KİŞİCİLİK VE MUHAMMED İKBAL

Felsefede ‘kişi olmak’ deyimi kişiliğe çok önem veren bir düşünce hareketinin temel kavramı olarak belirlenir. ‘Kişi olmak’ insanların ortak olarak sahip oldukları temel özelliklerin kullanılmasına dayalı bir boyut olarak önemli ve değerlidir. Dolayısıyla kişi olmanın kendisi bir değer olarak konulmaktadır. Gerçek ve yüksek bir değer olarak ‘kişi olmak’ insan hayatı için bir önemli bir amaç olmaktadır. Öte yandan Kişicilik (Personalizm) terimi bir felsefi akım olarak popülerliğini yirminci yüzyılın başlarında elde etmiş olan, genel olarak kişiliğe çok önem veren düşünce hareketini açıklamak için kullanılmaktadır. Metafizikte ise şahsın ontolojik esas ve böylece kişiliğin temel açıklayıcı prensip olduğu bir felsefi sistem ya da bakış açısı olmaktadır. Geniş anlamda kişiliği, değerler, epistemoloji ve metafiziği de içine alan problemlere anahtar yapan bir düşünce biçimidir. Bu anlamda pek çok teist inançlar ve idealist görüşler kişici özellikler taşımaktadır. Ancak teist inançlar arasındaki farklılıklara bağlı olarak ortaya çıkan kişici görüşler de farklılıklar gösterir. Yani Hristiyan inancını temel alan kişicilik ile İslamiyet’i temel alan kişicilik farklıdır. Bu bağlamda görüşlerini değerlendireceğimiz Muhammed İkbal’e (1877-1938) göre, insan hayatını, kendi dışında bağımsız bir hakikat olan âlemdeki sürece bağlı olarak sürdürür. Bu hayat fıtrata uygun olarak sürekli hareket eden ve değişen kişilerde mükemmele doğru gelişme halindeki bir hayattır. Düşüncelerini temelde Kur’an’a ve klasik İslam kaynaklarına dayandıran İkbal’e göre insan ile ilgili olarak Kur’an’ı Kerim’de üç şey gün gibi açıktır: 1. İnsan Allah’ın seçtiği en iyi yaratıktır. 2. İnsan bütün kusurlarına rağmen Allah’ın yeryüzündeki naibi ve temsilcisi kılınmıştır. 3. İnsan kendisini tehlikeye atarak kabul ettiği hür kişiliğin emanetçisidir. Bu düşüncelerin şu ayetlerden sırası ile açıkça çıkarılabileceğini ifade eden İkbal, insanın kişiliğinin önemine ve bu kişiliği oluşturmada insanın sorumlu kılındığına işaret etmektedir.

PERSONALISM AND MUHAMMED IQBAL

The concept of person can be defined as the metaphysical principle of unity underlying subjective experience, which may be conceived as dependent upon the given organism or as distinct in nature; And the quality of uniqueness and persistence through changes by virtue of which any person call himself and leading to distinction among selves. According to Iqbal, human life depends on the process of the world as an independent reality from him. This life is a suitable life in the form of development towards perfection for people who are constantly moving and changing naturally. Muhammed Iqbal is the famous Islamic thinker and his thoughts originated from Islamic belief and culture. In connection with his views on human beings, the concept of person especially the development of person is important for Iqbal’s thoughts. For Iqbal whose thoughts are grounded on Qur’an and classical Islamic biographies in Qur’an, about man, three things appear clearly. Man is the best creature chosen by Allah. In spite of all his deficiencies is given the part on earth by Allah as His substitute and representative. Man is the safe keeper of independent personality he has accepted by throwing himself being into danger. These three points indicate the human personality in the thoughts of Iqbal which is called philosophy of ego.

___

  • Gökalp Nurten, Felsefede Kişi ve Kişicilik, (2014) Nobel Yayınevi, Ankara
  • İkbal Muhammed, Thoughts and Reflection of Iqbal, (1973) Lahore,
  • İkbal Muhammed, Câvidnâme, (1989) Çev.A. Schimmel, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara,
  • İkbal Muhammed, İslamda Dini Düşüncenin Yeniden Doğuşu,(1977) Çev. A. Asrar, Birleşik Yayıncılık, İstanbul,
  • İkbal Muhammed, Esrar ve Rumuz, (1964) Çev. A.N. Tarlan, İstanbul