Amaç: Konjenital kalp cerrahisinde minitorakotomi ve direk aortik kanülasyon metodları ile konvansiyonel sternotomi metodlarının karşılaştırılması. Materyal ve Metod: Ocak 1997 ile Ocak 2001 tarihleri arasında kliniğimizde minitorakotomi ve direkt aortik kanülasyon ile ameliyat edilen on sekundum tip atrial septal defekt (ASD), iki sekundum ASD ve pulmoner stenoz, bir sekundum ASD ve parsiyel venöz dönüş anamolisi ve iki perimembranöz ventiküler septal defekt (VSD) vakaları (Grup I) (n = 15), aynı dönemde konvansiyonel sternotomi yöntemleri ile ameliyat edilen on iki sekundum ASD ve üç perimembranöz VSD'den oluşan Grup II (n = 15) vakalarıyla preoperatif [yaş, cinsiyet, kanama zamanı, pıhtılaşma zamanı trombosit sayıları ve ek hastalıklar (diabetus mellitus, hipertansiyon, vs)], peroperatif (ekstrakorporeal dolaşım, kros klemp zamanı, operasyon süresi) ve postoperatif [mekanik ventilasyon süreleri, postoperatif yoğun bakım kalış (YBK) ve hastane kalış süreleri, mediastinal drenaj miktarı, kan ve kan ürünleri transfüzyon miktarı ve maliyetler] değişkenler açısından retrospektif olarak karşılaştırıldılar. Bulgular: İki grup arasında istatistiki olarak sadece tek bir değişkende farklılık saptandı; ortalama YBK süresi Grup I'de 22.9 ± 1.5 saat ve Grup II'de ortalama YBK süresi 35 ± 4.4 saat idi. p < 0.05'dir. Sonuç: Direk aortik kanülasyon ve minitorakotominin izole ve komplike olmayan seçilmiş konjenital kalp lezyonu vakalarında, özellikle genç ve bayan hastalarda sadece YBK sürelerinin daha kısa olması sebebiyle değil, esas olarak daha iyi kozmetik sonuçlar elde edilebildiği göz önüne alınarak konvansiyonel sternotomi metodlarına tercih edilebileceğini düşünmekteyiz.
Background: The aim of this study was to compare minithoracotomy via direct aortic cannulation with conventional affroach for congenital cardiac surgery. Methods: Ten patients with secundum type atrial septal defect (ASD), two patients with ASD and pulmonary stenosis, one patient with ASD and anormal pulmonary venous connection, and two patients with simple and small perimembranous ventricular septal defect (VSD) and patent foramen ovale, that were operated with minithoracotomy via direct aortic cannulation (Group I, n = 15) between January 1997 and January 2001 in our clinic, were compared with fifteen operations (12 ASD secundum, 3 perimembranous VSD) that were operated with conventional median sternotomy (Group II, n = 15) in the same period in our clinic in regard to preoperative (age, sex, bleeding time, clotting time, platelet count and additional diseases like diabetus mellitus, hypertension etc.), peroperative (extracorporeal circulation time, cros clamp time, operation time), and postoperative [mechanical ventilation period, stay in postoperative intensive care unit (ICU) and hospital, mediastinal drainage amount, the amount of blood and blood product s transfusion and cost] variables, retrospectively. Results: There was only one stastistically meaningful difference between the two groups: in Group I, mean postoperative intensive care unit stay was 22.9 ± 1.5 hours, and in Group II mean postoperative ICU stay was 35 ± 4.4 hours (p < 0.05). Conclusion: We conclude that direct aortic arterial cannulation and minithoracotomy can be preferred to conventional sternotomy in isolated and noncomplicated congenital heart lesions in young and women patients for shorter postoperative ICU stay and good cosmetic results. "> [PDF] Konjenital kalp cerrahisinde direkt aortik kanülasyonla minitorakotomi | [PDF] Minithoracotomy via direct aortic cannulation in congenital heart surgery Amaç: Konjenital kalp cerrahisinde minitorakotomi ve direk aortik kanülasyon metodları ile konvansiyonel sternotomi metodlarının karşılaştırılması. Materyal ve Metod: Ocak 1997 ile Ocak 2001 tarihleri arasında kliniğimizde minitorakotomi ve direkt aortik kanülasyon ile ameliyat edilen on sekundum tip atrial septal defekt (ASD), iki sekundum ASD ve pulmoner stenoz, bir sekundum ASD ve parsiyel venöz dönüş anamolisi ve iki perimembranöz ventiküler septal defekt (VSD) vakaları (Grup I) (n = 15), aynı dönemde konvansiyonel sternotomi yöntemleri ile ameliyat edilen on iki sekundum ASD ve üç perimembranöz VSD'den oluşan Grup II (n = 15) vakalarıyla preoperatif [yaş, cinsiyet, kanama zamanı, pıhtılaşma zamanı trombosit sayıları ve ek hastalıklar (diabetus