Kente özgü bir olgu olan mekânsal ayrışma, gündelik hayatın içeresinde bireylere dair önemli birgösterge rolü üstlenmektedir. Bugün, tüketim kültürünün hakim olduğu bir bağlamda, bireylerkim olduklarını ve toplumun içerisinde nerede konumlandıklarını ne tükettikleri temelinden hareketletanımlamaktadırlar. Burada tüketilen, esasen bir yaşam tarzının ifadesini oluşturmaktadır.Bu çalışmada 1950’lerden itibaren yaşanan kentleşme süreci, tüketim bağlamında ele alınmaktadır.Bunun için de öncelikle, kentleşmeye dair dönemsel özellikler ve kırılma noktalarının altıçizilmekte; sonrasında TÜİK verileriyle kırsal yaşamdan kent yaşamına geçişin zaman içindekigörünümü değerlendirilmektedir.Tüketim olgusu çerçevesinde, tüketimin mekânsal yansımalarının araştırıldığı bu çalışmada gecekondudayaşayan on, apartmanda yaşayan on ve güvenlikli sitede yaşayan on hane ile derinlemesinegörüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerden elde edilen bulgular dört tematik kategori altındadeğerlendirilmiştir: altyapı, olanaklar ve çevre; sosyal statü; ilişkiler ve güvenlik