ÖRGÜTSEL SESSİZLİK VE TÜKENMİŞLİK SENDROMU İLİŞKİSİ

Örgütsel sessizlik, çalışanların çeşitli nedenler yüzünden örgütsel konular ile ilgili düşünce ve önerilerini dile getirmekten kaçınmalarıdır. Tükenmişlik sendromu ise, çalışanların işlerine bağlı olarak zihinsel, duygusal ve fiziksel yorgunluk yaşamaları olarak ifade edilebilir. Her iki kavram da, günümüzde bireyleri ve örgütleri önemli ölçüde etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Bu açıdan bakıldığında, literatürde pek çok araştırmacının örgütsel sessizlik ya da tükenmişlik kavramları üzerinde birçok bilimsel araştırma gerçekleştirdiği görülmektedir. Ancak bu araştırmalarda örgütsel sessizlik veya tükenmişlik kavramları ya ayrı ayrı ele alınmış, ya da bu kavramların başka kavramlar ile olan ilişkileri incelenmiştir. Buna karşın, literatürde her iki kavram arasındaki ilişkiyi sorgulayan pek az çalışmanın olduğu görülmüştür. Buradan hareketle, bu araştırmada çalışma hayatını etkileyen en önemli konular arasında olduğu düşünülen örgütsel sessizlik ve tükenmişlik kavramları arasındaki ilişkileri incelemek amaçlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere, Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde görev yapan ve kolayda örnekleme yöntemine göre seçilen toplam 132 akademisyen üzerinde ankete dayalı bir alan araştırması yürütülmüştür. Katılımcıların örgütsel sessizlik düzeylerini ölçmek için Çakıcı (2008) tarafından geliştirilen Örgütsel Sessizlik ölçeği ile tükenmişlik düzeylerini ölçmek için ise Maslach ve Jackson (1980) tarafından geliştirilen Tükenmişlik ölçeğinden yararlanılmıştır. Araştırmada örgütsel sessizlik ile tükenmişlik arasında anlamlı bir ilişki olduğunu öngören genel bir hipotez ileri sürülmüş ve hem bu hipotezi test etmek, hem de her iki kavram arasındaki ilişkiyi daha detaylı bir biçimde ortaya koyabilmek amacıyla sırasıyla Spearman Korelasyon ve Stepwise Regresyon Analizleri ile Yapısal Eşitlik Modellemesi'nden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, örgütsel sessizlik ile tükenmişlik kavramları arasında tahmin edildiği üzere anlamlı bir ilişkinin var olduğu göstermiş, aynı zamanda örgütsel sessizliğin, tükenmişlik üzerinde pozitif yönde bir etkisinin olduğu ortaya konulmuştur

THE RELATIONHIP BETWEEN ORGANIZATIONAL SILENCE AND BURNOUT SYNDROME

Organizational silence is that employees avoid speaking about organizational issues because of various problems, and burnout is defined that employees experience mental, emotional and physical tired related to their jobs. At the present time, both those are very important among the factors that can influenced the individuals and organizations considerably. When viewed from this aspect, a good number of researchers did scientific studies on these concepts. However, these researches considered organizational silence and burnout singly, or evaluated these concepts in terms of the other concepts that it can be thought that they are correlated with them. Whereas, there are very few researches that examined the possible relationship between these concepts. Thus, it is aimed to examine the relationships between the concepts of organizational silence and burnout that it is thought that they are the most important issues which influenced the work life. With this aim, the survey study was conducted on total 132 academicians who work at Atatürk University. At this study, the hypothesis is suggested about the significant relationship between organizational silence and burnout, and Correlation and Stepwise Regression Analyses are used in order to test this hypothesis. The findings show that there is a significant relationship between organizational silence and burnout as it is expected, at the same time, it is revealed that organizational silence have a positive effect on burnout

___