Patara Örnekleri Işığında Eksedralı Mezarlar

Tombs of the Exedra Type and Evidence from the Pataran Examples

Makalenin konusunu oluşturan Eksedralı Mezarlar'dan Patara'da 4, İdebessos'ta 4, Apollonia'da 2, Teimiussa'da 2, Kibyra'da 2, Sura'da 1, Hierapolis'te 4, Ainos'ta ise 1 örnek bulunmaktadır. Mezarların kentlere göre dağılımına bakıldığında genellikle Likya'da yaygın oldukları görülmektedir. Bu bağlamda kazısı yapılan Patara Eksedralı Mezarları temel alınarak Likya'daki ve diğer bölgelerdeki örnekler değerlendirilmeye çalışılmıştır. Başlangıçta anıtsal sunaklarla olan benzerlikleri nedeniyle bu tip mezarlar tarafımdan "Sunak Mezar" olarak adlandırılmıştır.Ayrıntılı bir şekilde incelenen Patara eksedralı mezarları, plan ve teknik özellikler bakımından yakın benzerlikler gösterirler. Bu durum seki ve lahitlerin yerleştirilişi gibi ayrıntılarda da söz konusudur. Tüm örneklerde mezar odalarını da içeren dik açılı "U" planlı yapı, podyum üzerinde yükselir ve mezar odalarının önyüzlerinde bir seki dolaşır. M70 numaralı mezar ise şimdiki durumundan kaynaklanan farklı mimarisiyle diğer üç örnekten ayrılır. Mezar ikinci kullanımda orijinalliğini yitirmiş olmakla beraber yine bu grup içinde değerlendirilmelidir.Doğucasarı, Gelemiş ve Akdam mezarlarında ele geçen lahit kapakları, bu üç mezarda da lahitlerin varlığını açıkça göstermektedir. Ayrıca Akdam mezarı yazıtında mezar sahibinin "iki lahit istiyor" olması, mezar üstüne lahitli düzenlenişin epigrafik kanıtını oluşturmaktadır. Gelemiş mezarında üste ait olduğunu saptadığımız blok sırası, lahitlerin bir podyum üzerine oturtulduğunu göstermektedir. Bu podyum salt orada değil Doğucasarı ve Akdam mezarlarında da beklenmelidir. Hierapolis'teki düz tavanlı oda mezarların üzerlerinde yer alan lahitlerin de bir podyum üzerine oturuyor olması, bu düşüncemizi desteklediği gibi örneklerin yeniden kurma denemesinde de yol gösterici olmuşlardır.Genel olarak üç mezarda da gömünün, oda dışında ayrıca mezar üzerine yerleştirilen lahitlerle de gerçekleştiği olgusu, örnekler ve malzemeden yola çıkılarak doğrulanmıştır. M. Waelkens, planda farklı da olsa, Hierapolis oda mezarları üzerinde lahitlerin yer almasını, "Likya özelliği"ne bağlamakta ve "ilk örneklerin yine Likya'da ortaya çıktığım" söylemektedir. Likya mezarlarının, tıpkı sunaklar gibi yerden yükseltilmeleri gelenekseldir. Bu nedenle de lahitlerin mezar odaları üzerinde yer alması şaşırtmaz-, eski geleneğin devamı niteliğindedir. Eksedralı mezarlarda değişken olan ve tam kesin olmayan, lahitlerin sayısı ve yerleştiriliş biçimidir.İnceldiğimiz tüm " U biçimli eksedralı mezarlar" da genelde bir tasar birliği olduğu görülür; bu olgu özellikle Patara mezarlarının ölçülerine dek varan benzerlikleriyle doğrulanır. Tipe adını veren bu standart genel biçim salt; mezar odası olup olmadığı gibi, üzerine oturtulan lahit sayısının niceliği gibi ya da oturma sekisinin ön yüzün tümünde mi yoksa sadece iç kısımda mı bulunduğu gibi özü etkilemeyen ayrıntılarda değişir- Belirleyici özellik, "U" tasarlı oluşlarıdır ve mezar duvarlarının bir sunu alanını çevrelemesidir. Bu örneklerin Likya'da yoğun olması ve aynı dönemlerde yapılmışlıkları da dikkate alındığında birbirlerinden soyutlamak olanaksızlaşır. Likya Bölgesi dışında da benzer örneklerin bulunması, Roma Dönemi mezar mimarisinin ortak anlayışından kaynaklanmaktadır.Patara, Sura, Apollonia, Idebessos, Kibyra, Teimiussa ve Hierapolis örneklerinden de anlaşıldığı gibi "U" plan bir sunu alanı oluşturma çabasından doğmuştur; çünkü oturma sekisiyle çevrelenmiş iç ve ön kısım ölü kültüyle ilişkili seremonilerin yapıldığı alandır. Plan bakımından aynı özelliklere sahip olan yukarıdaki örneklerin tümünde bulunan oturma sekilerine bağlı aslan ayağı motifleri, salt bu tür mezarlara özgü değildir; mimarinin geçmişinde hep var olan ve sevilen bir örgedir. Oturma sekisi bu dekoratif örgeyle, yapıdan bağımsız bir mobilya ayağı gibi düşünülmüştür.Hesberg, tanrılara ait mimari sunak formunun, tıpkı tapmak mezarlarda olduğu gibi, ölü kültü içerisinde mezar binası olarak hizmet verdiğini ve tapmak mezarlarda bu formun, tanrıyla bir bağıntısı düşünülmeksizin salt ölüyü yüceltmek amacıyla kullanılmış olduğunu söylemektedir. Bu bağlamda, Likya'da yaygın olan ve de Roma Dönemi'nde karşılaşılan bu tip mezarlarda görülen "U" formlu ön alan sunu işlevini, büyük bir olasılıkla Bergama'da en iyi örneği bilinen Zeus sunağı gibi anıtsal sunaklardan; formunu ise oturma sekileriyle birlikte eksedralardan almış olmalıdır. Zira, Idebessos mezarının yazıtından mezar sahibinin bir eksedra yaptırdığı anlaşılmaktadır. Özlüce Likyalı, hem dinsel hem de sivil mimariden yararlanarak; yerden yükseltilmiş lahitler ile Likya'ya özgü sürgülü kapıya sahip alt mezar odalarını "U" formlu eksedralarla birleştirerek, yeni bir mezar tipi yaratmıştır. Dolayısıyla, Likya'da yaygın olan bu tip mezarların, "Eksedralı Mezar" olarak tanımlanmasının daha doğru olacağı kanısındayım. İncelediğimiz bu mezarların genel olarak İ.S. 2. yy. ortaları ile İ.S. 3. yy.'m ilk yarısını kapsayan yüzyıllık zaman içinde yapılmış oldukları anlaşılmaktadır.

