Metin Çulhaoğlu’nun Hiç Girmediği Akademiye Mirası

Bir sosyal bilimler dergisinin giriş sayfalarında akademik yaşamın içerisinde hiç bulunmamış bir siyasal figüre yönelik bir anma yazısının yer alması ilk başta tuhaf gelebilir. Kuşkusuz bu durumun Mülkiye Dergisi’nin sıradan bir dergi, Çulhaoğlu’nun da sıradan bir siyasetçi olmaması ile ilgisi var. Nihayetinde Mülkiye, ağılıklı olarak Marksizmden mülhem akademik çalışmalara yer veren bir dergi, Çulhaoğlu’da devrimci siyasal yaşamı içerisinde Marksist teorik üretim içerisinde bulunmuş örgütlü bir sosyalisttir. Fakat, Çulhaoğlu’nun bu derginin sayfalarında yer almasının tek nedeni yalnızca bu ‘perspektif’ ortaklığı değildir. Bunun yanında, Çulhaoğlu, hem fikri üretiminin yöntemi ve niteliği hem de çalışma tarzı/ahlakı itibariyle eleştirel bir sosyal bilimciye yol gösterecek kuşatıcı bir düşünsel mirasa sahip olduğu için de bu derginin sayfalarında yer almaktadır. Ben, bu anma yazısında, Metin Çulhaoğlu’nun düşüncesinin özellikle bu yanını yani onun düşünce dünyasının akademik bilgi üretim sahasını besleyebilecek yönlerini vurgulayacağım.