Bir Hadis, Altmış Hüküm (Vecih): İbnü’l-Kās ve Fevâʾidü Ḥadîs̱i Ebî ʿUmeyr Adlı Hadis Cüzü

Şâfiî mezhebinin hicrî IV. asırdaki temsilcilerinden İbnü’l-Kās (ö. 335/946), Fevâʾidü hadîs̱i Ebî ʿUmeyr adlı cüzüyle sıra dışı sayılabilecek bir çalışma ortaya koymuş ve Hz. Peygamber’in Ebû ʿUmeyr künyesiyle bilinen küçük bir çocuğa, onun ailesine ve kuşuna yönelik ilgisini ve kuşu öldükten sonraki bir ziyaretinde ona şaka yoluyla ve secili bir üslupla “Yâ Ebâ ʿUmeyr mâ fa‘ale en-nuġayr” (Ey Ebû ʿUmeyr, ne oldu nuğayr?) şeklinde latife etmesini anlatan bir hadisten altmış vecih (hüküm, yorum, fâide) çıkarmıştır. Makale anılan eserin yazılış amacı, muhtevası ve yapısal özelliklerinin yanı sıra yazarın hüküm çıkarmadaki yaklaşım tarzını tahlil etmektedir. Ashâbü’l-vücûhtan sayılan bir fakih olarak yazarın sahip olduğu fıkhî/mezhebî kavrayış ve buna bağlı olarak nasları yorumlamada geliştirdiği lafızcı ve zahirî perspektif, onun ilgili hadisten hüküm çıkarma ameliyesine doğrudan etki etmiş ve yaklaşım tarzını belirlemiş görünmektedir. Bu küçük cüz, bir yandan yazıldığı dönemdeki hadis-fıkıh ilişkisinin bazı yönlerine ışık tutarken, aynı zamanda hadislerden hüküm çıkarmada yöntemsel eğilimlerin ve bireysel etmenlerin ne ölçüde etkili olabileceğine ve bu konuda sınırların ne kadar zorlanabileceğine de örnek teşkil etmektedir.   Özet: Şâfiî mezhebinin hicrî IV. asırdaki temsilcilerinden İbnü’l-Kās (ö. 335/946), Fevâʾidü hadîs̱i Ebî ʿUmeyr adlı cüzüyle sıra dışı sayılabilecek bir çalışma ortaya koymuş ve Hz. Peygamber’in Ebû ʿUmeyr künyesiyle bilinen küçük bir çocuğa, onun ailesine ve kuşuna yönelik ilgisini ve kuşu öldükten sonraki bir ziyaretinde ona şaka yoluyla ve secili bir üslupla “Yâ Ebâ ʿUmeyr mâ faʿale en-nuġayr” (Ey Ebû ʿUmeyr, ne oldu nuğayr?) şeklinde latife etmesini anlatan bir hadisten altmış vecih (hüküm, yorum, fâide) çıkarmıştır. Eserin odağında yer alan Ebû ʿUmeyr rivayeti, özü itibariyle, Hz. Peygamber ile Enes b. Mâlik’in ailesi ve üvey kardeşi arasındaki yakın beşerî münasebetin tekil ve özel bir yönünü yansıtmaktadır. Buna rağmen sadece İbnü’l-Kās’ın değil, erken dönemlerden itibaren pek çok hadisçinin fıkhu’l-hadîs konusundaki maharetlerini sergileyebilecekleri bir örnek olarak bu hadisi seçmeleri şaşırtıcıdır.  Fevâʾid fıkhî hüküm ve meseleleri merkeze alan bir bakış açısının hâkim olduğu ve nispeten klasik fıkhî şerhlerle benzeşen bir yaklaşımın sergilendiği bir eser görünümündedir. Eserde Ebû ʿUmeyr rivayetinin farklı tarikleri bir araya getirilmiş, bunlar mümkün olduğunca metin çerçevesinde ve metinsel imkânlarla değerlendirilmiş, rivayet metnindeki bazı kelimeler hükme kaynaklık etmeleri bakımından tahlil edilmiş, üslup ve muhteva açısından benzerlik gösteren ayet, hadis, haber ve görüşlere atıfta bulunulmuş, deliller arasında görülen ihtilaf ve işkâller çeşitli yollarla giderilmeye çalışılmış, zaman zaman da müellifin kişisel kanaatleri aktarılmıştır. Fevâʾid bir yandan müellifinin sahip olduğu zengin fıkıh birikimini yansıtırken, aynı zaman onun hadis bilgisi ve hadise yaklaşımı hakkında da fikir vermektedir. Müellifin yaptıkları ve yapmak istedikleri düşünüldüğünde, onun sadece fıkıhla değil, hadisle ve hadis çevreleriyle de belli düzeyde bir ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. İbnü’l-Kās’ın fıkıh ve hadise yönelik ilgisi, yaşadığı dönemde rivayetlerin nakline odaklanan ehl-i hadis Şâfiîleri ile fıkhî perspektifi önemseyen fukahâ Şâfiîler arasındaki gerilimi ortadan kaldırmak için onu harekete geçirmiş olmalıdır. Onun ayrıca ehl-i hadis ile ehl-i re’y arasında bir uzlaşı tesis etmeye ve tarafları orta yolda buluşturmaya çalıştığı da söylenebilir. Eser bu türden