mellitus, hipertansiyon, vs)], peroperatif (ekstrakorporeal dolaşım, kros klemp zamanı, operasyon süresi) ve postoperatif [mekanik ventilasyon süreleri, postoperatif yoğun bakım kalış (YBK) ve hastane kalış süreleri, mediastinal drenaj miktarı, kan ve kan ürünleri transfüzyon miktarı ve maliyetler] değişkenler açısından retrospektif olarak karşılaştırıldılar. Bulgular: İki grup arasında istatistiki olarak sadece tek bir değişkende farklılık saptandı; ortalama YBK süresi Grup I'de 22.9 ± 1.5 saat ve Grup II'de ortalama YBK süresi 35 ± 4.4 saat idi. p < 0.05'dir. Sonuç: Direk aortik kanülasyon ve minitorakotominin izole ve komplike olmayan seçilmiş konjenital kalp lezyonu vakalarında, özellikle genç ve bayan hastalarda sadece YBK sürelerinin daha kısa olması sebebiyle değil, esas olarak daha iyi kozmetik sonuçlar elde edilebildiği göz önüne alınarak konvansiyonel sternotomi metodlarına tercih edilebileceğini düşünmekteyiz. "> Amaç: Konjenital kalp cerrahisinde minitorakotomi ve direk aortik kanülasyon metodları ile konvansiyonel sternotomi metodlarının karşılaştırılması. Materyal ve Metod: Ocak 1997 ile Ocak 2001 tarihleri arasında kliniğimizde minitorakotomi ve direkt aortik kanülasyon ile ameliyat edilen on sekundum tip atrial septal defekt (ASD), iki sekundum ASD ve pulmoner stenoz, bir sekundum ASD ve parsiyel venöz dönüş anamolisi ve iki perimembranöz ventiküler septal defekt (VSD) vakaları (Grup I) (n = 15), aynı dönemde konvansiyonel sternotomi yöntemleri ile ameliyat edilen on iki sekundum ASD ve üç perimembranöz VSD'den oluşan Grup II (n = 15) vakalarıyla preoperatif [yaş, cinsiyet, kanama zamanı, pıhtılaşma zamanı trombosit sayıları ve ek hastalıklar (diabetus mellitus, hipertansiyon, vs)], peroperatif (ekstrakorporeal dolaşım, kros klemp zamanı, operasyon süresi) ve postoperatif [mekanik ventilasyon süreleri, postoperatif yoğun bakım kalış (YBK) ve hastane kalış süreleri, mediastinal drenaj miktarı, kan ve kan ürünleri transfüzyon miktarı ve maliyetler] değişkenler açısından retrospektif olarak karşılaştırıldılar. Bulgular: İki grup arasında istatistiki olarak sadece tek bir değişkende farklılık saptandı; ortalama YBK süresi Grup I'de 22.9 ± 1.5 saat ve Grup II'de ortalama YBK süresi 35 ± 4.4 saat idi. p < 0.05'dir. Sonuç: Direk aortik kanülasyon ve minitorakotominin izole ve komplike olmayan seçilmiş konjenital kalp lezyonu vakalarında, özellikle genç ve bayan hastalarda sadece YBK sürelerinin daha kısa olması sebebiyle değil, esas olarak daha iyi kozmetik sonuçlar elde edilebildiği göz önüne alınarak konvansiyonel sternotomi metodlarına tercih edilebileceğini düşünmekteyiz.
Background: The aim of this study was to compare minithoracotomy via direct aortic cannulation with conventional affroach for congenital cardiac surgery. Methods: Ten patients with secundum type atrial septal defect (ASD), two patients with ASD and pulmonary stenosis, one patient with ASD and anormal pulmonary venous connection, and two patients with simple and small perimembranous ventricular septal defect (VSD) and patent foramen ovale, that were operated with minithoracotomy via direct aortic cannulation (Group I, n = 15) between January 1997 and January 2001 in our clinic, were compared with fifteen operations (12 ASD secundum, 3 perimembranous VSD) that were operated with conventional median sternotomy (Group II, n = 15) in the same period in our clinic in regard to preoperative (age, sex, bleeding time, clotting time, platelet count and additional diseases like diabetus mellitus, hypertension etc.), peroperative (extracorporeal circulation time, cros clamp time, operation time), and postoperative [mechanical ventilation period, stay in postoperative intensive care unit (ICU) and hospital, mediastinal drainage amount, the amount of blood and blood product s transfusion and cost] variables, retrospectively. Results: There was only one stastistically meaningful difference between the two groups: in Group I, mean postoperative intensive care unit stay was 22.9 ± 1.5 hours, and in Group II mean postoperative ICU stay was 35 ± 4.4 hours (p < 0.05). Conclusion: We conclude that direct aortic arterial cannulation and minithoracotomy can be preferred to conventional sternotomy in isolated and noncomplicated congenital heart lesions in young and women patients for shorter postoperative ICU stay and good cosmetic results. ">

