TELEVİZYON VE SALDIRGANLIK

Televizyonda ve genel olarak, yayın araçlarında gözlenen saldırganlığın çocuk ve yetişkinler^ üzerindeki etkisi Avrupa ve, Amerika’da, özellikle de, Amerika Birleşik Devletlerinde güncelliğini hemen hiç yitirmeyen, ulusal ölçülerde dikkâtleri çeken, ve araştırılması için büyük paraların harcandığı bir konudur. Ülkemizde işe henüz yeni yeni ve öyle görülüyor ki, yalnızca, basında dikkatleri çekmeye başlamıştır. Özellikle 1987 yılında gösterilen bir TV filminden sonra o filmdeki intihar olayına benzer bir dizi intihar girişimi bu dikkatleri çekmede etkili olmuştur. Televizyonda saldırgan davranışların sergilenmesi (a) çocukların kişiler arası ilişkilerde karşılaştikları sorunları çözme yolu olarak şiddeti öğrenecekleri ve kullanacakları, (b) insanların şiddetin yol açtığı acılara duyarsız hale gelecekleri, ve (c) hem çocuk ve hem de yetişkinlerin yeni saldırgan davranışlar öğrenecekleri korkusu ile eleştirilmektedir.

SÖZCÜKLERLE DÖKÜLMEYENLER : Sınıfta Sözsüz İletişim

Sözel iletişim insanoğlunun üzerinde ençok çalıştığı etkinliklerden birisidir. İlkokuldan üniversiteye kadar her okul düzeyinde öğrencilerden konuşma ve yazı dilinin yapılarını öğrenmeleri istenir. Öğrenciler sözel dile hakim olmadıkça gerçek anlamda eğitilmiş sayılmazlar. Öte yandan sözsüz iletişim ise insanoğlunun üzerinde çok az durduğu bir etkinlik olagelmiştir. Günümüzde bile hala devlet okullarının programlarına temel bir ders olarak girecek önemde görülmemektedir. Oysa, insanların iletişim kurarken alıp gönderdikleri mesajlardaki anlamların % 80 kadar büyük bir oranını sözsüz dil oluşturmaktadır. Bu rahatsız edici bir orandır. Demek ki insân-oğlu bu gerçek ortaya çıkıncaya kadar iletişim ile ilgili çalışmalarında yanlışın üzerinde durmuştur.

___

  • Parton, ï). A., ye Geshuri, Y., (1971). Learning of aggression as functions of presence of a human model, response intensity, and target of the response. Journal of Experimental Child Psycgology, 20, 304—318.