Ayfer Tunç’un Kırmızı Azap’taki Hikâyelerinde İçsel Vatansızlık

Ayfer Tunç’un Kırmızı Azap’ta yer alan çoğu hikâyesinde karakterler varoluşlarını anlamlandıracakdayanaklardan yoksun, ailesiz, sevgisiz ve yalnızdırlar. Onları kuşatan coğrafya; zorlayıcı mevsimlerle,mekânlarla ilk bakışta onların içsel sıkıntılarını daha da artırıcı gibi durur. Ancak hikâyelere yakındanbakıldığında coğrafyanın tek başına azap kaynağı olmadığı görülür. İster suça bulaşmış bir şehirde, isteruzak bir taşra kasabasında, ister kara kışın hükmü altındaki mekânlarda olsunlar hikâye kişileri içinazabın kaynağı “içsel vatansızlık”tır. Bu makale, Ulric Beck ve Elisabeth Beck-Gernsheim’dan ödünçaldığı bu kavramı Ayfer Tunç karakterleri üzerinden tartışır ve içsel vatansızlık halini deneyimleyenkarakterlerin bir mekânla duygusal bağ kurabilmelerinin ancak o mekânı anlamlandıracak, karakterlerinyarım kalmışlıklarını tamamlayacak bir ötekinin varlığına bağlı olduğunu göstermeye çalışır. Hikâyelerdebazen sahiplenmenin şiddetle hissedildiği, karşı tarafı boğan bir aşk, bazen yaşamın ancak kötülük yaparsaduyumsanabileceği düşüncesi karakterlerin yaşadığı içsel vatansızlığı gidermenin, onunla başa çıkmanın,varoluşu anlamlandırmanın yolları olarak belirse de makalede, ezelî bir çaresizliğe, yoğun bir düş kırıklığınagebe sonlarıyla bu hikâyelerin, mekânı aşan bir sıkıntıyı somut kıldığı, coğrafyadan azade bir içsel sıkıntıyıcisimleştirdiği sonucuna varılır.

Inner Homelessness in Kırmızı Azap by Ayfer Tunç

Many stories in Kırmıza Azap by Ayfer Tunç include characters who are lonely, without love and familyand lack support which gives meaning to their existence. At first look, geography surrounds them with itshard seasons and spaces which seem to intensify their inner depression. Nevertheless, when the stories areanalyzed closely, it is realized that geography, by itself, is not the only reason for their pain. The characterssuffering from pain are either in a city full of guilt, in a far away hick town or in the places that are inthe depths of winter. Their pain originates from “inner homelessness”. This article discusses this notionby borrowing from Ulric Beck and Elisabeth Beck-Gernsheim through Ayfer Tunç’s characters. For thesecharacters, bonding with a place is only possible if they find their other halves to complete themselves. Asevere, oppressive love or evil thoughts are the ways those with inner homelessness cope. These make thecharacters feel alive and make sense of their existence. This article draws the conclusion that these storieswith their unhappy, disappointing endings embody the pain, the boredom which is beyond geography.

___

  • Beck, Ulric ve Elisabeth Beck-Gernsheim, Aşkın Normal Kaosu, çev. Nafer Ermiş, İmge Kitabevi, İstanbul 2012.
  • Bauman, Zygmunt, Akışkan Aşk: İnsan İlişkilerinin Kırılganlığına Dair, çev. Işık Ergüden, Versus, İstanbul 2003.
  • Dellaloğlu, Besim F., Benjamaminia: Dil, Tarih ve Coğrafya, Ayrıntı, İstanbul 2012.
  • Geçtan, Engin, Varoluş ve Psikiyatri, Metis, İstanbul 2013.
  • Kefeli, Emel, “Coğrafya Merkezli Okuma”, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 4/1, (2009), s. 423-433.
  • Lacoste, Yves, Coğrafya Her Şeyden Önce Savaş Yapmaya Yarar, çev. Selim Sezer, Ayrıntı, İstanbul 2014.
  • Neu, Jerome, Gözyaşı Entelektüel Bir Şeydir: Duygunun Anlamları, çev. C. Cengiz Çevik – Melike Çakan, Kabalcı, İstanbul 2012.
  • Somay, Bülent, Bir Şeyler Eksik: Aşk, Cinsellik ve Hayat Hakkında Bilmek İstemediğimiz Şeyler, Metis, İstanbul 2007.
  • Tunç, Ayfer, Kırmızı Azap, 3. bs., Can Yayınları, İstanbul 2017.
  • Wilkinson, Kathryn, Semboller ve İşaretler, çev. Seda Toksoy, Alfa, İstanbul 2014.
  • Williams, Bernard, Problems of the Self, Cambridge University Press, Cambridge 1973.