KAYSERİ'NİN GESİ BELDESİ, KÜÇÜK BÜRÜNGÜZ(SUBAŞI) KÖYÜ İLE AĞIRNAS VADİSİ’NDEKİ BİZANS DÖNEMİNE AİT SİVİL-ZİRAİ KAYA YAPILARI

Bugün "Bağyurdu" olarak anılan Gesi, Kayseri'nin 19 km. kuzeydoğusundadır. 9. yüzyıl sonu 10 yüzyıl başlarına rastlayan VI. Leon döneminde yöre, Kappadokya theması ile ilişkili "Kharsianon" adında küçük askeri sınır bölgesi olarak belirlenmiştir. O zamanlarda yöre, piskoposların geçici olarak ikamet ettiği bir yerdir. Erciyes dağının kuzeydoğusunda boyunca uzanan dağ sırasının batı bölümünü oluşturan Koramaz Dağının batıya bakan yamaçları üzerinde pek çok vadi meydana gelmiştir. Bu vadilerden; Ağırnas, Gesi ve Derevenk önemli yerleşimler içermektedir. Gesi'nin batısında bulunan Küçük Bürüngüz'e bağlı Üskübü (Subaşı) köyünün batısında halk tarafından "Giyret" olarak adlandırılan kayalık bölgede, Bizans dönemine ait bir yapı kompleksi tespit edilmiştir. Yapı kompleksi kilise, tören salonu, ahır, mutfak, kiler, yaşam birimleri ve güvercinlikten oluşmakla birlikte, küçük bir topluluğa ait mesken olmalıdır. Dini, sivil yapıları ve yaşam birimleri bütünlük gösteren bu kompleksi genelde mimari özelliklerine dayanarak 10-11. yüzyıla tarihlemek mümkündür. 16 km. uzunluğundaki Ağırnas Vadisi'nde yapılan çalışmalarda yoğun olarak güvercinlikler, gübre depolama mekânları ile hububat depoları ve şarap işlikleri bulunmuştur. Gesi'deki Bizans güvercinlikleri yerleşimin ekonomisi açısından ayrı bir öneme sahip olup güvercinlerin güvenli olarak yuvalayıp, çoğalmaları ile tarla ve bağlarının verimini artıran gübreleri oluşturmaları açısından önemlidir. Ağırnas vadisindeki güvercinlikleri mimari özellikleri açısından üç grupta incelemek mümkündür. İlk grubunu, kare yada dikdörtgen planlı, hazne adı verilen kuş barınağı ile gübrenin toplandığı mekanları içeren bağımsız yapılar oluşturur. İkinci grup, birbiri ile bağlantılı çok sayıda güvercinliklerdir. 3. Grup güvercinlikler diğer iki gruba oranla daha komplike yapılardır. Tek hazne ile birlikte birden fazla gübre ve yem depoları ve işlikler içerir. Güvercinlikler, yöredeki Türk Dönemine ait güvercinlikler ile ortak mimari özellikler gösterdiği gibi bazı farklılıklara da sahiptir. Ağırnas vadisinin diğer zirai yapı örnekleri, güvercinliklerin yanında bağımsız olarak inşa edilmiş, hububat depolarıdır. Zemininde çok sayıda daire ya da dikdörtgen ağızlı, kuyu biçiminde depoların bulunduğu farklı büyüklükte mekânlar, birbirine açılmaktadır. Vadide şarap işliklerin azlığı dikkat çekicidir. Üzüm ezme havuzu ve üzüm suyunun biriktiği hazneden oluşan bu işlik, Kapadokya bölgesinde özellikle Soğanlı ve Erdemli'deki örneklerle paralellik göstermektedir

BYZANTINE CIVIL- AGRICULTURAL ROCK-HEWN STRUCTURES IN THE SUBASI VILLAGE OF KUCUKBURUNGUZ, IN THE VICINITY OF GESI AND AGIRNAS VALLEY IN KAYSERI

