THERIACS IN TURKISH LITERATURE

Tiryaklar, hazırlanışlarındaki gizem ve karmaşıklığın yanı sıra içerdikleri maddelere atfedilen büyülü etkileri nedeniyle de antik çağlardan beri büyük bir üne sahip olmuştur. Bu kadim ilaç şekli, afrodizyak etkiye sahip olduğuna inanılan mesir macunu örneğinde olduğu gibi Türkiye'de halen revaçtadır. Halk arasında padişah macunu adıyla da bilinen bu tiryak türünün her yıl Manisa'da, baharın başlangıcı kabul edilen Nevruz'da halka dağıtılışı büyük kutlamalara sahne olmaktadır. Nevruz kelimesinden köken alan nevruziye ise Osmanlı saraylarında padişah ve maiyeti için hazırlanmış olan bir başka tiryak türüdür. Tiryak, macun ve nevruziye kelimelerine Türk edebiyatında hikâye, roman, şiir ve gezi yazısı türündeki pek çok eserde rastlanmaktadır. İçerisinde tiryak kelimesi geçen en eski edebi örnekler arasında Yunus Emre'nin şiirleri yer almaktadır. Evliya Çelebi ünlü Seyahatname'sinde tiryakın yüzden fazla hastalığa iyi geldiğinden abartılı bir dille bahsetmiştir. Modern Türk edebiyatında ise Elif Şafak'ın da aralarında bulunduğu birçok yazar, eserlerinde bu "her derde deva" macunların formüllerini vermektedir

TÜRK EDEBİYATINDA TİRYAKLAR

Since ancient times, theriacs have been among the most popular remedies due to their complex and mysterious preparation as well as their purported magical properties. In Turkey, this kind of remedy is still in use due to its attributed aphrodisiac effects. This is particularly the case for mesir macunu (mesir paste), better known as electuary of sultans, which is distributed to the public during the festivals celebrated on the first day of spring called nevruz (literally, ‘new day’). We find this word in the term nevruziye, another sort of paste that was developed for the use of the sultan and his entourage. The Turkish words tiryak, macun, and nevruziye appear in many literary texts including novels, poems, and travel writings. One of the earliest examples of the word tiryak appears in the 13th century, in the works of the Turkish poet and humanist Yunus Emre (1241–1321). In the 17th century, in his famous Seyahatname, the Ottoman traveler Evliya Çelebi (1611–1682), attributed over one hundred healing properties to theriacs with a possible exaggeration. Today, some Turkish writers like Elif Şafak (1971–) remember these panaceas and use its formulae to adorn their writings

___