Sa´düddîn Teftezânî'ye Göre Şefaatin İmkân ve Keyfiyeti

Şefaat inancı, tüm dinlerin ebedî saadet ve kurtuluşa erme fikriyle yakından ilişkilidir. Gerçek ve ebedî mutluluğun ahirette olacağını öğreten bu dinlerde şefaat, daha ziyade ahiretle irtibatlandırılmaktadır. Yahudilik ve Hıristiyanlık'ta kendilerine özgü farklı görünümleriyle birlikte var olan bu inanç, Kur'ân'ın ilk muhatapları olan Câhiliye dönemi Arapların da inanç dünyasını şekillendiren bir konu olmuştur. Bu anlamda her ne kadar onlar, aşkın ve yüce olan bir yaratıcı fikrine sahip olsalar da gerek melekleri gerekse onların suretleri olarak kabul edip tapındıkları putların kendileri hakkında şefaatçi olacaklarını ve kendilerini Allah'a yaklaştıracaklarını iddia etmişlerdir. Öyle ki Allah'a yakın gördükleri meleklerin heykellerini yaparak bu cansız suretlere tapınmaya başlamışlar ve onlara dişil isimler vermişlerdir. Bir bakıma onlar, Allah'ı uzak, erişilemez ve düşünce dünyalarına sığdırılamaz üstün bir Varlık olarak gördüklerinden kendisiyle doğrudan iletişime geçilemeyeceğini düşünmüşler ve putları, ihtiyaçları ve taleplerini iletmek üzere Allah ile aralarında aracı kılmışlardır. Neticede kendileri ile Allah arasında irtibatı sağladığını zannettikleri putlara, korku ve gazabından emin olma yahut fayda ve yardım görme amacıyla yönelerek şefaat beklentisi içerisine girmişlerdir. Ancak Kur'ân, onların bu iddiasını, bilhassa ilahî dinlerin esasını oluşturan ve ortak çağrısı olan tevhid prensibine tamamen aykırı bulup köklü biçimde değiştirilmesini zorunlu görmüştür. Zira Allah'ın rubûbiyetinde, sıfatlarında, fiillerinde ve mülkünde ortağı olması anlamına gelen bu anlayış, aynı zamanda O'nun yetki dağılımı ve paylaşımı yapması demektir. Oysa yetki ve güç kullanımı yalnızca ve tamamen Allah'a aittir. Şüphesiz tüm varlıklar O'nun kontrolü ve hükümranlığı altındadır. O'ndan bağımsız bir alan yoktur. Hem bu dünyanın hem de ahiretin sevk ve idaresinin yasaları ve ilkeleri O'na aittir. Dolayısıyla O'nun izni ve iradesi olmadan O'nun katında şefaat edebilecek hiçbir varlık yoktur. Nitekim nasslara bakıldığında Allah, bir taraftan Müşrik toplumun şefaat beklentisini şiddetle reddederken; diğer taraftan kendisine ait olan bu yetkiyi bazı kriterlere bağlamıştır. Açıkçası bu durum, İslâm fırkaları ve müntesipleri nezdinde şefaatin varlığı veya yokluğundan ziyade nasıl gerçekleşeceği ve kimleri kapsayacağı noktasında tartışılmasına neden olmuştur. Esasında tartışmanın seyrini ve odak noktasını, tövbe etmeden ölen büyük günah sahibi kimselerin ahiretteki durumlarının ne olacağı sorunu oluşturmaktadır. Başka bir deyişle iman ile amel arasındaki ilişki türü ve boyutu, tarafların şefaat meselesine yaklaşımını belirlemiştir.

Possibility and Nature of The Intercession According to Sa´d al-dîn al-Taftâzânî

The belief of intercession is closely related with the idea of eternal bliss and salvation in all religions. In these religions, which teach that true and eternal happiness will be in the hereafter, intercession is rather associated with hereafter. This belief, which exists with its distinctive appearances in Judaism and Christianity, has been a subject that shaped the belief World of Arabs during the period of Ignorance (Jahiliyya), who were the first addresses of the Qur'an. In this sense, although they had the idea of a transcendent and sublime creator, they claimed that both the angels and the idols they worshiped as these angels' images would intercede about them and bring them closer to God. So much so that they started to worship these lifeless images by making sculptures of angels they saw close to Allah and gave them feminine names. In a sense, they thought that God could not be directly communicated, as they regarded God as a remote, inaccessible, and sublime being incompatible with their world of thought, and they mediated their idols with God in order to convey their needs and demands. As a result, they turned to the idols, whom they thought to maintain the connection between them and Allah, with the aim of being sure of their fear and wrath or seeking benefit and help, and they expected intercession. However, the Qur'an found it necessary to change their claim completely contrary to the principle of tawhid, which is the basis of the divine religions and their common call. Because this understanding, which means that God is a partner in His lordship (rubbiyet), attributes, actions, and property, also means. His distribution and sharing of authority. Whereas the use of authority and power belongs solely and completely to God. Undoubtedly, all beings are under His control and sovereignty. There is no independent field from Him. The laws and principles of the administration and administration of both this world and the hereafter belong to Him. Thefore, there is no being in His sight that can intercede without His permission and will. As a matter of fact, when looking at the passages, on the one hand Allah strongly, denies the intercession expectation of the polytheist society; on the other hand, it attributes this authority belonging to it to some criteria. Obviously this situation has led to the discussion of how intercession before the Islamic sects and their followers. In fact, the course and focal point of the debate is the question of what the state of the great sinners who die without repentance will be in the hereafter. In other words, the type and size of the relationship between faith and action determined the approach of the parties to the issue of intercession.

