgular: Ameliyat sonrası dönemde düşük debi gelişimi, kanama nedenli revizyon, atriyal fibrilasyon, intra-aortik balon pompası kullanımı, uzun süreli entübasyon, enfeksiyon gelişimi açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı. Yoğun bakımda ve hastanede kalış süreleri grup 1’de anlamlı derecede daha uzundu (sırasıyla, p=0.004 ve p=0.01). Mortalite grup 1’de bir hastada (%2.5) görülürken, grup 2’de görülmedi. Lojistik regresyon analizinde aortik kros klemp zamanı ve kardiyopulmoner bypass süresi mortaliteye etkili bağımsız faktörler olarak bulundu (sırasıyla, p=0.02 ve p=0.005).Sonuç: Daha önceleri görece cerrahi kontrendikasyonlar arasında sayılan KOAH riski, açık kalp cerrahisi tekniklerinde, yoğun bakım ve anestezi ünitelerindeki gelişmelere paralel olarak azalmıştır. "> Amaç: Bu çalışmada, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) yaygın olduğu Zonguldak bölgesinde yapılan koroner bypass cerrahisi sonuçları değerlendirildi ve KOAH’nin mortalite ve morbidite üzerine etkisi araştırıldı. Çalışma planı: Çalışmaya, koroner bypass cerrahisi uygulanan 102 hasta alındı. Ameliyat öncesinde yapılan solunum fonksiyon testlerinde 40 hastada (%39.2) KOAH tanısı kondu (grup 1). Bu hastalar ile solunum fonksiyon testleri normal olan 62 hasta (grup 2) mortalite ve morbidite yönünden karşılaştırıldı.Bulgular: Ameliyat sonrası dönemde düşük debi gelişimi, kanama nedenli revizyon, atriyal fibrilasyon, intra-aortik balon pompası kullanımı, uzun süreli entübasyon, enfeksiyon gelişimi açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı. Yoğun bakımda ve hastanede kalış süreleri grup 1’de anlamlı derecede daha uzundu (sırasıyla, p=0.004 ve p=0.01). Mortalite grup 1’de bir hastada (%2.5) görülürken, grup 2’de görülmedi. Lojistik regresyon analizinde aortik kros klemp zamanı ve kardiyopulmoner bypass süresi mortaliteye etkili bağımsız faktörler olarak bulundu (sırasıyla, p=0.02 ve p=0.005).Sonuç: Daha önceleri görece cerrahi kontrendikasyonlar arasında sayılan KOAH riski, açık kalp cerrahisi tekniklerinde, yoğun bakım ve anestezi ünitelerindeki gelişmelere paralel olarak azalmıştır.
Background: We evaluated the results of coronary artery bypass surgery and the effect of chronic obstructive pulmonary disease (COPD) on mortality and morbidity in patients living in Zonguldak, where the incidence of COPD is high. Methods: The study included 102 patients undergoing coronary artery bypass surgery. Preoperative respiratory function tests showed COPD in 40 patients (39.2%, group 1) and no COPD in 62 patients (group 2). The two groups were compared with respect to postoperative mortality and morbidity.Results: There were no significant differences between the two groups with respect to low cardiac output, reoperation due to hemorrhage, atrial fibrillation, use of intra-aortic balloon pump, prolonged intubation, and infection. Intensive care unit stay and the length of hospitalization were significantly longer in group 1 (p=0.004 and p=0.01, respectively). Mortality occurred in one patient (2.5%) in group 1, whereas there was no mortality in group 2. In logistic regression analysis, aortic cross-clamp time and duration of cardiopulmonary bypass were found to be predictors of mortality (p=0.02 and p=0.005, respectively).Conclusion: While COPD was a relative contraindication for coronary artery bypass surgery in former years, the risk is reduced in parallel with advances in open heart surgery, and improvements in intensive care and anesthesiology units. ">

Kronik obstrüktif akciğer hastalığının yaygın olduğu bir bölgede koroner bypass cerrahisi sonuçları