mülahazaların bir sonucu olarak kaleme alınmış görünmektedir. Ashâbü’l-vücûhtan sayılan ve mezhep imamının usûlüne bağlı kalarak içtihad eden İbnü’l-Kās, hüküm çıkarma faaliyetinde Şâfiî mezhebinin metodolojisine uygun bir tavır geliştirmiş görünmektedir. Bu bağlamda musannifin sahip olduğu fıkhî/mezhebî kavrayış ve buna bağlı olarak nasları yorumlamada geliştirdiği lafızcı ve zahirî perspektif, onun ilgili hadisten hüküm çıkarma ameliyesine doğrudan etki etmiş ve yaklaşım tarzını belirlemiştir. Bu tavır, çağdaş pek çok çalışmada değinildiği üzere, mana ile rivayet edilen ve ravi tasarruflarıyla şekillenen hadis metinlerinin değerlendirilmesi için yeterli ve uygun değildir. İbnü’l-Kās’ın, eserine konu edindiği rivayetin anlamını ortaya koymak için metni çevreleyen fiziksel, tarihsel, toplumsal ve kültürel bağlamı yeterince dikkate aldığını ve anlamı tamamlamaya yarayan metin dışı unsurları gerektiği kadar göz önünde bulundurduğunu söylemek de zordur. Bu durum, eserde kaydedilen bazı vecihlerin rivayetten hareketle çıkarılmış hükümler olmadığı, müellifin zaten sahip olduğu bilgi ve fikirlere hadis metninden dayanaklar bulduğu şeklinde bir izlenim doğurmakta ve eserde metin üzerinden geliştirilen ilmî tasarrufların doğruluğunu ve niteliğini tartışmalı hale getirmektedir. Eserde vecih yahut fâide olarak takdim edilen ve ağırlıklı olarak fıkhî-amelî bir nitelik taşıyan sonuçlar, büyük ölçüde Şâfiî mezhebine uygun olsa da, aralarında ihtilaflı olanlar da bulunmaktadır ve müellif, kendi eğilimini belli etmeden bunlara işaret etmiştir. Eserde vecihlerin sıralamasında belirgin bir sistematik görünmemektedir. Benzer içerikli vecihlerin bazen peş peşe, bazen de dağınık halde bulunduğu, ayrıca bazı vecihlerin mükerrer olduğu söylenebilir. Bazı vecihlerin bilgi değeri, doğruluğu, açıklığı ve niteliği de tartışmaya açık gözükmektedir. Bu hususta genel bir değerlendirme yapan Zeynüddîn el-Irâkī (ö. 806/1404), “Eserdeki vecihlerin bir kısmı açık, bir kısmı kapalı, bir kısmı da zorlamadır.” ifadesini kullanmıştır. Eserin muhakkiki itiraza konu olabilecek vecihlere yer yer dipnotlarda dikkat çekmiştir. Eserlerinde Ebû ʿUmeyr hadisine yer veren erken dönem hadis musannifleri, rivayete tahsis ettikleri bâb başlıklarında rivayetten altı-yedi kadar hüküm çıkarmışlardır. Bu rakam İbnü’l-Kās’ın cüzüyle mukayese edildiğinde hayli mütevazı görünmektedir. Rivayet fıkıh literatüründe de kendine yer bulmuş, çoğunlukla da Medine’nin harem bölgesi olup olması ve buna bağlı olarak bu bölgede avlanma yasağının bulunup bulunmaması bağlamında gündeme getirilmiştir. Sonuç olarak İbnü’l-Kās’ın Fevâʾidü ḥadîs̱i Ebî ʿUmeyri, yazılış amacı ve ilginç muhtevasıyla, hadis literatürünün kısa fakat yakından incelenmeye değer bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Fevâʾid, bir eserin yazılış amacının o eserin yapısı üzerinde ne kadar belirleyici olabileceğini, özel olarak da hadislerden hüküm çıkarmada sınırların ne kadar zorlanabileceğini somutlaştıran bir çalışma olarak da değerlendirilebilir. Müellifin, nassları literal ve zahirî anlamı dışına taşırmamaya ve metinden mümkün olabilecek en fazla sayıda hüküm çıkarmaya odaklanan anlam evreni, onun kişisel niyeti ve amacıyla ilgili olduğu kadar döneminin fıkıh perspektifiyle de ilgili olmalıdır. Eser özelinde müşahede edilen metinsel yaklaşım ve hüküm çıkarma yöntemi, zaman zaman metin ile hüküm arasındaki araç-amaç ilişkisini belirsizleştirmekte, bazen de önemsizleştirmektedir. Eser, belli amaçlar uğruna metinleri çevreleyen bağlamı ve tarihsel gerçekliği göz ardı etmenin sonuçlarına dair çarpıcı bir örnek oluşturmaktadır. 

One Ḥadīth, Sixty Deductions (Wajh): Ibn al-Qāṣṣ and his Fawāʾid Ḥadīth Abī ʿUmayr

