İbn Bîbî, Selçuknâme

Anadolu’da XIII. yüzyılın son çeyreğinden itibaren, edebî yönü ağır basan türün tamamen dışında, “asıl tarih yazıcılığı” olarak tanımlanan bir tarih yazım türü ortaya çıkmıştır. Bu türünilk örneği de Nâsiru’d-dîn Huseyn b. Muhammed b. ‘Alî el-Ca‘ferî er-Rugadî el-Munşî (öl. 684/1285’ten sonra) yani bilinen adıyla “İbn Bîbî el-Muneccime” tarafından kaleme alınan elEvâmiru’l-‘Alâ’iyye fî’l-umûri’l-‘Alâ’iyye (bundan sonra: el-Evâmir) isimli Farsça eserdir. İbn Bîbî, Moğol istilâsı sebebiyle Horâsân’dan Anadolu’ya göç ederek Selçuklu devletinin hizmetine giren İranlı bir aileye mensup edip ve tarihçidir. Kaleme aldığı el-Evâmir, Türkiye Selçuklu Devleti tarihinin en önemli kaynağı olup, özellikle Sultan II. Kılıç Arslan (1155-1192) dönemininsonlarından itibaren verdiği bilgilerle Selçuklu tarihinin önemli bir devresini aydınlatması bakımından son derece mühimdir. Eser, 1192-1280 yılları arasındaki yaklaşık 90 yıllık birdönemi ele almaktadır. Bununla birlikte müellifin hadiselere bizzat şahit olduğu 1232 yılından sonraki bölüm, eserin en önemli kısmıdır.
Anahtar Kelimeler:

İbn, Bîbî, Selçuknâme