ʿArd Ahbâr Usûl ber Kur’ân ve ʿUkûl, Ebu’l-Fazl İbnu’r-Rızâ el-Burkaʿî, er-Riyâd: Dâru’l-ʿAkîde

Hz. Peygamber (s.a.v.)’in vefatından sonra genişleyen İslâm devleti bünyesine farklı ırk ve düşünceleri katmıştır. Zamanla İslâmîleşen ve gittikçe zenginleşen bu yapıyla birlikte büyük İslâm medeniyeti şekillenmiştir. Kur’ân’ın sürekli teşvik ettiği sorgulama ve hakikate ulaşmaya teşvik etmenin bu medeniyetin şekillenmesindeki rolü yadsınamaz. Zira böylece  -dahili ve harici etkilerle- toplumda zuhur eden yeni dini anlayışlar İslâm alimler arasında müzakere edilmiş, tartışılmış ve yeri geldiğinde muhataplarına reddiyeler yazılmıştır. Günümüze kadar devam eden bu tetkik ve tenkit anlayışı İslâm mezhepleri arasında zaman zaman daha müteşeddid şekilde vuku bulmuştur. Hiç şüphesiz bunlar arasında yıllarca kendi mezhebinin fikriyatı altında yetişmiş, bu konuda dersler verip onlarca öğrenci yetiştirmiş ve bir o kadar da kitap telif ettikten sonra yıllardır bağlı olduğu mezhebi terk ederek münekkidi olduğu mezhebin saflarına katılıp, sonrasında hayatının sonuna kadar içinde doğup büyüdüğü dini anlayışa karşı mücadele eden bir âlimin varlığı dikkatleri üzerine çekmektedir. Nesebi, İmâmiyye Şîʿası tarafında masum kabul edilen yedinci İmâm Musa Kâzım’a dayanan Ebu’l-Fazl İbnu’r-Rıza el-Burka‘î (ö.1992) İran’ın kum şehrindendir. Gençliğinde ilmî havzada eğitimine başlayan Burka‘î İmâmiyye Şîʿaʿsı’nın önde gelen âlimlerinden Abdulkerim Hâirî el-Yezdî, Âyetullah Hüccet Kûh Kemrâh ve Âyetullah Ebu’l-Hasan el-İsfahânî başta olmak üzere birçok kişiden dersler aldı. Yaklaşık 40 sene İmâmiyye Şiʿâsı’nın önde gelen âlimleri arasında bulunmuş ve kendisine Ebu'l-Kâsım el-Hüseynî el-Kâşânî ve Ebu’l-Hasan el-Mevsevî el-Isfahânî tarafından kendi istinbâtıyla amel etme yetkisi verildi. Böylece hem Kum’dan hem de Necef’ten içtihâd icâzeti almıştır. İslâm âleminin içinde bulunduğu durum, mezhebi bölünmeler ve Müslümanların sürekli fitneye maruz kalmaları hususunda duymuş olduğu hüzün (s.1) ve biraz da zamanında ki siyasi problemler ve baskılarında etkisiyle yıllardır takip ettiği İmâmî Şîʿi mezhebini bırakarak Ehl-i Sünnet saflarına geçmiştir. Daha önceden Şiîlikten Sünnîliğe geçen Esedullah Hâr Kânî (ö.1936), Şeriʿât Seneklecî (ö.1943) ve Ahmed Kisrevî (ö.1945) gibi şahısların eski inançlarına reddiyeleri vardır. Hatta Burkaʿî mutaassıp bir şîʿi olduğu dönemlerde Ahmed Kisrevî’ye reddiye yazmıştır. Daha sonradan kendisi de Sünnîliğe geçince önceki mefkuresine reddiyeler yazmıştır.

ʿArḍ Akhbār Usūl bar Qurān wa ʿUkūl, Abū al-Faḍl Ibn al-Rıḍā al-Burquʿī, Ar-Riyāḍ: Dāru’l-ʿAkīda, 2014, 1027p.

___

  • ʿÂmilî, Zeynüddin Ali. el-Bidâye fî ʿilmi’d-dirâye. Kûm: İntişârât Mahallâtî, 1421 h.
  • Burkaʿî, Ebû’l-Fazl İbnü’r-Rızâ. ʿArd Ahbâr Usûl ber Kur’ân ve ʿUkûl. er-Riyâz: Dâru’l-ʿakîde, 2014 m.
  • Hillî, Hasan b. Yusuf b. Ali b. el-Mutahhar. Ricâlu’l-Hillî. Necef: Dâru’z-zehâir, 1411 h.
  • Keşşî, Muhammed b. Ömer. Ricalü’l-Keşşî. Meşhed: Menşûrât Câmiʿa Meşhed, 1409 h.
  • Meclisî, Muhammed Bâkır b. Muhammed Takiyy. Mirâtu’l-ʿukûl. 26 Cilt. Tahrân: Dâru’l-kutubi’l-islâmiyye, 1404h.
  • Necâşî, Ebû’l-ʿabbâs Ahmed b. Ali. Ricâlu’n-Necâşî. Kûm: Müessesetu’n-neşri’l-İslâmî, 1406 h.
  • Subhânî, Cafer. Usûlu’l-Hadîs ve Ahkâmuhu. Kum: Müessesetu’l-İmam Sâdık, 1435 h.
  • Tûsî, Muhammed. b. el-Hasan. el-Fihrist. Kum: Setâre, 1420 h.