Ibn al-Qāṣṣ (d. 335/946), one of the representatives of the Shāfiʿī school of law in the 4th/10th century, compiled a short treatise of extraordinary nature: Fawāʾid Ḥadīth Abī ʿUmeyr. In this work, he deduces sixty different wajhs (verdicts, comments) from a ḥadīth reporting the Prophet’s interest and affection to a child known as Abū ʿUmayr and his family during a visit he paid after Abū ʿUmayr’s birdie died by jokingly telling him in rhyme, “yā Abā ʿUmayr, mā faʿala al-nughayr” (O Abū ʿUmayr, what happened to the nughayr?) This study deals with the primary goal of the composition of the Fawāʾid, its content, and structural qualities as well as the author’s approach in deducing verdicts. As one of the aṣḥāb al-wujūh, the author’s legal/madhhab notion and the literalist and external perspective he developed regarding the interpretation of texts, seems to have directly affected his deductive reasoning and determined his approach. This concise work not only sheds light over certain aspects of the relationship between ḥadīth and fiqh at the time of Ibn al-Qāṣṣ, but also exemplifies to what extent methodological tendencies and personal factors might affect the process of deriving verdicts from ḥadīth and could push the limits in that regard. Summary: Ibn al-Qāṣṣ (d. 335/946), one of the representatives of the Shāfiʿī school of law in the 4th/10th century, compiled a short treatise of extraordinary nature: Fawāʾid Ḥadīth Abī ʿUmeyr. In this work, he deduces sixty different wajhs (verdicts, comments) from a ḥadīth reporting the Prophet’s interest and affection to a child known as Abū ʿUmayr and his family during a visit he paid after Abū ʿUmayr’s birdie died by jokingly telling him in rhyme, “yā Abā ʿUmayr, mā faʿala al-nughayr” (O Abū ʿUmayr, what happened to the nughayr?) The report of Abū ʿUmayr, which is in the focus of the work, is, in essence, reflects a singular and special aspect of the close relationship between the Prophet and Anas b. Malik’s family. Nevertheless, it is surprising that many ḥadīth scholars from the early times, not only Ibn al-Qāṣṣ, have chosen this ḥadīth as an example in which they can demonstrate their skill in the field of fiqh al- ḥadīth. Fawāʾid seems to be a work in which the juridical point of view centered and resembles the classical fiqh commentaries in a sense. In the work, different variants of the Abū ʿUmayr report were brought together and evaluated within the framework of the text and textual possibilities as possible. The author also analyzed some words in the narrative text for being a base for a verdict, referred to Qurʾānic verses, prophetic ḥadīths, reports, and legal opinions, tried to solve the disputes and the conflicts among legal evidences in various ways, and stated occasionally his personal opinions. Fawāʾid reflects the author’s rich accumulation of legal knowledge, while at the same time gives an idea about his knowledge of ḥadīth and his approach to the ḥadīth. Considering what the author did and wanted to do, it is understood that he deals with ḥadīth as well as fiqh, and he has a certain level of relationship not only with fuqahāʾ (muslim jurisprudents), but also with ḥadīth scholars. Ibn al-Qāṣṣ’s interest in fiqh and ḥadīth must have lead him to take initiative to eliminate the tension between the ahl al-ḥadīth of Shāfiʿī school of law who focused on transmitting ḥadīths and the fuqahāʾ of Shāfiʿī school of law who care about the fiqh perspective, in that period of time. It can also be said that he tried to establish a reconciliation between the ahl al-ḥadīth (the traditionists) and the ahl al-raʾy (the rationalists) and bring