ÇAĞATAYCA YAZILMIŞ BİR RÜYA TABİRİ ÜZERİNE

Öz Rüya, insanlık tarihi boyunca kutsal kitaplardan çeşitli dinlere, inanışlardan ritüellere sosyal yaşamın içinde yer alan önemli bir olgu olmuştur. Özellikle geleceğe ilişkin çıkarımlarda, rüyanın hayati bir işlev üstlendiği görülmektedir. Türk kültüründe de mitik inanç ve düşünce sisteminden şamanizme, destanlardan âşık şiirine, devlet yönetiminden sağaltma ocaklarına kadar sosyal yaşamın ve kurumların önemli unsurlarından birini rüya oluşturur. Türklerin gerek İslamiyet öncesi dönemde gerekse İslamiyet‟in kabulünden sonra günlük yaşamını belirleyecek kadar önem arz eden rüya, sözlü geleneğin yanı sıra yazılı kültürde de varlığını devam ettirmiştir. Türk kültüründe günlük yaşamı düzenleme ve belirlemede büyük etkisi olan rüya ve ona ilişkin yorumlar, yüzyıllar boyunca sözlü gelenekte aktarılmış ve rüyaya ilişkin oluşan geleneksel tecrübe ve birikimler tarihi dönemler içinde yazılı hale getirilmiştir. Bu bağlamda, Çağatayca yazılmış eserler içerisinde “rüya tabiri” şeklinde adlandırılan ve rüyanın yorumuna ilişkin sözlü gelenekten yazıya geçirilen eserler mevcuttur. Bu çalışmaya konu olan rüya tabiri de H. 1347 (M. 1928-1929) yılında yazılmış ve İsveçli misyoner Gunnar Hermansson tarafından Doğu Türkistan‟ın Yarkend Şehrinden alınarak 1982 yılında İsveç Lund Üniversitesi kütüphanesine bağışlanmıştır. Günümüzde aynı kütüphanede “Jarring Prov. 24” numarada kayıtlıdır. Makalede, söz konusu rüya tabiri içerik ve işlev açısından incelenmiş, metinden hareketle rüya yorumları ve günlere ilişkin unsurlar değerlendirilmiş, ayrıca çalışmanın sonuna da transkripsiyonlu metin ve orijinal metin eklenmiştir.

___

  • .