Amaç: Bu çalışmada, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) yaygın olduğu Zonguldak bölgesinde yapılan koroner bypass cerrahisi sonuçları değerlendirildi ve KOAH’nin mortalite ve morbidite üzerine etkisi araştırıldı. Çalışma planı: Çalışmaya, koroner bypass cerrahisi uygulanan 102 hasta alındı. Ameliyat öncesinde yapılan solunum fonksiyon testlerinde 40 hastada (%39.2) KOAH tanısı kondu (grup 1). Bu hastalar ile solunum fonksiyon testleri normal olan 62 hasta (grup 2) mortalite ve morbidite yönünden karşılaştırıldı.Bulgular: Ameliyat sonrası dönemde düşük debi gelişimi, kanama nedenli revizyon, atriyal fibrilasyon, intra-aortik balon pompası kullanımı, uzun süreli entübasyon, enfeksiyon gelişimi açısından iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı. Yoğun bakımda ve hastanede kalış süreleri grup 1’de anlamlı derecede daha uzundu (sırasıyla, p=0.004 ve p=0.01). Mortalite grup 1’de bir hastada (%2.5) görülürken, grup 2’de görülmedi. Lojistik regresyon analizinde aortik kros klemp zamanı ve kardiyopulmoner bypass süresi mortaliteye etkili bağımsız faktörler olarak bulundu (sırasıyla, p=0.02 ve p=0.005).Sonuç: Daha önceleri görece cerrahi kontrendikasyonlar arasında sayılan KOAH riski, açık kalp cerrahisi tekniklerinde, yoğun bakım ve anestezi ünitelerindeki gelişmelere paralel olarak azalmıştır.

The results of coronary artery bypass surgery in a region with a high incidence of chronic obstructive pulmonary disease

Background: We evaluated the results of coronary artery bypass surgery and the effect of chronic obstructive pulmonary disease (COPD) on mortality and morbidity in patients living in Zonguldak, where the incidence of COPD is high. Methods: The study included 102 patients undergoing coronary artery bypass surgery. Preoperative respiratory function tests showed COPD in 40 patients (39.2%, group 1) and no COPD in 62 patients (group 2). The two groups were compared with respect to postoperative mortality and morbidity.Results: There were no significant differences between the two groups with respect to low cardiac output, reoperation due to hemorrhage, atrial fibrillation, use of intra-aortic balloon pump, prolonged intubation, and infection. Intensive care unit stay and the length of hospitalization were significantly longer in group 1 (p=0.004 and p=0.01, respectively). Mortality occurred in one patient (2.5%) in group 1, whereas there was no mortality in group 2. In logistic regression analysis, aortic cross-clamp time and duration of cardiopulmonary bypass were found to be predictors of mortality (p=0.02 and p=0.005, respectively).Conclusion: While COPD was a relative contraindication for coronary artery bypass surgery in former years, the risk is reduced in parallel with advances in open heart surgery, and improvements in intensive care and anesthesiology units.

___

  • 1) Samuels LE, Kaufman MS, Morris RJ, Promisloff R, Brockman SK. Coronary artery bypass grafting in patients with COPD. Chest 1998;113:878-82.
  • 2) Roques F, Nashef SA, Michel P, Gauducheau E, de Vincentiis C, Baudet E, et al. Risk factors and outcome in European cardiac surgery: analysis of the EuroSCORE multinational database of 19030 patients. Eur J Cardiothorac Surg 1999;15:816-22.
  • 3) Hattler BG, Madia C, Johnson C, Armitage JM, Hardesty RL, Kormos RL, et al. Risk stratification using the Society of Thoracic Surgeons Program. Ann Thorac Surg 1994;58: 1348-52.
  • 4) Grover FL, Hammermeister KE, Burchfiel C. Initial report of the veterans administration preoperative risk assessment study for cardiac surgery. Ann Thorac Surg 1990;50:12-26.
  • 5) Cohen A, Katz M, Katz R, Hauptman E, Schachner A. Chronic obstructive pulmonary disease in patients undergoing coronary artery bypass grafting. J Thorac Cardiovasc Surg 1995;109:574-81.
  • 6) Braun SR, Birnbaum ML, Chopra PS. Pre- and postoperative pulmonary function abnormalities in coronary artery revascularization surgery. Chest 1978;73:316 20.
  • 7) Fuster RG, Argudo JA, Albarova OG, Sos FH, Lopez SC, Codoner MB, et al. Prognostic value of chronic obstructive pulmonary disease in coronary artery bypass grafting. Eur J Cardiothorac Surg 2006;29:202-9.
  • 8) Türkay C, Akbulut E, Özbudak Ö, Gölbaşı İ, Şahin N, Mete A ve ark. Koroner bypass cerrahisi uygulanan hastalarda kronik obstrüktif akciğer hastalığının mortalite ve morbiditeye etkisi. Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 2000;8:678-81.
  • 9) Incalzi RA, Pistelli R, Fuso L, Cocchi A, Bonetti MG, Giordano A. Cardiac arrhythmias and left ventricular function in respiratory failure from chronic obstructive pulmonary disease. Chest 1990;97:1092-7.
  • 10) Berrizbeitia LD, Tessler S, Jacobowitz IJ, Kaplan P, Budzilowicz L, Cunningham JN. Effect of sternotomy and coronary bypass surgery on postoperative pulmonary mechanics. Comparison of internal mammary and saphenous vein bypass grafts. Chest 1989;96:873-6.
  • 11) Stock MC, Downs JB, Weaver D, Lebenson IM, Cleveland J, McSweeney TD. Effect of pleurotomy on pulmonary function after median sternotomy. Ann Thorac Surg 1986;42:441-4.
  • 12) Cohen AJ, Katz MG, Katz R, Mayerfeld D, Hauptman E, Schachner A. Phrenic nerve injury after coronary artery grafting: is it always benign? Ann Thorac Surg 1997;64:148-53.
  • 13) Guler M, Kirali K, Toker ME, Bozbuga N, Omeroglu SN, Akinci E, et al. Different CABG methods in patients with chronic obstructive pulmonary disease. Ann Thorac Surg 2001; 71:152-7.
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde mediastinal lenf nodu evrelemesinde pozitron emisyon

