Problem Durumu: Eğitimde amaçların etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi öğretim programlarının niteliğine ve nasıl uygulandığına bağlıdır. 2004-2005 öğretim yılında uygulamaya konulan ve 2005-2006’da tüm ilköğretim okullarına yaygınlaştırılan yeni öğretim programları, yapısalcı felsefeye uygun olarak hazırlanmıştır. Programda program geliştirmenin bütünselliğine uyulmuş ve program bu bütünlük içinde belirlenen felsefe anlayışına uygun olarak geliştirilmiştir. Yeni program amaç, ilke, içerik, kapsam ve yöntem açısından öğretime ve öğrenme anlayışına farklı bir boyut kazandırmıştır. Fakat gerek programın geliştirilmesi, gerekse uygulamasından kaynaklanan birçok sorun uzmanlar ve araştırmacılarca ortaya konulmuştur. Programın birçok olumlu yanına rağmen, özellikle de uygulamadan kaynaklanan sorunlar nedeniyle incelenmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalarda daha çok öğretmen görüşü açısından ilköğretim programı incelenmiş fakat öğretinin denetiminden sorumlu olan eğitim müfettişleriyle bu konuda sadece bir araştırmaya rastlanmıştır. Bu araştırmanın kapsamında ise bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu bağlamda araştırmanın boyutları itibarı ile alanyazında bir boşluğu doldurması beklenmektedir. Araştırmanın amacı: Araştırmanın amacı eğitim müfettişlerinin görüşlerine göre ilköğretim okullarında program, öğretim yöntem ve teknikleri, öğretim değerlendirilmesi, ders dışı etkinlikler ile ilk okuma yazma eğitimini incelemektir. Araştırmanın Yöntemi: Bu araştırma, nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseniyle yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubu 2007-2008 öğretim yılı sonunda Aydın Kuşadası’nda hizmet içi eğitim kursuna katılan 1, 2 ve 3. grup müfettişleri oluşturmaktadır. Amaçlı ve kolay ulaşılabilir örneklem alma yöntemiyle gönüllülük esasıyla toplam 50 müfettiş çalışma grubuna katılmıştır. Araştırmanın verileri tamamı açık uçlu 5 sorudan oluşan yarı yapılandırılmış “Eğitim Müfettişlerine Göre İlköğretim Okullarının Sorunları Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Soruların hazırlanması sürecinde nitel veri toplama formu geliştirmenin unsurları hassasiyetle dikkate alınmıştır. İçerik çözümlemesi yapılarak veriler tasnif edilip temalaştırılmış ve bulgular elde edilmiştir. Veriler özleştirme, veri sunumu, sonuç çıkarma ve doğrulama ile kodlama, temaların bulunması, verilerin kodlara ve temalara göre yeniden düzenlenmesi ve bulguların yorumlanması aşamalarına uygun bir şekilde yürütülmüş; her araştırmanın kendine özgülüğü bağlamında esnek bir yaklaşım izlenmiştir. Veriler iki araştırmacı tarafından kodlanmış ve belirtilen öğeler dikkate alınarak yapılan çözümlemede madde uyuşum yüzdesi. 88 olarak hesaplanmıştır. Araştırmanın Bulguları: Araştırmanın bulguları, ilköğretim okullarının öğretim programı ve uygulamasına ilişkin eğitim müfettişlerinin %36’sı öğretmenlerin öğretim programını uygulamada yetersiz olmalarını; kullanılan öğretim yöntem ve teknikleri açısından eğitim müfettişlerinin % 36’sı öğretmenlerin öğretim yöntem ve teknolojilerini kullanmayı bilmemelerini; öğretimin değerlendirilmesi açısından, müfettişlerinin % 28’i “öğretmenlerin ölçme değerlendirme konusunda yetersiz olmalarını; ders dışı etkinlikler açısından eğitim müfettişlerinin %58’i tarafından sosyal-kültürel etkinliklere yeterli zamanın ayrılmaması ve okuma yazma eğitimine ilişkin müfettişlerin %16’sının yeni programın ön gördüğü el yazısının sorun olması ve el yazısına odaklanıldığından dolayı sosyal beceri kazandırmada eksik kalınmasını önemli sorunların başında ifade etmektedirler. Araştırmanın Sonuç ve Önerileri: Araştırma sonuçlarına göre eğitim müfettişlerinin önemli bir çoğunluğu “öğretmenlerin programı uygulamada yetersiz” olduğunu belirtmektedirler. Bu durum öğretmenlerin programların hazırlanmasındaki temel felsefe ve anlayışa uygun bir öğrenme-öğretme süreci geçirmediğini göstermektedir. Bu sonuç öğretmenlerin programı uygulama konusunda yeterliklerini artıracak hizmet içi eğitim kurslarının niteliğinin artırılmasını ve nicelik olarak çoğaltılmasını gerektirmektedir. Eğitim müfettişlerine göre öğretmenlerin “öğretim yöntem ve teknolojilerini kullanmayı bilmemeleri” ve ilginç olanı “bilmelerine karşın kullanmamaları” önem arz eden diğer sorunlar olarak öne çıkmaktadır. Bu sorun programın