the parties together in the middle way. The work seems to have been written as a result of such considerations. As Ibn al-Qāṣṣ was considered as one of the aṣḥāb al-wujūh, that is, as a jurist who was bound of a madhhab Imām for legal reasoning, he seems to have followed the methodology of Shāfiʿī school of law for deriving legal solutions from the sources. Legal notion of the author and his literalist and textualist perspective with regards to the interpretation of texts, seems to have directly affected his way of reasoning from the ḥadīth and determined his approach. This approach, as mentioned in many contemporary studies, is not sufficient and appropriate for the evaluation of ḥadīth texts, which were transmitted by meaning, not word-by-word, and shaped by the transmitter’s dispositions. It is also difficult to say that Ibn al-Qāṣṣ sufficiently considered the physical, historical, social, and cultural context surrounding the text as well as other extra-textual elements, which complete the meaning. This situation implies that some of the wajhs recorded in the work are the author’s attempt to find a base and evidence for his ideas, which he already had, rather than deductions drawn from the ḥadīth. It makes the scientific quality and accuracy of his efforts controversial. The verdicts presented in the work, as wajh and fāʾida are predominantly jurisprudential and compatible with the opinions of the Shāfiʿī School of law, however, there are also controversial ones, and the author pointed to them without revealing his own tendency. It does not seem that these wajhs in the work are systematically ranked. In this vein, similar wajhs are sometimes in succession, sometimes scattered, and some wajhs are repetitive. The degree of accuracy, clarity and quality of some wajhs also seem arguable. Zayn al-Dīn al-ʿIrāqī  (d. 806/1404), who made a general evaluation of these wajhs, said that: “Some of the (meanings of the) wajhs in the work are apparent, some of them are hidden and some are strained .” The work’s editor drew attention in the footnotes to the wajhs, which might be subject to objection. The early ḥadīth scholars, who reported this ḥadīth in their compilations, deduced six or seven judgments from the ḥadīth under the headings (bāb) specified for this ḥadīth. This appears quite modest in comparison to the treatise of Ibn al-Qāṣṣ. The given ḥadīth has also taken its place in the fiqh literature, and it has been questioned in the context of the issue of Madīna’s being of ḥarām region (holy land) and hunting ban in this region. In conclusion, Ibn al-Qāṣṣ’s treatise of Fawāʾid Ḥadīth Abī ʿUmayr, is a short but worthy example of the ḥadīth literature in terms of its purpose and interesting content. This work can be considered as a study that exemplifies how the purpose of writing can be determinative on the structure of a work, and in particular to what extent methodological tendencies and personal factors might affect the process of deriving verdicts from ḥadīth and could push the limits in that regard. The author’s universe of meaning, which focused on the apparent meaning and to draw as many judgments as possible from the text, should be related to his personal intention and purpose as well as to the fiqh perspective of his time. Due to the textual approach and the method for drawing inferences, which are observed in the work, the tool-purpose relationship between the text and the judgment sometimes remains obscure and sometimes becomes unimportant. In some respects, this work is a striking example of the consequences of ignoring the context and historical reality surrounding texts for specific purposes.