Konjenital kalp cerrahisinde direkt aortik kanülasyonla minitorakotomi

Amaç: Konjenital kalp cerrahisinde minitorakotomi ve direk aortik kanülasyon metodları ile konvansiyonel sternotomi metodlarının karşılaştırılması. Materyal ve Metod: Ocak 1997 ile Ocak 2001 tarihleri arasında kliniğimizde minitorakotomi ve direkt aortik kanülasyon ile ameliyat edilen on sekundum tip atrial septal defekt (ASD), iki sekundum ASD ve pulmoner stenoz, bir sekundum ASD ve parsiyel venöz dönüş anamolisi ve iki perimembranöz ventiküler septal defekt (VSD) vakaları (Grup I) (n = 15), aynı dönemde konvansiyonel sternotomi yöntemleri ile ameliyat edilen on iki sekundum ASD ve üç perimembranöz VSD'den oluşan Grup II (n = 15) vakalarıyla preoperatif [yaş, cinsiyet, kanama zamanı, pıhtılaşma zamanı trombosit sayıları ve ek hastalıklar (diabetus mellitus, hipertansiyon, vs)], peroperatif (ekstrakorporeal dolaşım, kros klemp zamanı, operasyon süresi) ve postoperatif [mekanik ventilasyon süreleri, postoperatif yoğun bakım kalış (YBK) ve hastane kalış süreleri, mediastinal drenaj miktarı, kan ve kan ürünleri transfüzyon miktarı ve maliyetler] değişkenler açısından retrospektif olarak karşılaştırıldılar. Bulgular: İki grup arasında istatistiki olarak sadece tek bir değişkende farklılık saptandı; ortalama YBK süresi Grup I'de 22.9 ± 1.5 saat ve Grup II'de ortalama YBK süresi 35 ± 4.4 saat idi. p < 0.05'dir. Sonuç: Direk aortik kanülasyon ve minitorakotominin izole ve komplike olmayan seçilmiş konjenital kalp lezyonu vakalarında, özellikle genç ve bayan hastalarda sadece YBK sürelerinin daha kısa olması sebebiyle değil, esas olarak daha iyi kozmetik sonuçlar elde edilebildiği göz önüne alınarak konvansiyonel sternotomi metodlarına tercih edilebileceğini düşünmekteyiz.

