The Participation in Ecological Activities and Its Influence on High School Pupils' Attitude towards The Environment: Famagusta Case

Problem durumu: Hızla çoğalan dünya nüfusu buna paralel artan tüketim, hammadde ve enerji ihtiyacı, kaynakların dengeli dağıtılamaması, temiz su sorunu ve daha pek çok sosyal problem, başta insan faaliyetlerinin ekosistemde oluşturduğu dengesizlikten doğan problemler silsilesi olarak değerlendirilebilir. Özellikle doğal çevre üzerindeki bu baskı etkisini her geçen gün şiddetlendirerek artırdığından son yıllarda gündemi daha fazla meşgul etmektedir. Çevre sorunlarından kaynaklanan tehditle- rin azaltılmasında çevre sorunlarını doğru algılayan çevreye duyarlı, sorumlu davranışlar sergileyecek bireylerin yetiştirilmesi önemlidir. Bu nedenledir ki yeni kuşaklara ekoloji bilgisi ve duyarlılığı küçük yaşlarda aşılanması gereken bir zorunluluk halini almıştır. Bu mesele eğitim - öğretimin ilk basamağından başlamak suretiyle pedagoglar ve tüm eğitimcilerle işbirliğine gidilerek değerlendirilmesi ve de işlenmesi gereken bir konudur. Kuzey Kıbrıs gelişmiş bir sanayiye ve yoğun bir nüfusa sahip olmamasına rağmen çevre sorunlarıyla güngeçtikçe daha fazla yüzleşmektedir. Hergün yazılı ve görsel medyada başka bir çevre olayı ile karşılaşan lise öğrencilerinin duyarlılığı, bilgi dü- zeyleri ve farkındalıklarını belirleme bu çalışmanın problem cümlesini oluşturmaktadır.. Araşırmanın Amacı: Bu araştırma kapsamında amaçlanan Gazimağusa merkezde bulunan farklı programlarda öğretim yapan beş lisede öğrenim gören farklı yaşlardaki öğrencilerin çevre sorunlarına karşı bilgi düzeyini, tutum ve davranışlarını belirlemekdir. Öğrencilerin çevreye yönelik tutumlarında yaş, cinsiyet, aile eğitim düzeyi ve gelir seviyesinin etkisi olup olmadığı da incelenmiştir. Araştırmanın Yöntemi:Çalışmamızda betimsel araştırmada tarama (survey) yöntemi kullanılmıştır. Lise öğrencilerinin çevreye yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla veri toplama aracı olarak iki bölümden oluşan anket ders saatleri içerisinde 574 öğrenciye uygulanmıştır. Anketin ilk bölümünde öğrencilerin cinsiyetlerini, kaçıncı sınıfta olduklarını ,anne-babalarının eğitim, meslek ve gelir düzeylerini belirlemeye yönelik sorular sorulmuştur. İkinci bölümde Uzun ve Sağlam (2006) tarafından orta öğretim öğrencileri için geliştirilmiş olan "Çevresel Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık kat sayısı yapılan pilot çalışmada 0,74 olarak hesaplanmıştır. Ölçekte "Çevresel Davranış Alt Ölçeği" ve "Çevresel Düşünce Alt Ölçeği" olarak iki alt başlığa ayrılan ve 16'sı olumlu, 11'i olumsuz olmak üzere toplam 27 madde yer almakta ve 5'li Likert sistemiyle değerlendirilmektedir. Verilerin analizinde SPSS 17 programı kullanılmıştır. Her bir öğrencinin çevresel tutum ölçeğine verdikleri cevapların ortalamaları hesaplanmıştır. Bu puanlar çevresel davranış alt ölçeği ve çevresel düşünce alt ölçeğinin toplamından oluşmaktadır. Değerlendirmeler bu alt ölçekler de kullanılarak yapılmıştır. Duyarlılığın tutum üzerinde etkili olup olmadığının tespit edilmesinde bağımsız grup testi (ANOVA) uygulanmıştır. İstatistiksel hesaplamalarda anlamlılık düzeyi 0.05 olarak alınmıştır. Araştırmanın Bulguları: Lise öğrencilerinin çevresel tutum ve çevresel davranışlarını ölçme amacıyla yapılan bu çalışmada, ilk bölümde yer alan kişisel bilgileri içeren anket ile ikinci bölümdeki ölçek sorularına verilen cevaplara bakıldığında gö- rülmüştür ki öğrencilerin yaş ve cinsiyetleri, ailelerinin eğitim ve gelir seviyeleri, çevre bilinçlerinin oluşumuna ve çevreye yönelik davranışları üzerindeki etkisi çok fazla değildir. Çevresel tutumları üzerine en büyük etki okulda arkadaş ve öğretmenleriyle birlikte yaptıkları herhangi bir çevresel faaliyettir. Bu etkinliklere katılan öğrenci hem çevresel düşüncelerini davranışa dönüştürebilmekte hem de çevreye zarar veren birini gördüğünde uyarabilme özelliği kazanmaktadır. Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Gazimağusa'da lise 1. ve 4. sınıflardaki öğrencilerin doğal çevreye yönelik tutumlarını incelemeyi amaçlayan bu çalışmada, hem duyarlılık hem de davranış faktörleri dikkate alındığında çevresel bir etkinliğe katılan öğrenciler lehine bir sonuç tespit edilmiştir. Çevreye zarar veren kişilerin uyarılması hususunda da çevre ekinliğine katılan öğrencilerin daha cesaretli ve çevre konusunda kendi aralarındaki paylaşımlarının diğerlerine oranla fazla olduğu ortaya çı- kan sonuçlardan bir diğeridir. Bunun yanı sıra çevre ile ilgili faaliyetlere gönüllülük ve çevreye daha az zararlı ürün seçimi konularında da katılan öğrencilerin katılmayan öğrencilere göre daha duyarlı oldukları görülmektedir. En önemli nokta; çevresel tutuma ait alt ölçeklerin değerlendirilmesinde karşımıza çıkmaktadır. Öğrencilerin alt ölçeklerden aldıkları puan ortalamaları karşılaştırıldığında; çevresel düşünce puan ortalamasının çevresel davranış puan ortalamasından çok daha fazla olduğu dikkat çekmektedir ki; bu tespit öğrencilerin çevreyle ilgili düşüncelerini tam anlamıyla davranışa dönüştüremediklerinin önemli bir göstergesidir. Çevre koruma bilinci süreklilik arzeden bir süreçtir dolayısıyla eğitimin içerisinde küçük yaşlardan itibaren bu bilincin kazanılması gerekmektedir. Bu amaçla lise müfredatında çevre duyarlılığı bir ünite içinde değil yıl boyunca farklı disiplinler içine dağıtılarak, bu konuda yeterli eğitime sahip öğretmenler tarafından sürekli öğrenciye verilmelidir. Halen Kuzey Kıbrıs'da sürmekte olan izcilik kamplarının daha yoğun katılımla sürdürülmesi, bunun yanında "ekoloji temelli doğa eğitimi" kamplarının düzenlenmeye başlanması ve kendi alanında uzman akademisyenlerin buralarda görev alması sağlanmalıdır. Ayrıca sadece Gazimağusa'da değil tüm ülkede fazlaca dikkat çekilmemiş olan entegre geri dönüşüm tesisleri ve yenilenebilir ürünler ile ilgili gelişmiş ülkelerdeki örnek uygulamalar, yerinde gözlenerek bir farkındalık yaratılabilir. Beşeri kaynaklı çevre sorunlarını yine insanların duyarlı davranışları ile azaltabileceğimiz veya önleyebileceğimiz için yeni nesillerin düşünceyi davranışa dönüştürmeleri gerekmektedir. Dolayısıyla içinde bulundukl