___

  • Ahatlı, Erdinç. “Cumhuriyet Dönemi Hadis Şerhçiliği Bibliyografyası”. Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 11:21 (2013): 201-270.
  • Alî el-Kārî. Ebü’l-Hasen. Cemʿu’l-vesâʾil fî şerhi’ş-Şemâʾil. 2 Cilt. Kahire, 1318.
  • Apaydın, Yunus. “Klasik Fıkıh Usulünün Yapısı ve İşlevi”. İslâm Hukuku Araştırmalar Dergisi 1 (2003): 9-28.
  • Bağdatlı İsmâil Paşa. Hediyyetü’l-ʿârifīn. 2 Cilt. İstanbul: Vekâletu’l-maârif, 1951.
  • Bâkıllânî, Ebû Bekr Muhammed. et-Taḳrîb ve’l-irşâd fî uṣûli’l-fıḳh. Thk. Muhammed es-Seyyid Osman. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 2012.
  • Bayraktutar, Muammer. “İmam Şâfiî’nin Hadisleri Anlama ve Yorumlama Yöntemi”. Gelenekselci ve Modernist Paradigmalar Kıskacında İmam Şâfiî. Ed. M. Mahfuz Söylemez - Mustafa Özağaç. 109-138. Ankara: Araştırma Yayınları, 2014.
  • Bayraktutar, Muammer. “Nassları Anlamada Literal Yorum ve Doğurduğu Bazı Problemler”. İslam ve Yorum: Temel Tartışmalar, İmkânlar ve Sorunlar. Haz. Fikret Karaman. 1: 191-219. Malatya: Malatya İlahiyat Vakfı, 2017.
  • Bayraktutar, Muammer. İmâm Şâfi‘î’nin Hadis Yorum Metodolojisi. Ankara: OTTO Yayınları, 2015.
  • Beğavî, Ebû Muhammed el-Ferrâ’. Şerḥu’s-sunne. Thk. Şu‘ayb el-Arnâut - Muhammed Zuheyr eş-Şâvîş. 15 Cilt. Dımaşk/Beyrut: el-Mektebu’l-İslâmî, 1983.
  • Bilgili, Ali Sinan. “Tarsus”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 40: 111-114. İstanbul: TDV Yayınları, 2011.
  • Buhârî, Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl. el-Edebü’l-müfred. Thk. Muhammed Fuâd Abdülbâkī. Beyrut: Dârü’l-beşâ’iri’l-İslâmiyye, 1989.
  • Buhârî. el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ. Tah. İzzüddîn Dillî, İmâd et-Tayyâr ve Yâsir Hasan. Beyrut: Mü’essesetü’r-risâle, 2014.
  • Ebû Dâvûd, Süleymân b. el-Eş‘as. es-Sünen. Tah. İzzüddîn Dillî, İmâd et-Tayyâr ve Yâsir Hasan. Beyrut: Mü’essesetü’r-risâle, 2013.
  • Erul, Bünyamin. “Hadislerin Anlaşılması Meselesi (İslâm Geleneğinde Hadisleri Farklı Okuma Biçimleri)”. Güncel Dinî Meseleler Birinci İhtisas Toplantısı (Tebliğ ve Müzakereler) (02-06 Ekim 2002). Ed. Mehmet Bulut. 95-114. Ankara: DİB Yayınları, 2004.
