A study of the epistemological beliefs of teacher candidates in terms of various variables

Problem Durumu: Epistemolojik inançların hem öğrenme hem de öğretme sürecinde önemli etkileri vardır. Öğretmenlerin ve öğrencilerin sahip olduğu epistemolojik inanç düzeyleri, onların öğretme, öğrenme biçimlerini, algılarını, çabalarını, kazanımlarını yakından etkilemektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarla farklı öğretim düzeyinden öğrencilerin sahip oldukları epistemolojik inanç düzeyleri çeşitli değişkenler açısından araştırılmaktadır. Özellikle, öğretmen yetiştiren kurumlarda öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeylerinin sürekli ve düzenli olarak belirlenmesi ve öğretmen yetiştirme programlarında öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının da dikkate alınması önemlidir. Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın genel amacı, öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarını çeşitli değişkenler açısından araştırmaktır. Yöntem: Tarama yönteminin kullanıldığı bu çalışmada öğretmen adaylarına Schommer (1990) tarafından geliştirilen ve Deryakulu ve Büyüköztürk (2002) tarafından Türk öğrencilerine uygulanarak geçerlik güvenirlik çalışması yapılmış olan Epistemolojik İnanç Ölçeği (EİÖ) uygulanmıştır. Epistemolojik İnanç Ölçeği; on yedi maddeden oluşan Öğrenmenin Çabaya Bağlı Olduğu İnanç , dokuz maddeden oluşan Öğrenmenin Yeteneğe Bağlı Olduğuna İnanç ve sekiz maddeden oluşanTek Bir Doğrunun Var Olduğuna İnanç olarak isimlendirilen üç alt faktörden oluşmaktadır. Epistemolojik İnanç Ölçeğinde puanların değerlendirilmesi faktör bazında yapılmakta, ölçeğin bütününden alınan puanlar genellikle pek kullanılmamaktadır. Bunun nedeni, ölçeğin her bir faktörünün diğer faktörlerden bağımsız bir inanç boyutunu olması ve her boyutunun öğrenme üzerinde farklı etkileri olduğunun saptanmasıdır. Ölçeğin her bir faktöründen alınan yüksek puan, bireyin o faktöre ilişkin olgunlaşmamış /gelişmemiş inançlara sahip olduğu, düşük puan ise bireyin o faktöre ilişkin olgunlaşmış /gelişmiş inançlara sahip olduğunu göstermektedir. Bu araştırmanın çalışma grubunu Balıkesir Üniversitesinde Necatibey Eğitim Fakültesi ve Fen Edebiyat Fakültesinde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışmayı yanıtlayan 533 öğrenciden 216sı Necatibey Eğitim Fakültesi, 317si Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisidir. Araştırmada Necatibey Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Bölümünden Fizik Öğretmenliği (n=32), Kimya Öğretmenliği (n=47), Biyoloji Öğretmenliği (n=39), Matematik Öğretmenliği (n=60) ve Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümünden de Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği (n=36) 4 -5 sınıf öğrencileri çalışma grubuna alınmıştır. Fen Edebiyat Fakültesinden ise Fizik Bölümü (n=48), Kimya Bölümü (n=81), Biyoloji Bölümü (n=94), Matematik Bölümü (n=40) ile Türk Dili ve Edebiyatı bölümü ( n=56) 4 sınıf öğrencileri çalışma grubuna alınmıştır. Bu öğrencilerin 341i kız, 192si erkektir. Araştırma verilerinin analizinde, betimsel istatistikler, bağımsız örneklemler için t testi ve tek faktörlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Varyans analizi testinin anlamlı çıktığı durumlarda, farklılığın ne yönde olduğunu belirlemek için de Scheffe testi uygulanmıştır. Bulgular ve Sonuçlar: Araştırmada öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeyinin orta düzeyde olgunlaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen adayları öğrenmenin çabadan çok yeteneğe bağlı olduğuna inanmaktadırlar. Fen Edebiyat Fakültesi öğrencileri, öğrenmenin yetenekten çok çabaya bağlı olduğuna Eğitim Fakültesi öğrencilerine göre daha çok inanmaktadırlar. Eğitim Fakültesi öğrencileri ise öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna ve tek bir değişmez doğrunun olduğuna Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerine oranla daha güçlü bir biçimde inanmaktadırlar. Araştırmada epistemolojik inanç düzeyi ile bölümler ve öğretim türleri arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Öğrenmenin Yeteneğe Bağlı Olduğuna İnanç (2. Faktör) için Kimya öğretmenliği ile Biyoloji Bölümü, Kimya Bölümü, ve Matematik bölümü arasında Kimya öğretmenliği lehine anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. Üçüncü faktör Tek Bir Doğrunun Var Olduğuna İnanç için yapılan analiz sonucunda ise Matematik öğretmenliği ile Biyoloji ve Kimya bölümleri arasında Matematik öğretmenliği lehine, Türk Dili Edebiyatı Öğretmenliği ile Biyoloji Bölümü arasında Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği lehine, Kimya Öğretmenliği ile Biyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Kimya ve Fizik Bölümleri arasında Kimya Öğretmenliği lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür. Epistemolojik inanç düzeyi ile cinsiyet arasında da anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Erkek öğrencilerin öğrenmenin yetenekten çok çabaya bağlı olduğuna kız öğrencilere oranla daha çok inandıkları belirlenmiştir. Son olarak, öğretmen adaylarının anne-babalarının eğitim seviyeleri ile epistemolojik inançları arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Tartışma ve Öneriler: Öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeyinin orta düzeyde olgunlaştığı ve öğrenmenin çabadan çok yeteneğe bağlı olduğuna inandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Üniversiteye giriş puanları göz önüne alındığında Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerine göre daha yüksek puanlarla bölümlerine yerleşen Eğitim Fakültesi öğrencilerinin öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna olan inançlarının daha olgunlaşmış olması normal karşılanabilir. Ancak, Eğitim Fakültesi öğrencilerinin, doğrudan ek bir formasyon gerektirmeden geleceğin öğretmenleri olarak düşünüldüğünde tek bir doğrunun var olduğuna olan inançlarının daha olgunlaşmış olması düşündürücüdür. Öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeylerini belirlemek ve olumlu anlamda yükseltmek için Eğitim Fakültelerinde öğrencilerin epistemolojik inanç düzeylerinin belirlenmesi onları daha yakından tanımamız açısından da önemlidir. Özellikle farklı üniversitelerde karşılaştırmalı nitel araştırmalar yapılarak özellikle tek bir doğruya olan inanç düzeyinin Eğitim Fakültesi öğrencilerinde neden gelişmiş olduğu araştırılmalıdır.

Öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi

Problem Statement: Epistemological beliefs have a significant impact on both learning and the learning process. The levels of epistemological beliefs of teachers and students closely affect their ways of teaching and learning, their perceptions, efforts and acquisition. Thanks to the recent studies, the epistemological belief levels of students in different grades are researched in terms of different variables. It is important that the epistemological belief levels of the teacher candidates at teacher training institutions are defined continuously and regularly and that their beliefs are taken into account in teacher training programs. Purpose of Study: The purpose of this study is to explore the epistemological beliefs of teacher candidates in terms of various variables. Method: The study made use of a survey technique in which teacher candidates were asked to respond to an Epistemological Beliefs Inventory (EBI). The study group consisted of students at Balıkesir University Necatibey Faculty of Education (NFE) and Faculty of Science and Literature (FSL). Of the 533 students participating in the study, 216 were from the Necatibey Faculty of Education and 317 from the Faculty of Science and Literature. Of the total students, 341 were female while 192 were male. For data analysis, t test and ANOVA were used. In situations where the analysis of variance proved to be significant, Scheffe s test was applied to determine the direction of the variation. Findings and Results: The findings of the study led to the conclusion that epistemological beliefs of teacher candidates were moderately developed. Teacher candidates believed that learning is more dependent on ability rather than effort. The students in the Faculty of Science and Literature had a stronger belief that learning is dependent upon effort rather than ability, while the students in the Necatibey Faculty of Education, however, had more of a belief that learning is dependent upon ability and that there is only one unchangeable truth. The research revealed that epistemological belief levels exhibited significant differences in terms of departments and teaching types. Epistemological belief levels also differed significantly in terms of genders. It was found that male students, more than females, believed that learning is more dependent on effort rather than ability. It was found that there wasn t any difference between the epistemological beliefs of teacher candidates in terms of the educational levels of their parents. Conclusions and Recommendations: It was concluded that the epistemological beliefs of teacher candidates had matured moderately and they believed that learning was more related with ability rather than effort. Determining the levels of epistemological beliefs of teacher candidates at the faculties of education is important in terms of improving their beliefs positively and getting to know these students better. Moreover, it is thought-provoking to discover the high level of maturation of teacher candidates beliefs that learning is dependent upon ability and that there is only a single truth. Qualitative research should be carried out especially to understand why the level of belief in a single truth is so high.

___