Lise Öğrencilerinin Ekolojik Etkinliklere Katılmalarının Çevreye Karşı Tutumları Üzerine Etkisi: Gazimağusa Örneği

Problem Statement: Today's arising environmental and global challenges that are originated from mainly human activities (e.g. rapidly increasing world population together with a similarly fast-growing consumption, raw material, energy shortage, and the failure in the balanced distribution of resources, lack of fresh water supplies and various other social problems) are a chain of problems that disrupt the homeostasis in the ecosystem. Specifically the effect over natural habitats is striking. Although the population of Cyprus is not high and the industry is not highly developed, it still faces environmental problems every day. Since human is the most important factor of the pollution, the insemination of the importance of ecology knowledge and sensitivity into young minds is essential to protect the environment for the next generations. Thus, here we state our research problem as; "what are the attitudes and behaviors of high school students to the environment in a developing country". The Purpose of the Study: In this study, we aimed to identify the knowledge and behaviors of Central-Famagusta high school pupils towards the environment. We also examined the awareness of students towards the environment according to their age, gender as well as the income and the education levels of their families. Method: We conducted a questionnaire and the Environmental Attitude Scale on 574 high school pupils from two different high school grades. Statistical analyses were done by SPSS 17 statistics program. The frequency (f), means and T test and ANOVA were used to analyze the data. Findings and Results: We found that (1) environmental awareness is not affected by the income level of the family (2) participation into environment-related activities with teachers and friends at school has a positive effect on students (3) students who participate into environmental activities gain the capacity to transform environmental ideas to behavior and at the same time acquire the conscious of warning others that are damaging the environment. Conclusions and Recommendations: Our study aims to understand the environmental awareness and behavior of high school students of different age and gender groups that come from different backgrounds. We found that the most effective way of teaching the importance of environmental and ecological problems to younger minds is to provide them environment-related activities where they can take active roles and hands-on experiences. This should be done in collaboration by pedagogues and teachers starting at the first step of the education system.

___