Değişik nedenlerle akciğer rezeksiyonu öngörülen ardışık 47 olgu EKG, kan biyokimyası ve röntgen bulguları ile kardiyoloji uzmanınca değerlendirildi. Sigara kullanımı, hipertansiyon, hiperlipidemi, ileri yaş, diyabet ve kalp hastalığı öyküsü risk belirleyicisi olarak kabul edildi. Buna göre, ilk üç parametreden en az ikisinin, ya da son üç parametreden birisinin bulunması durumunda stres testi uygulandı. Stres testinde iskemi gelişenlere koroner anjiyografi yapıldı. Stres testine gerek duyulmayan olgular düşük, stres testine gerek duyulan olgular, bunun sonucu negatif bulunsa bile, orta risk grubu olarak kabul edildi. Koroner anjiyografide lezyon saptananlar ise yüksek risk grubuna dahil edildi. Toplam 47 olgunun 29'u düşük, 15'i orta risk grubunda idi. Yüksek risk grubundaki üç olgu çalışmaya alınmadı. Düşük risk grubundaki 2, orta risk grubundaki 5 hastada disritmi gelişti. Toplam kardiyak morbidite %15.9 olup, buna bağlı mortalite görülmedi. Düşük ve orta risk grubundaki hastalarda izlenen disritmi oranları arasındaki fark anlamlı bulundu. Akciğer rezeksiyonu planlanan hastalarda, sunulan bu algoritm ile kardiyak morbiditenin önceden belirlenebileceği kanısına varıldı.
Forty-seven consecutive patients undergoing lung resection for various diseases were evaluated preoperatively by a cardiologist with ECG, blood chemistry and cardiac x-ray findings. The parameters such as smoking, hypertension, hyperlipidemia, advanced age, diabetes and history of cardiac disease were considered as risk factor determinants. Stress test was applied when at least two parameters of the first three or at least one parameter of the last three parameters were present. Coronary angiography was performed in the case of positive stress test. Patients were classified as low risk group when there was no need for a stress test, and intermediate risk group when a stress test was performed, although having a negative test. The patients, whom a coronary artery disease was detected in angiography, were classified as high risk group. Twenty-nine of total cases were in the low risk group, and 15 were in the intermediate risk group. Three patients in the high risk group were excluded from the study. Dysrhythmia was developed in two patients in the low risk group, and five in the intermediate risk group. Overall cardiac complication rate was 15.9%, whereas no mortality was observed due to cardiac events. Difference between the dysrhythmia rates of the low and the intermediate risk groups was found to be significant. We suggest that it may be possible to estimate the cardiac complications with the presented algoritm ">
[PDF] Akciğer rezeksiyonu uygulanan hastalarda preoperatif kardiyak değerlendirme | [PDF] Preoperative cardiac assessment in patients undergoing pulmonary resection
Değişik nedenlerle akciğer rezeksiyonu öngörülen ardışık 47 olgu EKG, kan biyokimyası ve röntgen bulguları ile kardiyoloji uzmanınca değerlendirildi. Sigara kullanımı, hipertansiyon, hiperlipidemi, ileri yaş, diyabet ve kalp hastalığı öyküsü risk belirleyicisi olarak kabul edildi. Buna göre, ilk üç parametreden en az ikisinin, ya da son üç parametreden birisinin bulunması durumunda stres testi uygulandı. Stres testinde iskemi gelişenlere koroner anjiyografi yapıldı. Stres testine gerek duyulmayan olgular düşük, stres testine gerek duyulan olgular, bunun sonucu negatif bulunsa bile, orta risk grubu olarak kabul edildi. Koroner anjiyografide lezyon saptananlar ise yüksek risk grubuna dahil edildi. Toplam 47 olgunun 29'u düşük, 15'i orta risk grubunda idi. Yüksek risk grubundaki üç olgu çalışmaya alınmadı. Düşük risk grubundaki 2, orta risk grubundaki 5 hastada disritmi gelişti. Toplam kardiyak morbidite %15.9 olup, buna bağlı mortalite görülmedi. Düşük ve orta risk grubundaki hastalarda izlenen disritmi oranları arasındaki fark anlamlı bulundu. Akciğer rezeksiyonu planlanan hastalarda, sunulan bu algoritm ile kardiyak morbiditenin önceden belirlenebileceği kanısına varıldı. ">
Değişik nedenlerle akciğer rezeksiyonu öngörülen ardışık 47 olgu EKG, kan biyokimyası ve röntgen bulguları ile kardiyoloji uzmanınca değerlendirildi. Sigara kullanımı, hipertansiyon, hiperlipidemi, ileri yaş, diyabet ve kalp hastalığı öyküsü risk belirleyicisi olarak kabul edildi. Buna göre, ilk üç parametreden en az ikisinin, ya da son üç parametreden birisinin bulunması durumunda stres testi uygulandı. Stres testinde iskemi gelişenlere koroner anjiyografi yapıldı. Stres testine gerek duyulmayan olgular düşük, stres testine gerek duyulan olgular, bunun sonucu negatif bulunsa bile, orta risk grubu olarak kabul edildi. Koroner anjiyografide lezyon saptananlar ise yüksek risk grubuna dahil edildi. Toplam 47 olgunun 29'u düşük, 15'i orta risk grubunda idi. Yüksek risk grubundaki üç olgu çalışmaya alınmadı. Düşük risk grubundaki 2, orta risk grubundaki 5 hastada disritmi gelişti. Toplam kardiyak morbidite %15.9 olup, buna bağlı mortalite görülmedi. Düşük ve orta risk grubundaki hastalarda izlenen disritmi oranları arasındaki fark anlamlı bulundu. Akciğer rezeksiyonu planlanan hastalarda, sunulan bu algoritm ile kardiyak morbiditenin önceden belirlenebileceği kanısına varıldı.