Gesi, today known as “Bağyurdu”, is located 19 km northeast of Kayseri. During the period of Leo VI, at the end of 9th C to the beginning of the 10th C, the area was identified as “Charsianon”, a small military border zone related to the Kappadokia Theme. In those times, bishops temporarily resided in the area. There are many valleys along the mountain range running northeast of Mount Erciyes (Argaeus). Mt. Koramaz is located on the western portion of this range. Its western slopes include the valleys of Ağırnas, Gesi and Derevenk, which house some important settlements. Known as “Giyret” to the locals, the rocky region situated west of Üskübü (Subaşı) village in the vicinity of Küçük Bürüngüz to the west of Gesi houses a building complex. The complex consisting of a church, ceremonial hall, stable, kitchen, cellar, living areas and a dovecote should be a dwelling place for a small community. It is possible to date this complex, whose religious and civil buildings along with living areas have unity, generally to the 10-11th centuries. During the researches carried out in the 16 kilometer-long valley of Ağırnas, a large number of dovecotes, storage areas for droppings, grain depots and wineries have been found. The Byzantine dovecotes in Gesi were particularly important for the economy of the settlement as they provided pigeons a secure place for nesting and reproducing along with generating droppings that increased the productivity of fields and vineyards. It is possible to study the dovecotes of the Ağırnas valley in three groups, according to their architectural features. The first group consists of detached, square or rectangular bird shelters, called hazne, with a space for the accumulation of pigeon droppings. The second group is made up of many dovecotes connected to each other. Compared with the first two groups, the third group consists of relatively more complicated structures: a single hazne with multiple depots for droppings and birdseed and wineries. These dovecotes share some common architectural features with those of the Turkish Period but also have some differences. Another agricultural feature of the Ağırnas Valley is the detached grain depots next to the dovecotes. These are interconnecting chambers of various sizes with well-like storage places, hewn into the floors, with round or square mouths. The paucity of wineries in this valley is quite interesting. Similar to those wineries especially in Soğanlı and Erdemli in the region of Cappadocia, this winery consists of a pool where the grapes were pressed and a reservoir where the juice was collected

___

  • BÜYÜKMIHÇI G. “ 19. Yüzyıl Anadolusu’ndan Günümüze Yansıyan Özgün bir Tarımsal Ticaret Yapısı: Güvercinlikler” Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2006 /2, Sayı 21,97-119.
  • Constantine Porphyrogenitus, De administranto Imperio (CFHB 1), (ed.G.Moravosık, R.J.H.Jenkins) Dumbarton Oaks, Washington D.C. 1967.
  • CÖMERT H., Koramaz Vadisi, Kayseri 2008.
  • DEMEGNE G. “ Güvercinlikler” Geçmişten Geleceğe Nevşehir 13, 2010, 3-9.
  • GÜNEY E. “ Güvercinlikler” Ürgüp Dergisi, 1996, 26-27.
  • HİLD F., Das Byzantinische Strassensystem in Kappadokien, Band 2, Wien 1977.
  • HİLD F., M.RESTLE, Tabula Imperii Byzantini, Kappadokien (Kappadokia; Charsianon, Sebastia und Lykandos), Band 2, Wien 1981.
  • HONİGMAN E., Die Ostgrenze des byzantinishen Reiches von 363 bis 1071 nach griechischen, arabiscsyrhen, syrischen und armenischen Quellen (Corp.Brux. Hist.Byz.III), Bruxelles 1935.
  • HÜLAGÜ M.M. “Osmanlı Devleti’nde Güherçile Üretimi ve Kayseri Güherçile Fabrikası” Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 11 ,2001, 73- 93.
  • İMAMOĞLU V., M.KORUMAZ, Ç.İMAMOĞLU “ A Fantasy in Central Anatolian Architectural Heritage: Dove kish “Cotes and Towers in Kayseri” METU JFA 2005/2, 79-90.
  • KAKİSH R. “Evidence for Dove Breeding in the Iron Age: A Newly Discovered Dovecote at ‘Ain al-Baida/’Amman” University of Jordan Journals Portal, Vol.VI, No.3, 2012.
  • KARAGÖZ S. “ Anadolu’da Güvercinlikler” İbibik Dergisi, Kuş Araştırmaları Derneği Yayınları Yıl:1, Sayı:3, 1999.
  • KAYA M. “ Kaya Mezarlar ve Güvercinliklerimiz” Geçmişten Geleceğe Nevşehir 3 ,2005, 15-18
  • KORUMAZ M. “Korunması Gereken Bir yapı Türü Güvercinlikler” VI.Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Kayseri, 2002, 505.
  • UMAR B., Türkiye’de Tarihsel Adlar, İstanbul 1993.
  • YAMAN B. “ Ani Güvercinlikleri” Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, X.Ortaçağ-Türk Dönemi kazı Sonuçları ve Sanat Tarihi Araştırma Sempozyumu Bildirileri,03-06 Mayıs 2006, Prof.Dr.Örcün Barışta’ya Armağan, Ankara 2009, 817-824.
  • ZİSSU, B., “ Two Herodian Dovecotes: Horvat Abu Haf and Horvat Aleq” The Roman and Byzantine Near East: Some Recent Archaeological Research, Journal of Roman Archeology Supplement, 14(1995), 56-69.
  •  Agricultural Pursuits, (Çev. T.Owen), London 1805.