GİRİT İSYANI’NDA YUNAN GÖNÜLLÜLER (1866-1869

Mora’da başlayan isyan ile bağımsız Yunanistan’ın kuruluşuna giden kapılar ardına kadar açılmıştır. Fransa, İngiltere ve Rusya’nın ittifak halinde 1827 yılında gerçekleştirdikleri Navarin Baskını ile Yunanistan’ın fiilen bağımsız bir devlet haline getirildiği tüm dünyaya ilân edilmiştir. Yeni devlet kurulduğu andan başlayarak hem içerideki dinamiklerden hem de kurucularına duyduğu minnetten kaynaklanan bir mecburiyet ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bu mecburiyetin doğal sonucu olarak genç Yunan Krallığı’nın kurucu siyasî aktörleri, geniş Osmanlı coğrafyasında yaşayan soydaşları ile birleşme hayalini devletin meşruiyeti ile eşanlamlı hale getirmişlerdir. Bu hayal vazgeçilmez bir hedef haline getirilerek Megali Idea biçiminde tarif edilmiş ve 19.yüzyıl boyunca Osmanlı topraklarında sık sık test edilmeye çalışılmıştır. Girit, bu zorunlu ve yayılmacı politikanın sahneye konulduğu en önemli Osmanlı topraklarından biri olmuştur. Nitekim 1866 yılının bahar aylarında Girit bir defa daha isyana teslim olunca Yunanistan, adanın Osmanlı Devleti’nden koparılarak Atina ile birleşmesi amacıyla hayli ciddî bir çaba içine girmiştir. İsyanın başladığı ilk günlerden itibaren bizzat devlet tarafından hem sivil hem de askerî unsurlardan gönüllü birlikleri oluşturularak Girit’e gönderilmiştir. Bu organizasyonda görev almaya hevesli pek çok isim devlet tarafından teşvik edilmiş ve Yunanistan, açıkça haydutluk anlamına gelen bu faaliyetine neredeyse hiçbir endişe duymadan yaklaşık üç yıl boyunca devam etmiştir. Mora ve diğer Yunan topraklarından hem gönüllü/çete liderleri hem de devlet tarafından toplanan gönüllülerin Girit’e gönderilmesindeki ana hedef, Osmanlı Devleti’ni askerî olarak yenilgiye uğratmaktan daha çok isyanın uzaması ve büyük devletlerin müdahalesini sağlamaktan ibarettir. İsyanın ilk günlerinden itibaren Fransa ve Rusya’nın sunduğu destek, Yunanistan’ın, Avrupa müdahalesi hakkındaki arzusunun makul bir zemine dayandığını göstermektedir. Ancak Bâbıâli’nin takip ettiği kararlı politika ve diplomasinin yanı sıra Fransa ve Rusya’nın aksine İngiltere’nin, Osmanlı ile aynı perdede karar kılması, Atina’nın mukadder mağlubiyeti ile sonuçlanmıştır.

___

  • Bitis, Alexander. 2006. Russia and the Eastern Question: Army, Government and Society (1815-1833). Oxford: Oxford University Press.
  • Clogg, Richard. 1997. Modern Yunanistan Tarihi. (D. Şendil, Çev.). İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Jusdanis, Gregory. 1998. Gecikmiş Modernlik ve Estetik Kültür: Milli Edebiyatın İcat Edilişi. (T. Birkan, Çev.). İstanbul: Metis Yayınları.
  • Kazancakis, Nikos. 1993. Kaptan Mihalis. (Nevzat Hatko, Çev.). İstanbul: Can Yayınları.