EHL-İ HADİS KELÂMA ALTERNATİF BİR AKAİD İLMİ GELİŞTİRMİŞ MİDİR?

Ehl-i hadis adıyla anılan ilk dönem Selefiyye’sine ait itikadî literatürün ilmî değeri veya statüsü nedir? Söz konusu eserlerde Ehl-i hadis usûlü’d-din sahasında muârız olduğu Mu‘tezile ve Ehl-i sünnet kelamına alternatif bir ilmî disiplin geliştirmiş midir? Bu makale bu sorulara cevap bulmak amacıyla ilk dönem selefî literatürü üzerinde yapısal bir analiz yürütmektedir. Ulaşılan anafikir şudur: Üç ilâ sekizinci asrı tutan mütekaddimîn dönemi boyunca selefî literatür büyük ölçüde nasların serdinden oluşmuş, daima redci ve meseleci kalmış, neticede usûlü’d-din sahasını kapsayan sistemli bir araştırma ve açıklama teşebbüsü içermemiştir. Ehl-i hadis hususen cedel ve te’vil konusunda kelamı eleştirmiş ve böylece gelişmesine katkıda bulunmuştur, fakat itikadî soru ve sorunlarla profesyonel düzeyde meşgul olmadığı için, bu sahada Mu‘tezile’nin “usûl-i hamse” veya Ehl-i sünnetin “usûl-i selâse” üzere kurduğu türden ilmî bir disiplin kuramamış, alternatif bir akaid ilmi geliştirememiştir. 

___

  • Sinanoğlu, Mustafa, “Tevhid İlmi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, XLI, İstanbul, 2012.