MİLLİ TEMİNAT ANDI VE CUMHURBAŞKANI İSMET İNÖNÜ’NÜN 30 TEMMUZ-22 AĞUSTOS 1949 TARİHLİ EGE GEZİSİ

Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çok partili düzene geçmiştir. Yeni düzen beraberinde birçok siyasal sorunları getirmiştir. En önemlilerinden birisi partiler arasındaki gergin ilişkilerdir. Öyle ki bazen iktidar partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile muhalefet partisi olan Demokrat Parti (DP) arasındaki ilişkilerin gerginliği; tek parti sistemine geri dönülmesi gerektiği tartışmalarına neden olmuştur. Aksi halde yeni düzenin; Türkiye’yi büyük bir felakete götürebileceği konuşulmaya başlanmıştır. Bu tür durumlarda partili Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Türkiye’nin geleceği ve demokratik rejimin devamından yana tavır alarak bir arabulucu rolü üstlenip partiler arasındaki gerilimi azaltmaya çalışmıştır. Tarafsız bir devlet başkanı sıfatıyla ilk arabulucu görevini, 12 Temmuz 1947 Beyannamesi’ni yayınlamak suretiyle yerine getirmiştir. Bu beyannameyle, gergin olan iktidar-muhalefet ilişkileri yumuşayarak normal seyrine girmiş ve çok partili düzene devam edilebilmiştir. Fakat kısa bir süre sonra siyasi ilişkiler; özellikle DP’nin İkinci Büyük Kongresi’nde (Haziran 1949) yayınlanan Milli Teminat Andı dolayısıyla tekrar gerginleşmiştir. Türkiye’nin bekası ve çok partili düzenin geleceği üzerine endişeli tartışmalar tekrar başlamıştır. Bunun üzerine partili Cumhurbaşkanı İnönü, ikinci kez partiler arasında hakemlik rolü üstelenerek siyasi gerginliğe son vermeye karar vermiştir. Bu sefer diğerinden farklı olarak bunu halkla temas etmek suretiyle gerçekleştirmek istemiştir. 30 Temmuz-22 Ağustos 1949 tarihleri arasında Ege Bölgesini gezen İnönü, başta seçmenlere olmak üzere isim vermeden siyasi partilere siyasi şiddetin ne gibi sorunlara yol açacağını anlatmış ve onları siyasi mücadelelerini barış içinde yapmaları hususunda uyarmıştır. Ancak İnönü’nün halen partili cumhurbaşkanı olması ve önceki yıllarda verdiği sözleri yerine getirmemesi nedenleriyle Ege gezisi DP tarafından farklı yorumlanmış ve İnönü hedefine ulaşamamıştır. Tam tersine 1950 seçim sürecinin başlamasına kadar partiler arasındaki ilişkiler daha da gerilmiştir. Bu çalışmada, İnönü’nün partiler arasındaki ilişkileri yumuşatmak, siyasi güvenliği sağlamak ve halk arasında yaratılmak istenen siyasi şiddeti engellemek ve en önemlisi de demokratik rejimlerde siyasi mücadelenin yöntemini anlatmak için nasıl bir çaba gösterdiği sonuçlarıyla birlikte ortaya konulmaya çalışılmıştır. DP’nin ise, İnönü’nün bu çabalarını ne şekilde algıladığı ve nasıl bir tepki gösterdiği irdelenmiştir. Çalışmanın hazırlanmasında, dönemin gazeteleri başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşiv belgeleri, araştırma, inceleme ve hatıra eserleri kullanılmıştır.

___

  • Ahmad, Feroz, 2010, Demokrasi Sürecinde Türkiye 1945-1980, 4.Baskı, Türkçeleştiren: Ahmet Fethi, İstanbul: Hil Yayınları.
  • Ateş, Ahmet Emre ve Gökçeler, Onur, 2019, “12 Temmuz Beyannamesinin Gölgesinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Yurt Gezileri”, İnsan&İnsan, Yıl:6, Sayı:21, Yaz 2019, ss.477-492.
  • Burçak, Rıfkı Salim, 1979, Türkiye’de Demokrasiye Geçiş 1945-1950, İstanbul: Olgaç Matbaası.