felsefesine olan inancın içselleşmemesinden ve öğretmenlerin farklı yöntem ve teknikleri kullanmayı yeterince bilmemesinden kaynaklanıyor olabilir. Bu bağlamda hem öğretmenlerin eğitim gereksinimleri karşılanmalı, hem de yenilikleri takip etmeye güdülenmelerini artıracak başka önlemler alınmalıdır. Ayrıca, öğretmenlerin yöntem ve teknolojiyi kullanmayı bilmesine rağmen kullanmamalarının nedenleri araştırılmalıdır. Diğer bir dikkat çekici sorun, okullardaki fiziksel sorunlar ile teknoloji ve materyal eksikliğidir. Buna göre okulların fiziksel koşullarının iyileştirilmesi ve teknoloji ve materyal eksikliğinin giderilmesi önem arz etmektedir. Öğretmenlerin ölçme değerlendirme konusunda yetersiz olması eğitim müfettişlerinin en çok dile getirdikleri sorundur. Öğrenme felsefesine uygun sınav ölçme ve değerlendirme yaklaşımı kullanılamaması öğrenenler için oldukça büyük bir sıkıntı kaynağı olabilir. Bu durum öğrencinin sınavlarda kendilerini ifade edememelerine neden olur ve aldıkları sonuç onları hayal kırıklığına uğratarak öğrenme isteklerini düşürebilir ve başarılarına engel olabilir. “Sosyal-kültürel etkinliklere yeterli zamanın ayrılmaması”, “sosyal-kültürel etkinliklerin göstermelik yapılması”, “öğretmenlerin etkinlik planlamasında yetersiz olmaları” ve “ders saati sayısının az olması” eğitim müfettişlerinin ders dışı etkinliklere ilişkin dile getirdikleri sorunları oluşturmaktadır. Ders içi aktiviteler olduğu gibi ders dışı aktiviteler de programın tamamlayıcısı olarak görülmeli ve kazanımları veya örtük hedefleri gerçekleştirmenin bir aracı olarak kullanılmalıdır. Bu bağlamda öğrencilerin daha bağımsız, sorumluluk üstlenerek ve karar verici rollerinin daha yüksek olduğu etkinlikleri eşgüdümlemek öğretmen ve okula far

Problem Statement: The literature has analyzed the new curriculum from different perspectives, and both the positive and negative sides have been taken into account. In this context, education supervisors’ views of the curriculum have been a topic of curiosity. It is expected that the analysis on of the primary schools curriculum from the angle of this research will make a great contribution. Purpose of Study: The purpose of this research is to examine the curriculum in primary schools, instructional methods and techniques, instructional evaluation, extracurricular activities and the education of first literacy according to the views of the education supervisors. Methods: Research data was obtained using a qualitative research method. Open-ended questions were answered by education supervisors. The study’s population was composed of education supervisors and the sample was composed of 50 supervisors. The research participants were chosen via purposive sampling and taken from different religions and cities to strengthen the representativeness of the sample. In addition, maximum variety sampling was used to ease the research. Data were interpreted and evaluated with content analysis. The item agreement percentage of the scale was 0.88. Findings and Results: According to the research results, the majority of supervisors said teachers are deficient in applying the curriculum. The teachers do not know how to use instructional technologies and methods and that they do not use them even if they know how to use them. Other important problems are that the physical problems at schools and the inadequacy of technology and materials are other problems that need attention. Other problems with the programme are the teaching programme is too detailed, supervisors said the exam can not test all the skills, most supervisors think the time allocated for socio-cultural activities is not enough, the first grade students who did not attend the nursery school found it difficult to adapt the elementary school and the hand- writing system because generally teachers tend to start basic skills as soon as possible, such as maths, reading, etc.. Conclusions and Recommendations: The teaching curriculum except for its being too comprehensive was evaluated more positively by supervisors. The curriculum’s philosophy has not brought crucial criticism. However, the implementation and teacher efficacy were evaluated more negatively by the supervisors. In this sense, it is necessary to discuss the problems extensively, make up for the deficiencies and make the necessary changes.