Minithoracotomy via direct aortic cannulation in congenital heart surgery

Background: The aim of this study was to compare minithoracotomy via direct aortic cannulation with conventional affroach for congenital cardiac surgery. Methods: Ten patients with secundum type atrial septal defect (ASD), two patients with ASD and pulmonary stenosis, one patient with ASD and anormal pulmonary venous connection, and two patients with simple and small perimembranous ventricular septal defect (VSD) and patent foramen ovale, that were operated with minithoracotomy via direct aortic cannulation (Group I, n = 15) between January 1997 and January 2001 in our clinic, were compared with fifteen operations (12 ASD secundum, 3 perimembranous VSD) that were operated with conventional median sternotomy (Group II, n = 15) in the same period in our clinic in regard to preoperative (age, sex, bleeding time, clotting time, platelet count and additional diseases like diabetus mellitus, hypertension etc.), peroperative (extracorporeal circulation time, cros clamp time, operation time), and postoperative [mechanical ventilation period, stay in postoperative intensive care unit (ICU) and hospital, mediastinal drainage amount, the amount of blood and blood product s transfusion and cost] variables, retrospectively. Results: There was only one stastistically meaningful difference between the two groups: in Group I, mean postoperative intensive care unit stay was 22.9 ± 1.5 hours, and in Group II mean postoperative ICU stay was 35 ± 4.4 hours (p < 0.05). Conclusion: We conclude that direct aortic arterial cannulation and minithoracotomy can be preferred to conventional sternotomy in isolated and noncomplicated congenital heart lesions in young and women patients for shorter postoperative ICU stay and good cosmetic results.

___

Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Akciğer rezeksiyonu uygulanan hastalarda preoperatif kardiyak değerlendirme

Tuncay GÖKSEL, Ufuk ÇAĞIRICI, Mustafa ÇIKIRIKÇIOĞLU, Sanem NALBANTGİL, Hakan POSACIOĞLU, Kutsal TURHAN

Konjenital kalp cerrahisinde direkt aortik kanülasyonla minitorakotomi

Hakan GERÇEKOĞLU, Azmi ÖZLER, Serdar EVRENKAYA, Tufan ŞENER, Kürşat ÖZ, Ergin EREN, Remzi TOSUN, Bige AYDIN

Koroner re-revaskülarizasyon

Kaan KIRALİ, Ömer IŞIK, Altuğ TUNCER, Esat AKINCI, Cevat YAKUT, Gökhan İPEK, Nihan KAYALAR, Mehmet BALKANAY, Denyan MANSUROĞLU

Modifiye fontan prosedürlerinin (Sağ kalp bypass girişimlerinin) uzun dönem sonuçları

Kaan KIRALİ, Ömer IŞIK, Murat Bülent RABUŞ, Cevat YAKUT, Gökhan İPEK, Nihan KAYALAR, Suat Nail ÖMEROĞLU, Mehmet BALKANAY, Denyan MANSUROĞLU

İskemi reperfüzyon hasarının azaltılmasında pentoksifilinin sialik asit üzerine olan etkisi

Öcal BERKAN, Kasım DOĞAN, Şinasi MANDUZ, Öge ÇETİNKAYA, İlhan GÜNAY, Yavuz TİLİĞ, Metin AKSOY

Latissimus dorsi dinamik kardiyomiyoplasti ameliyatlarının uzun dönem sonuçları

Kerem VURAL, Oğuz TAŞDEMİR, Şeref KÜÇÜKER, Süha KÜÇÜKAKSU, Onurcan TARCAN, Erol ŞENER

Arteriyovenöz fistüllerin cerrahi tedavisi

Kaan KIRALİ, Esat AKINCI, Cevat YAKUT, Gökhan İPEK, Suat Nail ÖMEROĞLU, Kemal UZUN, Denyan MANSUROĞLU

Koroner cerrahisinde tek klemp tekniğinin nörolojik ve kardiyak sonuçlar üzerine etkisi

Mustafa GÜDEN, İlhan SANİSOĞLU, Belhhan AKPINAR, Ertan SAĞBAŞ, Oğuz YILMAZ

Büyük arter transpozisyonunda arteriyel switch ameliyatlarının erken dönem sonuçları

Yusuf KALKO, Aygün DİNDAR, Faruk HÖKENEK, Emin TİRELİ, İlksen SÖYLER, Enver DAYIOĞLU, Ertan ONURSAL, Kenan SEVER

Travmatik aortik yaralanma: Olgu sunumu

Bülent KAYA, Neyyir Tuncay EREN, Sadık ERYILMAZ, Hakkı AKALIN, Serkan DURDU

Academic Researches Index - FooterLogo