RUBÂÎ-MÜSTEZÂD ŞEKLİNDE YAZILMIŞ ARAPÇA BİR MANZUM FETVÂ

Fetvâ kelimesi yiğit, genç, kavî anlamındaki fetâ kökünden gelip sorulan güç bir meselenin hükmünün şeyhülislâm veya müftüce kaynaklarından araştırılıp cevaplandırılması işlemini anlatır. Bu kelimenin fıkhî anlamı, zor bir meselenin güçlü bir cevapla çözülmüş olması sebebiyle oluşmuştur. Fetvâ işi, ciddi bir mesai gerektirdiğinden fetvâyı veren şeyhülislâm veya müftü hakkında 'müşkil-güşâ, hallâl-ı müşkilât' gibi sıfatlar kullanılmıştır. Fetvâ kitapları çeşitli hususlarda çok ciddi bilgi ve belgeler içeren kaynaklardır. Beş asırlık uzun bir zaman zarfında 129 şeyhülislâmın görev yaptığı Osmanlı'da verilen fetvâlar fıkhî olduğu kadar edebî yönden de zengin bir malzeme ortaya koymuştur. Bugün elimizde 22 adet fetvâ mecmuası bulunup bunlar dil ve edebiyat çalışmalarını da yakından ilgilendirmektedir. Bu mecmualarda öncelikle hukukî konular yer almakla birlikte dil ve edebî yönden de önemli bir birikim bulunup, bazı kitaplarda yer alan manzum fetvâlar bu birikimin en önemli ayağını oluşturmaktadır. Şu ana kadar tespit ettiğimiz 30 manzum fetvânın büyük kısmı Türkçe olup bunların arasında birkaç tane de Arapça ve Farsça fetvâ vardır. Bunlar da şekil ve muhtevaca farklı olmalarınca dikkati çekmektedir. Bunlardan nazım şekli rubâî-müstezad olup, konusu da oldukça garip olan Arapça bir manzum fetvâ bu makalenin konusu olmuştur. Bu makalede bu fetvâ çeşitli yönlerden incelenmektedir

A Poetic Arabic Fatwa Which Was Written Rubaı-Mustezad

Fatwa word, comes from the root fetai in the brave, young, strong sense. Fatwa, is process of giving of provision of a difficult issue by the Sheikh al-Islam or mufti investigated from sources. Meaning of the fiqh of this word, the explained was due to a strong answer to a difficult issue. Because fatwa process is a difficult job for sheikh al-Islam or mufti "müşkil-güşâ, hallâl-ı müşkilât (solve challenges)" expressions was used. Fatwa books on various subjects are so serious sources containing information and documents sensitive and critical. 129 sheikh al-Islam did mission over a period of five centuries in Ottoman Empire and they give fatwas both jurisprudential and literary aspects has composed a rich treasure. Today available has 22 fatwa book; these books is concerns closely with language and literature studies. Although in these books is firstly legal issues; also has a significant accumulation language and literary aspects. Located in some of the books poetic fatwas constitute the most important part of this experience. So far, we have identified 30 poetic fatwa the majority is Turkish; among them there are a few Arabic and Persian fatwa. They also arranged in a strange way in terms of form and content. The subject of this article is an Arabic verse fatwa which is form rubai-mustezad, content very strange. In this article, this fatwa are studied in various ways

___

  • Atar, Fahrettin (1991), İslâm Adliye Teşkilâtı, Diyanet İşleri Bşk. Yayınları, Ankara.
  • Atar, Fahrettin, (1995), Fetvâ, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul.
  • Erdoğan, Mehtap (2009), "Ali Ferruh'un Şâyân Adlı Eseri ve Bu Eser İçerisinde Yer Alan Terci-i Bend
  • MüstezadNazım Şekliyle Yazdığı Bir Manzumesi", Turkish Studies, 4/8, Fall, s.1190-1211
  • İpşirli, Mehmet (1994), Klasik Dönem Osmanlı Devlet Teşkilâtı, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi,
  • C.I, İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi, İstanbul.
  • Kılıç, Filiz (2006), Müstezad, Diyanet İslam Ansiklopedisi, C.32, s.148- 149.
  • Osmanlı Kanunnâmeleri (1331), Milli Tetebbular Mecmuası (MTM) I (3): 495-544.
  • Uzunçarşılı, İ. Hakkı (1984), Osmanlı Devleti Teşkilâtına Medhal, TTK, Ankara.
  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1988), Osmanlı Devleti'nin İlmiye Teşkilâtı, TTK, Ankara.
  • Yakut, Esra (2003,), "II. Meşrutiyet Döneminde Müftülerle İlgili Gerçekleştirilen Hukukî Düzenlemeler", Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3/1.