TÜRK HALK KÜLTÜRÜNDE “KORKULUK” İMGESİ VE NEŞET GÜNAL'IN RESİMLERİNE YANSIMALARI

ÖZ Sanatçı, resim yaparken çoğu zaman kendi yaşantısında etkili olmuş imgelerden yola çıkar. Bu imgeler bazen sanatçının hayallerinden, gelenekten ya da geçmiş yaşantıları ile ilgili dağarcığında kalanlardan doğar. Türk resim sanatı tarihine bakıldığında bazı sanatçıların kaligrafiden, bazıları- nın toplumsal olaylardan bazılarının ise gelenekten beslendiği görülür. Beslendiği kaynak ne olursa olsun sanatçının özümseyerek içselleştirdiği ve eserlerine yansıttığı bu imgeler, çoğu zaman sanatçı için önemli bir çıkış noktası hâline gelir. Türk resim sanatı içinde önemli bir yere sahip Ressam Neşet Günal’ın korkuluk resimleri, sanatçının çocukluk yıllarına dayanan bağ, bahçe, tarlaları kuşlardan ve zararlı hayvanlardan korumak için yapılmış hayali, korkutucu kukla-insan imgelerinin resimlerine yansımasıdır. Korkuluğun, Türklerin İslamiyet öncesi dönemlerinde birçok yerde şaman inancına bağlı olarak nazara karşı da kullanıldığı bilinmektedir. Türkler sadece canlı varlıklara değil, cansız varlık- lara da nazar değeceğine inanıyorlardı. Bu nedenle de hem nazara karşı, hem de tarlada, bahçesinde yetişen mahsulü hayvanlardan korumak amaçlı birçok yörede korkuluğun sıkça kullanıldığı bilinmek- tedir. Toplumsal gerçekçi resimleriyle Anadolu insanının kırsal kesim yaşam mücadelesini yalın bir dille resimlerine yansıtan Neşet Günal’ın “korkuluk” resimleri, tüm çalışmaları arasında önemli bir yer tutar. “Korkuluk” Anadolu’da geleneksel kültür içinde yer alan korku imgesi üzerine kurulu tarla ve bahçelerin korunmasına yönelik bir bez bebek gibi düşünülse de Neşet Günal’ın resimlerinde top- rağa bağlı insanların yaşam biçimlerinin bir parçası olarak yer almaktadır. Toprakla uğraşan kırsal kesim insanlarının iri el ve çıplak ayaklarıyla yaşam mücadelesinin yalın bir dille anlatıldığı bu re- simler, aslında insan yaşamındaki korkularının üstesinden gelebilmek adına görselleştirilmiş simgesel bir anlatımdır. Korkuluk imgesinin bu derece içtenlikle anlatıldığı bu resimlerin, çağdaş Türk resim sanatı içerisinde önemli bir yere sahip olmaları nedeniyle incelenmesine gerek duyulmuştur. Anahtar Kelimeler

The Image of Scarecrow in Turkish Folk Culture and Its Reflections on the Paintings by Neşet Günal

The artist, while painting, generally starts out from the images which have been effective in their lives. These images sometimes rise from artist’s dreams, tradition and some other past experiences. When the history of the art of Turkish painting is examined, it is seen that, some artists nourish from calligraphy, some from social events and some from tradition. Regardless their source of nourishment, these images which have been internalized by the artist and reflected on their works generally become an important starting point for the artist. Painter Neşet Günal’s scarecrow paintings which are im- portant for the art of Turkish painting are the reflections of scary human-scarecrow images which are made to protect vineyards, gardens and fields from birds and other harmful animals which are traced back to the childhood of the artist. It is known that, scarecrow is used against evil eye depending upon the shamanist beliefs of Turkish people in pre-Islamic period. Turks believed that, not only living crea- tures but also non-living things were attacked by the evil eye. Therefore, it comes to be known that sca- recrows are often used in many places against evil eye and to protect crops in fields and gardens from harmful animals. Neset Gunal is a socio-realist artist, and he depicts the Anatolian people’s struggle for life in plain language. His scarecrow paintings have an important place in his work. Although the sca- recrow is considered as rag doll aimed at protecting fields and gardens and based on the image of fear which is included in the traditional in Anatolian culture, in Neşet Günal’s paintings, it is reflected as a part of the people’s lifestyle which is dependent on soil. These paintings depict rural people’s struggles with soil and poverty. The people have big hands and bare feet which are the symbolic expressions of being able to overcome fears. This investigation is needed because these paintings which sincerely illu- minate the image of scarecrow have an important place in the art of Turkish painting.

___

  • KAYNAKÇA Arslan, N. Neşet Günal. Eczacıbaşı Sanat Ansik- lopedisi. (2.Baskı). İstanbul: Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, 2008. Büyükkol, Semih. “Günal’ın Resimlerindeki Kor- kuluk İmgesine Estetik Bir Bakış”, Kalemişi Dergisi, Cilt 3, s:5, Ankara, 2015. Çıblak Nilgün E. “Halk Kültüründe Nazar, Na- zarlık İnancı ve Bunlara Bağlı Uygulama- lar”, Tübar Dergisi, Sayı: 15, İstanbul, Bahar 2014. Ergüvan, Mehmet. Neşet Günal, İstanbul: Bilim Sanat Galerisi Yayını, 1996. Kaşgarlı Mahmut, Divan_ı Lugat_ı Türk, I.Cilt (ty). İnan, Abdülkadir, Tarihte ve Bugün Şamanizm, III. b., Ankara: TTK Yayınları, 1986. Tuncer, R, Fatma. Geleneksel Anadolu Kültü- ründe Bez Bebek Geleneği ve Günümüz Örnekleri. Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2010. tr.wikipedia.org/wiki/Bostan_korkuluğu, Erişim Tarihi 25.05.2015.