Forty-seven consecutive patients undergoing lung resection for various diseases were evaluated preoperatively by a cardiologist with ECG, blood chemistry and cardiac x-ray findings. The parameters such as smoking, hypertension, hyperlipidemia, advanced age, diabetes and history of cardiac disease were considered as risk factor determinants. Stress test was applied when at least two parameters of the first three or at least one parameter of the last three parameters were present. Coronary angiography was performed in the case of positive stress test. Patients were classified as low risk group when there was no need for a stress test, and intermediate risk group when a stress test was performed, although having a negative test. The patients, whom a coronary artery disease was detected in angiography, were classified as high risk group. Twenty-nine of total cases were in the low risk group, and 15 were in the intermediate risk group. Three patients in the high risk group were excluded from the study. Dysrhythmia was developed in two patients in the low risk group, and five in the intermediate risk group. Overall cardiac complication rate was 15.9%, whereas no mortality was observed due to cardiac events. Difference between the dysrhythmia rates of the low and the intermediate risk groups was found to be significant. We suggest that it may be possible to estimate the cardiac complications with the presented algoritm ">
Akciğer rezeksiyonu uygulanan hastalarda preoperatif kardiyak değerlendirme
Değişik nedenlerle akciğer rezeksiyonu öngörülen ardışık 47 olgu EKG, kan biyokimyası ve röntgen bulguları ile kardiyoloji uzmanınca değerlendirildi. Sigara kullanımı, hipertansiyon, hiperlipidemi, ileri yaş, diyabet ve kalp hastalığı öyküsü risk belirleyicisi olarak kabul edildi. Buna göre, ilk üç parametreden en az ikisinin, ya da son üç parametreden birisinin bulunması durumunda stres testi uygulandı. Stres testinde iskemi gelişenlere koroner anjiyografi yapıldı. Stres testine gerek duyulmayan olgular düşük, stres testine gerek duyulan olgular, bunun sonucu negatif bulunsa bile, orta risk grubu olarak kabul edildi. Koroner anjiyografide lezyon saptananlar ise yüksek risk grubuna dahil edildi. Toplam 47 olgunun 29'u düşük, 15'i orta risk grubunda idi. Yüksek risk grubundaki üç olgu çalışmaya alınmadı. Düşük risk grubundaki 2, orta risk grubundaki 5 hastada disritmi gelişti. Toplam kardiyak morbidite %15.9 olup, buna bağlı mortalite görülmedi. Düşük ve orta risk grubundaki hastalarda izlenen disritmi oranları arasındaki fark anlamlı bulundu. Akciğer rezeksiyonu planlanan hastalarda, sunulan bu algoritm ile kardiyak morbiditenin önceden belirlenebileceği kanısına varıldı.
Preoperative cardiac assessment in patients undergoing pulmonary resection
Forty-seven consecutive patients undergoing lung resection for various diseases were evaluated preoperatively by a cardiologist with ECG, blood chemistry and cardiac x-ray findings. The parameters such as smoking, hypertension, hyperlipidemia, advanced age, diabetes and history of cardiac disease were considered as risk factor determinants. Stress test was applied when at least two parameters of the first three or at least one parameter of the last three parameters were present. Coronary angiography was performed in the case of positive stress test. Patients were classified as low risk group when there was no need for a stress test, and intermediate risk group when a stress test was performed, although having a negative test. The patients, whom a coronary artery disease was detected in angiography, were classified as high risk group. Twenty-nine of total cases were in the low risk group, and 15 were in the intermediate risk group. Three patients in the high risk group were excluded from the study. Dysrhythmia was developed in two patients in the low risk group, and five in the intermediate risk group. Overall cardiac complication rate was 15.9%, whereas no mortality was observed due to cardiac events. Difference between the dysrhythmia rates of the low and the intermediate risk groups was found to be significant. We suggest that it may be possible to estimate the cardiac complications with the presented algoritm