  • Görmez, Mehmet. Sünnet ve Hadisin Anlaşılmasında ve Yorumlanmasında Metodoloji Sorunu. Ankara: TDV Yayınları, 2011.
  • Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebû Abdillâh Muhammed. el-Müstedrek ʿale’ṣ-Ṣaḥîḥayn. Thk. Mustafa Abdülkādir Atâ. 4 Cilt. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1990.
  • Hâkim en-Nîsâbûrî, Maʿrifetü ʿulûmi’l-ḥadîs̱. Thk. Ahmed b. Fâris es-Sellûm. Riyad: Mektebetü’l-maârif, 2010.
  • Hattâbî, Ebû Süleymân. Meʿâlimü’s-sünen. Nşr. Muhammed Râgıb et-Tabbâh. 4 Cilt. Halep: Matbaatü’l-ilmiyye, 1932.
  • Heytemî, İbn Hacer. Eşrefü’l-vesâʾil ilâ fehmi’ş-şemâ’il. Thk. Ahmed Ferid el-Mezîdî. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1998.
  • İbn Hacer el-Askalânî, Ebü’l-Fazl. Fetḥu’l-bârî. Thk. Şu‘ayb el-Arnaût - Adil Mürşid. 24 Cilt. Beyrut: Müessesetü’r-risâle, 2013.
  • İbn Hacer el-Askalânî. el-İṣâbe fî temyîzi’ṣ-ṣaḥâbe. Thk. Ali Muhammed Muʿavvaz - Adil Ahmed Abdülmevcûd. 24 Cilt. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1415.
  • İbn Hacer el-Askalânî. Naẓmü’l-leʾâlî bi’l-miʾeti’l-ʿavâlî. Thk. Kemâl Yûsuf el-Hût. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1990.
  • İbn Hanbel, Ahmed. el-Müsned. 6 Cilt. Kahire: Mü’essesetü Kurtuba, ts.
  • İbn Kayyim el-Cevziyye, Ebû Abdillâh Şemsüddîn. İʿlâmü’l-muvaḳḳıʿîn ʿan rabbi’l-ʿâlemîn. Nşr. Ebû Ubeyde Meşhûr b. Hasan b. Selmân. 7 Cilt. Riyad: Dâru İbni’l-Cevzî, 1423.
  • İbn Mâce, Ebû Abdillâh. es-Sünen. Tah. İzzüddîn Dillî, İmâd et-Tayyâr ve Yâsir Hasan. Beyrut: Mü’essesetü’r-risâle, 2013.
  • İbn Süreyc, Ebû’l-Abbâs. el-Vedâʾiʿ li-manṣûṣi’ş-şerâʾiʿ. Thk. Sâlih b. ‘Abdullah. Medine: elCâmi‘atü’l-İslâmiyye, ts.
  • İbnü’l-Adîm, Ebü’l-Kāsım. Buġyetü’ṭ-ṭaleb fî târîḫi Ḥaleb. Thk. Süheyl Zekkâr. 12 Cilt. Beyrut: Dârü’l-fikr, ts.
  • İbnü’l-Cevzî. Ebü’l-Ferec. Aḥkâmü’n-nisâ’. Tahrîc. İbrahim Şemsuddin. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 2004.
  • İbnü’l-Esîr, İzzüddîn. Üsdü’l-ġābe fî maʿrifeti’ṣ-ṣaḥâbe. Thk. Ali Muhammed Muʿavvaz - Adil Ahmed Abdülmevcûd. 8 Cilt. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1994.
  • İbnü’l-Esîr, Mecdüddîn. Câmiʿu’l-uṣûl. Thk. Abdülkādir el-Arnaût. 12 Cilt. Dımaşk: Mektebetü’l-hulvânî - Matbaatü’l-mellâh - Mektebetü dâri’l-beyân 1969.
  • İbnü’l-Kās. Cüzʾ fîhi fevâʾidü ḥadîs̱i Ebî ʿUmeyr. Thk. Sâbir Ahmed el-Betâvî. Kahire: Mektebetü’s-sünne, 1992.