___

  • Bean 1997 G. E. Bean, Eski Çağda Lykia Bölgesi. H. Kökten (çev.) (1997).
  • Berges 1986 D. Berges, Hellenistische Rundaltâre Kleinasiens (1986).
  • Blakolmer 1990 F. Blakolmer, "Die Nekropolen um Limyra und die Bestattungsbrâuche Lykiens" ÖJh 1/1-2, 1990, 68-72.
  • Borchhardt 1975 J. Borchhardt, Myra, IstForsch 30, 1975.
  • Fedak 1990 . J. Fedak, Monumental Tombs of the Hellenistic Age (1990).
  • Işık 1991 F. Işık, "Patara 1989", KST XII.2, 1991, 29-55.
  • Işık 1991a F. Işık, "Patara-Dünü, Bugünü ve Geleceği", TAD 29, 1991, 35-49-
  • Işık 1995 F. Işık; "Tempelgrâber von Patara und ihre anatolishen Wurzeln", Lykia II, 1995,160-186.
  • Işık 1999 F. Işık, "Patara, Eine Lykische Metropole erwacht aus ihrem -Dornröschenschlaf-"AW 30/5, 1999, 477-493.
  • Işık 2000 F. Işık, Patara; The History and Ruins of the Capital City of Lycian League (2000).
  • Hesberg 1992 H. von Hesberg, Römische Grabbauten (1992).
  • Orlandos 1968 A. K. Orlandos, Les Materiaux de Construction et la technique architecturale des anciens Grees II (1968).
  • Şahin 1972 M. Ç. Şahin, Die Entwicklung der griechischen Monumentalaltâre (1972).
  • Müller - Wiener 1989 W. Müller - Wiener, Griechisches Bauwesen in der Antike (1989).
  • Kalinka 1944 E. Kalinka, Linguis Graeca et Latina Conscripti, TAM III, III (1944).
  • Vitruvius Vitruvius, Mimarlık Üzerine On Kitap. S: Güven (Çev.) (1990).
  • Waelkens 1982 M. Waelkens, "Hausâhneliche Grâber in Anatolien", bk.: D. Papenfuss - V. M.
  • Strocka (ed.) Palast und Hütte. Archâologisches Symposium 1979, Berlin (1982).
  • Waelkens 1986 M. Waelkens, Die kleinasiatischen Türsteine. Typologie und epigraphische Grabreliefs mit Scheintür (1986).
  • Yavis 1949 G. Yavis, Greek Altars (1949).