Kök-Türk âbidelerinde millî kimlik hassasiyeti

Bilindiği gibi, Orhun Âbideleri, Türkçenin en eski yazılı metinleri olarak kabul edilmektedir ve bu özelliğiyle Türk dilinin, Türk tarihinin; kısaca Türk kültürünün de ilk yerli kaynağıdır. Türk adının geçtiği ilk eserlerden olan âbideler, millî kimlik konusundaki hassasiyetiyle de dikkatimizi çekmekte- dir. Kül Tigin ve özellikle Bilge Kağan, devletin yıkılma sebeplerini ve yeni devletin kurulması uğrun- da verilen mücadeleyi anlatırken, bin üç yüz yıl sonraki okuyucuyu bile hayrete düşüren tespitlerde bulunmaktadır. Bu tespitlerin başında da, -hükümdar olacak kişiler için- “liyâkat” gelmektedir. Tanrı vergisi olan birtakım nitelikler üzerinde ısrarla durulmaktadır. Bu nitelikler, tahta lâyık olmanın ilk ve temel şartı olarak görülmektedir. “Tengri teg tengride bolmak”ın sık tekrar edilen ifadelerden biri olması, bu anlayışla yakından ilgilidir... Âbidelerde, dış düşman yanında düşmanla iş birliği yapan grupların (boy) varlığı da haber verilmektedir. Dış düşman olarak geçen Çin’i, sadece Çin olarak gör- memek, onu bütün düşman millet ya da devletlerin sembolü olarak anlamak lâzımdır. Uyarılar, Çin’in şahsında bütün düşman devletler için söz konusudur. Çin’in yumuşak ipeğine, şirin sözlü kadınına aldanmama tavsiyesi de, düşman hilelerine ve tuzaklarına karşı daimi bir uyarıdır. Ötüken yurda ve buradan ayrılmamak gerektiğine vurgu yapılması da, son derece önemlidir. Bu vurgu, Türklerde daha bu tarihlerde vatan fikrinin ve başkent anlayışının var olduğunu göstermektedir. Vatan ve başkent fikrinin ya da duygusunun korunması ve güçlendirilmesi gerektiği mesajı da, toprak ile vatan ve vatan ile millet arasında kurulan bağın ifadesi olarak kayda değer bir tespittir. Kısaca, âbideler Türk milleti- nin varlığını devam ettirebilmesinin yollarını gösteren düsturlarla doludur. Bu düsturların her biri de, millî kimlik konusundaki hassasiyetin birer ürünü olarak görülmeli ve her zaman dikkate alınmalıdır.

National ıdentity in orkhon ınscriptions

The Orkhon runic inscriptions are to be the oldest written texts of Turkic, thus being the oldest native sources of Turkic language, history and culture. Contents of the inscriptions are noteworthy with the sensitivity on national identity. Kül Tigin and especially Bilge Qagan, owners of the two of the three inscriptions, astonish even readers of the modern age with their approaches to the reasons of decline of the state and the efforts to establish a new state. Their essential evaluation for statesmen is to have the necessary merit. They insist on some heavenly features, and those features are accepted the first and essential condition to ascend the throne. The very repetition of the phrase “Tengri teg tengride bolmak” (to be created on the heaven like God) is connected with this understanding. The inscriptions tells also on on the groups cooperating with the enemy, as well as the enemy itself. China, the exter- nal enemy, should not be seen as only China; it is symbol of all hostile nations or states. The advices are for all of them in the person of China. The warning for not to be deceived by the soft silks and sweet women of China is indeed a continuous warning for traps and tricks of enemies. The stress on living in the Ötüken country and not to abandon there is also very significant. this indicates that the Turks had in those times the idea of homeland and political center. The message to keep and consolidate the homeland and capital city ideas is a noteworthy record as an expression of the connection between land and homeland and homeland and nation. Briefly, the inscriptions are full of mottos showing the ways to keep existence of the Turks. Each of those mottos are to be considered as fruits of the sensitivity on national identity.

___

Ergin, Muharrem. Orhun Âbideleri. İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1970.

Divitçioğlu, Sencer. Kök Türkler. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2000.

Gömeç, Saadettin. Kök Türk Tarihi. Ankara: Türksoy Yayınları, 1997.

Tekin Talat, Orhon Yazıtları. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1988.

Taşağıl Ahmet, Gök-Türkler I-II-III. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2012.