  • İbnü’l-Mülakkın, Ebû Hafs. el-ʿİḳdü’l-müẕheb fî ṭabaḳāti ḥameleti’l-meẕheb. Thk. Eymen Nasr el-Ezherî - Seyyid Mühennâ. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1997.
  • Jackson, Sherman A. “Sünnetten Anayasal Teoriye: Ortaçağ İslam Hukukunda Yeni Bir Yaklaşım”. Trc. İsa Uysal. İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi 11 (2008), 231-254.
  • Kacır, Temel. “Şer‘î Hükmün Hitabullah Üzerinden Tanımlanması”. Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 22/2 (2018): 1221-1247.
  • Kandemir, M. Yaşar. “Cüz”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 8: 147-148. İstanbul, TDV Yayınları, 1993.
  • Kandemir, M. Yaşar. “Fevâid”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 12: 500-501. İstanbul, TDV Yayınları, 1995.
  • Kandemir, M. Yaşar. “Ümmü Süleym”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 42: 330-331. İstanbul: TDV Yayınları, 2012.
  • Kılıçer, M. Esat. “Ashâbü’l-Vücûh”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 3: 472. İstanbul, TDV Yayınları, 1991.
  • Mahlûf, Muhammed. Şeceretü’n-nûri’z-zekiyye fî ṭabaḳāti’l-Mâlikiyye. Talik. Abdülmecîd Hayalî. 2 Cilt. Beyrut: Darü’l-kütübi’l-ilmiyye, 2003.
  • Melchert, Christopher. “III. (IX.) Yüzyılda Ehl-i Hadîs/Muhaddis Fakihler ve İslâm Hukuk İlminin Oluşumu”. Sünnî Düşüncenin Teşekkülü. Der. ve Trc. Ali Hakan Çavuşoğlu. 135- 165. İstanbul: Klasik Yayınları, 2018.
  • Muslim b. el-Haccâc, Ebü’l-Hüseyn el-Kuşeyrî. el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ. Tah. İzzüddîn Dillî, İmâd etTayyâr ve Yâsir Hasan. Beyrut: Mü’essesetü’r-risâle, 2013.
  • Nesâî, Ebû Abdirrahmân. Kitâbü’s-süneni’l-kübrâ. Thk. Hasen Abdülmün‘im Şelebî. 12 Cilt. Beyrut: Müessesetü’r-risâle, 2001.
  • en-Nevevî, Ebû Zekeriyyâ. el-Minhâc fî şerḥi Ṣaḥîḥi Müslim b. Ḥaccâc. 18 Cilt. Beyrut: Dâru ihyâʾi’t-türâsi’l-arabî, 1392.
  • Okuyucu, Nail. Şâfiî Mezhebinin Teşekkül Süreci. İstanbul: İFAV Yayınları, 2015.
  • Özafşar, Mehmet Emin. Hadisi Yeniden Düşünmek. Ankara: OTTO Yayınları, 2017.
  • Özdemir, İbrahim. Nebevî Fiil ve Terklerin Anlam ve Yorumu. İstanbul: Ensar Neşriyat, 2018.
  • Özel, Ahmet. “İbnü’l-Kās”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 21: 100-102. İstanbul, TDV Yayınları, 2000.
  • Özen, Şükrü. İmam Şafiî ve Fıkıh Düşüncesinin Mezhepleşmesi. İstanbul: İz Yayıncılık, 2011.
  • Paçacı, Mehmet. “Din Bilimleri ve Çağdaş Sorunları Üzerine”. Çağdaş Dönemde Kur’an’a ve Tefsire Ne Oldu?. 1-18. İstanbul: Klasik Yayınları, 2008.
  • Paçacı, Mehmet. “İmam-ı Şâfi‘î’nin Metodolojisinde Öznenin (Müctehid) Rolü: Hermeneutik Bir Eleştiri”. Sünnî Paradigmanın Oluşumunda Şâfi‘î’nin Rolü. Haz. M. Hayri Kırbaşoğlu. 163-179. Ankara: Kitâbiyât Yayınları, 2002.