___

  • Barlak, Muzaffer. ‘‘İbn Teymiyye'nin Felsefî Yöntem Eleştirisi ve Müslüman Filozofları Tekfir Etme Gerekçeleri’’. The Journal of Academic Social Science Studies 13/81 (Güz 2020), 363-378.
  • Cevherî, İsmail b. Hammâd. es-Sıhah tâcu'l-luga ve sıhahu'l-´arabiyye. thk. Ahmed Abdulgafûr Attâr. 7 Cilt. Beyrut: Dâru'l-İlmi'l-Mâliyyîn, 4. Basım, 1990.
  • Cürcânî, Ali b. Muhammed eş-Şerîf. Kitâbü’t-ta´rifât. Beyrut: Mektebetü Lübnan, 1985.
  • Gümüşoğlu, Hasan. ‘‘Ehl-i Sünnet'in Şefaat Anlayışının Oluşmasında İmam Maâtürîdî'nin Görüşlerinin Önemi’’. Ekev Akademi 23/78 (Bahar 2019), 299-314.
  • Ferâhîdî, Halil b. Ahmed. Kitâbü’l-ayni müretteben alâ hurûfi’l-mu´cemi. thk. Abdülhamîd Hendâvî. 4 Cilt. Beyrut: Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1424/2003.
  • Isfahânî, Ebu’l-Kâsım Râgıb. el-Müfredât fî garîbi’l-Kur’ân. çev. Abdulbaki Güneş - Mehmet Yolcu. İstanbul: Çıra Yayınları, 2. Basım, 2010.
  • İbn Fâris, Ebu’l-Huseyn Ahmed. Mu´cemu mekâyisü’l-lüğati. thk. Abdüsselâm Muhammed Hârûn. 6 Cilt. Beyrut: Dârü’l-Fikr, 2. Basım, 1399/1979.
  • İbn Manzûr, Cemâluddîn Muhammed b. Mükerrem. Lisânü’l-´arab. thk. Abdullah Ali el-Kebîr vd.. 6 Cilt. Kahire: Dârü’l-Meârif, 1119.
  • Kâdî Abdülcebbâr, Ahmed b. Halîl el-Hemedânî. Fadlü'l-İ´tizâl ve tabakâtü'l-Mu´tezile, nşr. Fuâd Seyyid. Tunus: Dârü't-Tûnisiyye, 1393/1974.
  • Kâdî Abdülcebbâr, Ahmed b. Halîl el-Hemedânî. Şerhu'l-´usûli'l-hamse. çev. İlyas Çelebi. 2 Cilt. İstanbul: Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2013.
  • Karadaş, Cağfer. ''İslam Düşüncesinde Şefaat nedir Ne Değildir?''. Şefaat Nedir Ne Değildir?. ed. Adnan Demircan. 107-148. Ankara: Fecr Yayınları, 2019.
  • Nesefî, Abdullah b. Ahmed. Medârikü't-tenzîl ve hakâiku't-te'vîl. 2 Cilt. Beyrut: Dârü’l-Kütübi'l-İlmiyye, 1421/2001.
  • Râzî, Ebû Abdillah Fahruddîn. Mefâtihu'l-gayb. çev. Lütfullah Cebeci vd.. 23 Cilt. İstanbul: Huzur Yayınevi, 2013.
  • Şahinalp, Hacer. ''Kâdî Abdülcebbâr ve Ebu'l-Muîn en-Nesefî'de Şefaat''. Turkish Studies 13/25 (Fall 2018), 421-445.
  • Teftâzânî, Mes´ûd b. Ömer b. Abdullah eş-Şehîr bi Sa´duddîn. Mekâsıdu'l-kelâm fî ´akâidi'l-islâm. çev. İrfan Eyibil. İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2019.
  • Teftâzânî, Mes´ûd b. Ömer b. Abdullah eş-Şehîr bi Sa´duddîn. Şerhu'l-´akâid. çev. Talha Hakan Alp. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Vakfı Yayınları, 4. Basım, 2017.
  • Teftâzânî, Mes´ûd b. Ömer b. Abdullah eş-Şehîr bi Sa´duddîn. Şerhu’l-mekâsıd. thk. İbrâhîm Şemsüddîn. 3 Cilt. Beyrut: Dârü’l-Kütübi'l-İlmiyye, 2. Basım, 2011.
  • Teftâzânî, Mes´ûd b. Ömer b. Abdullah eş-Şehîr bi Sa´duddîn. Tehzîbü'l-mantık ve'l-kelâm. thk. Şeyh Abdülkâdir Ma´rûf el-Kürdî. Mısır: Matbaatü's-Saa´de, 1330/1912.
  • Topaloğlu, Bekir - Çelebi, İlyas. Kelâm Terimleri Sözlüğü. İstanbul: İSAM Yayınları, 4. Basım, 2015.
  • Türkmen, Hasan. ‘‘Şemsuddîn es-Semerkandî'de Îman-Amel İlişkisi’’. Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi 4/7 (2017 Haziran), 21-39.
  • Zemahşerî, Ebu’l-Kâsım Cârullah. Esâsü’l-belâğati. thk. Muhammed Bâsil Uyûnü’s-Sûd. 2 Cilt. Beyrut: Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1419/1998.