Sedat ZİYADE, Şükrü DİLEGE, Göksel KALAYCI, Serhan TANJU, Osman EROĞLU, Alper TOKER

Santral venöz kateterizasyon sonrası nadir bir komplikasyon: Subklavyan vende bırakılan kılavuz tel

Yıldırım İMREN, Levent GÖKGÖZ, Hakan ÖZGÜL, İrfan TAŞOĞLU

Kronik obstrüktif akciğer hastalığının yaygın olduğu bir bölgede koroner bypass cerrahisi sonuçları

Mustafa BÜYÜKATEŞ, Tolga KURT, Özer KANDEMİR, Sait Mesut DOĞAN, S.Akın TURAN, Elif CEYLAN, Hilmi TOKMAKOĞLU

The effect of neutrophil depletion from blood cardioplegia on myocardial ischemia/reperfusion injury

Fuat BİLGEN, Yavuz ENÇ, Onur SOKULLU, Aykut ŞERBETÇİOĞLU, Soner SANİOĞLU, Levent KABASAKLAL, Gül DÜLGER, Ali TABAKAN

Akciğer kanseri ve koroner arter hastalığı olan üç olguda eşzamanlı koroner arter ve akciğer cerrahisi

Kutsal TURHAN, Alpaslan ÇAKAN, Özgür SAMANCILAR, Ufuk ÇAĞIRCI, Mustafa ÖZBARAN

Akut enfektif endokarditli iki olguda protez kapak replasmanı

Ali Vefa ÖZCAN, Fahri ADALI, Ahmet BALTALARLI, Gökhan ÖNEM, İbrahim GÖKŞİN, Mustafa SAÇAR

Aortik ark tamirinde beyin korumasına güncel bir bakış

Levent YILIK, Bilgin EMRECAN, Ali GÜRBÜZ

Sıçan iskemi-reperfüzyon modelinde iskemik önkoşullamanın miyokardiyal apoptoza etkisi

Haşim ÜSTÜNSOY, Hakkı KAZAZ, Mehmet Adnan CELKAN, Sevgi ÇAVDAR, İbrahim SARI

Sağ ventrikülden kaynaklanan apikal biventriküler hipertrofik kardiyomiyopati ve spontan apikal sol ventrikül perforasyonu

Vedat KOCA, Hakan VURAL, Selma Kenar TİRYAKİOĞLU, Hakan ÖZKAN, Osman TİRYAKİOĞLU

Correlations between ambulatory blood pressure variables and left ventricular parameters and geometry in patients with mild to moderate hypertension and type 1 diabetes mellitus

Ergün DEMİRALP, Fethi KILIÇARSLAN, İzzet YAVUZ, Ata KIRILMAZ, Nezihi KÜÇÜKARSLAN, Rıfat Eralp ULUSOY

Academic Researches Index - FooterLogo