  • Saltekin, Abdulbasıt. “Fıkıh Usûlünün Tedvîni ve Hicri III-IV. Asırlarda Fıkıh Usûlü Literatürü”. Batman Üniversitesi İslami İlimler Hakemli Dergisi 1: 1 (2017), 1-8.
  • Sarıçam, İbrahim. “Neccâr (Benî Neccâr)”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 32: 480- 481. İstanbul: TDV Yayınları, 2006.
  • Sava Paşa. İslam Hukuku Nazariyatı Hakkında Bir Etüt. Trc. Baha Arıkan. 2 Cilt. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2017.
  • Sehârenpûrî, Halîl b. Ahmed. Beẕlü’l-mechûd fî ḥalli Ebî Dâvûd. Nşr. Takıyyüddin en-Nedvî. 14 Cilt. Muzafferpûr: Merkezü’z-Şeyh Ebî’l-Hasen en-Nedvî, 2006.
  • Shen, Vincent. “Çin Felsefesinde Gelenek, Metin ve Yorum”. Trc. Burhanettin Tatar. Bilimname 6 (2004/3), 51-73.
  • Sübkî, Tâcüddîn. Ṭabaḳātü’ş-Şâfiʿiyyeti’l-kübrâ. Nşr. Mahmûd Muhammed et-Tanâhî - Abdülfettâh Muhammed el-Hulv. 10 Cilt. Kahire: Dâru Hicr, 1992.
  • Süyûtî, Celâlüddîn. el-İtḳān fî ʿulûmi’l-Ḳurʾân. Thk. Şu‘ayb el-Arnaût. Beyrut: Müessesetü’rrisâle, 2008.
  • Şîrâzî, Ebû İshâk. Ṭabaḳātü’l-fuḳahâʾ. Nşr. İhsan Abbas. Beyrut: Dâru’r-râidi’l-arabî, 1981.
  • Tahâvî, Ebû Ca‘fer. Meʿâni’l-âs̱âr. Nşr. Muhammed Zührî en-Neccâr - Muhammed Seyyid Câdelhak. 4 Cilt. Beyrut: Âlemü’l-kütüb, 1994.
  • Tinbüktî, Ahmed Bâbâ. Neylü’l-ibtihâc bi-taṭrîzi’d-Dîbâc. İnâye ve Takdim. Abdulhamîd Abdullah el-Herrâme. Trablus: Dâru’l-kâtib, 2000.
  • Tirmizî, Ebû Îsâ. eş-Şemâʾilü’n-nebeviyye. Thk. Seyyid b. Abbâs el-Cüleymî. Mekke: el-Mektebetü’t-ticâriyye, 1993.
  • Tirmizî, Ebû Îsâ. es-Sünen. Tah. İzzüddîn Dillî, İmâd et-Tayyâr ve Yâsir Hasan. Beyrut: Mü’essesetü’r-risâle, 2013.
  • Topaloğlu, Nuri. Tek Hadis Şerhleri. İzmir: Anadolu Matbaacılık, 1998.
  • Türcan, Zişan. Hadis Şerh Geleneği. Ankara: TDV Yayınları, 2011.
  • Useymin, Muhammed b. Salih. Fetḥu ẕî’l-celâl ve’l-ikrâm bi-şerḥi Bulûġi’l-Merâm. Thk. Subhî b. Muhammed Ramazan, Ümmü İsrâ bint Arafa Beyyumî. 6 Cilt. Kahire: el-Mektebetü’lİslâmiyye, 2006.
  • Zebîdî, Ahmed b. Ahmed. Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi. Trc. ve Şerh. Babanzâde Ahmed Naim ve Kâmil Miras. 8 Cilt. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2018.
  • Zehebî, Şemsüddîn. Siyeru aʿlâmi’n-nübelâʾ. Thk. Şu‘ayb el-Arnaût. 25 Cilt. Beyrut: Mü’essesetü’r-risâle, 1985.