Nef´i Divanı’nda “Perişan” kavramının kullanımı

17. yüzyıl Türk edebiyatında önemli bir yeri olan Nef´i’nin sanatına güvenen, bildiğini söylemekten çekinmeyen bir karakteri vardı. Zaman zaman hırçın, tutarsız, saldırgan olmuştur. Sanatkâr kişiliğinde gelenek kıskacından kurtulma isteği görülür. Olgunluk döneminde bütün İran şairlerine karşı üstünlük iddiasında bulunur. Ancak Örfî ve Enverî’den ihtiyatla söz eder. Türk şairler içerisinde başta Bâkî olmak üzere Fuzûlî, Şeyhülislâm Yahyâ, Şâhidî (İbrâhim Dede) gibi şairlere nazireler kaleme almıştır. Nef´i’nin şiiri üç kavramla özetlenebilir: Övgü, övünme ve yerme. Divan şiirinde kendine has bir üslup oluşturmayı başaran Nef´i, şiirini mübalağa ile beslemiştir. Düşüncelerini mazmunların arkasına saklanmadan açıkça ifade eder. Anlamdaki derinleşmeyi ve yoğunlaşmayı zengin hayaller ile sağlar. Şiirinde anlamda kapalılık ve sanat endişesi hissedilmez. Kelime oyunları yapmak yerine manaya, mazmuna, ahenge ve musikiye önem verir. Sebk-i Hindi akımının dil ve üslup anlayışına bağlı olmasına rağmen bu akımın şairleri arasında gösterilmez. Dilinin oldukça sağlam olduğu söylenebilir. Yabancı kelimeleri fazlaca kullanmıştır. Kasidelerinde debdebeli, yabancı kelimelerden oluşan terkiplerle dolu bir dil görülür. Ancak gazellerindeki dili, kasidelerine göre daha sadedir. Yenişehirli Avni Bey’e kadar bazı şairler bilhassa kaside sahasında onun ustalığını kabul etmişlerdir. Nef´iyâne söyleyişin/tarzın sahibidir. Şiirlerine farklı dönemlerde nazireler yazılmıştır. Onun tesiri Namık Kemal, Ziya Paşa ve Tevfik Fikret gibi şairlere kadar ulaşmıştır. Bu çalışmada, Nef´i’nin “perişan” kavramına yüklediği anlamları ve kelimenin hangi kavramları vasıflandırdığı, hangi kelimelerle alakalı kullanıldığı ele alındı. İncelemede “perîşân”, “perîşânî”, “perîşânlık” kelimeleri esas alındı. Elde edilen bulgular başlıklar hâlinde sıralandı. Nef´i gibi divan şiirimizin büyük bir şairinin Divan’ında kelimenin hangi manalarla ne şekilde yer aldığı belirlendi. Ayrıca çalışma ile divan şiirinin estetik dünyasının belirlenmesi yönünde yapılacak daha genel araştırmalara katkı sunmak hedeflendi.

The use of the concept of “Perişan” (Miserable) in Divan by Nef’i

Nef´i, an influential figure in the 17th century Turkish literature, had a disposition to trust his art and have no qualms about telling what we knew was right. He was occasionally ill-tempered and aggressive. His artist persona reflects a desire to be freed from the grip of tradition. In his mature years, Nef´i claimed to surpass all Persian poets. However, he talked about Örfi and Enveri with caution. He penned nazires (parallel poems) for Turkish poets such as Fuzûlî, Şeyhülislâm Yahyâ, Şâhidî (İbrâhim Dede), and Bâkî in particular. Nef´i’s poetry can be summarized in three concepts: eulogy, self-praise and satire. Accomplishing to develop his unique style in Ottoman poetry, Nef´i nourished his poetry with hyperbole. He expressed his ideas openly without hiding behind imagery. He achieved depth and intensity in meaning through rich dreams. His poetry does not show concern for hidden meanings and art. Instead of playing with words, he attached importance to meaning, imagery, harmony and music. Although he was committed to the linguistic and stylistic approach of Sebk-i Hindi movement, he is not considered among the poets of this movement. It may be noted that he had a pretty solid style. He frequently used foreign words. His qasidahs (“ode”) demonstrate a pompous language full of compounds comprising foreign words. However, his ghazels (lyrics) has a plainer language than his qasidahs. Some poets accepted his mastery, particularly in qasidah writing, until Yenişehirli Avni Bey. He invented the Nef´i saying/style. Nazires were written to his poems in different periods. His influence reached up to poets like Namık Kemal, Ziya Paşa and Tevfik Fikret. This study addresses the meanings ascribed to the concept of “perişan” (miserable) by Nef´i, the meanings described through this word, and which words it is used in relation to. The analysis focuses on the words “perîşân”, “perîşânî”, and “perîşânlık”. Findings are given under a number of titles. The study identifies what meanings this word has and in which ways it is used in the Divan of a great poet of Ottoman poetry like Nef´i. The study also intends to contribute to the more general research aimed at revealing the aesthetic world of the Ottoman poetry. 

___

  • Ahmet Vefik Paşa (1876), Lehçe-i Osmânî, İstanbul: Tab’hâne-i Âmire. Akkuş, Metin (2006). “Nef´î”, DİA, C. 32, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı., s. 523-525. Akkuş, Metin (2018). Nefi Divanı. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/57741,nefi divanipdf.pdf?0 [Erişim Tarihi: 13.02.2019] Alî Nazîmâ - Reşâd (Faik) (1319/1901). Mükemmel Osmanlı Lûgati, İstanbul: Artin Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası. Devellioğlu, Ferit (1997). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara: Aydın Kitabevi. Ebuzziyâ Tevfîk (1888). Lugat-i Ebuzziyâ, İstanbul: Matbaa-i Ebuzziyâ. İpekten, Haluk (2007). Nef´î Hayatı-Sanatı-Eserleri, Ankara: Akçağ. Karahan, Abdülkadir (1992). Nef´î Divanından Seçmeler, Ankara: Kültür Bakanlığı. Kestelli, Raif Necdet (1927). Resimli Türkçe Kamus, İstanbul: Şark Kütüphanesi. Kubbealtılugatı, http://lugatim.com/ [Son Erişim Tarihi: 13.03.2019] Muallim Nâcî (1322/1904). Lügat-ı Nâcî, İstanbul: Asır Matbaası. Ocak, Fatma Tulga (1991). “Nef´î ve Eski Türk Edebiyatımızdaki Yeri”, Ölümünün Üçyüzellinci Yılında Nef´î, Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi. Pakalın, M. Zeki (1993). Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul: MEB. Şemseddin Sâmî (1317/1900). Kâmûs-ı Türkî, İstanbul: İkdam Matbaası. Türk Dil Kurumu (1998). “Türkçe Sözlük I-II”, Ankara: TDK.