HOLLYWOOD FİLM AFİŞLERİNİN METİNLERARASI ANALİZİ: SALT BENZERLİK Mİ YOKSA AMACA YÖNELİK BİR YÖNTEM Mİ?

Metinlerarasılık yaklaşımı, 20. yüzyıl edebiyat incelemelerine damgasını vuran eser benzerliği temelli bir tahlil yöntemidir. Temelleri Mikhail Bakhtin tarafından atılan ve Julia Kristeva tarafından geliştirilen bu yaklaşım, edebi eserlerin oluşum aşamasında yazar üslubunun yanı sıra dış faktörler ve etkileşimler neticesinde esere dahil olan farklı seslerin, görüşlerin ve ilhamların da önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu yaklaşıma göre, tarih boyunca kaleme alınan bütün eserler arasında bilinçli veya bilinçsiz bir benzerlik bulunmaktadır ve bu da metinlerin özgünlüğü konusunu farklı bir boyuta taşımaktadır. Başlangıçta genellikle edebi eserler üzerinden incelenen bu çoklu etkileşim süreci, 20. yüzyılın sonlarına doğru edebiyat dışı sahalara da kaymış ve günümüzde görsel sanat, günlük iletişim, yazışma ve benzeri bütün alanlarda metinlerarası ilişki analizi yapılmaya başlanmıştır. Birçok farklı iletişim sahasının aktif bir şekilde kullanıldığı günümüz dünyasında metinlerarasılık yaklaşımı disiplinlerarası bir boyuta taşınmıştır. Böylelikle, insanların ürettiği bütün eserler metin kapsamına alınmış ve aralarındaki bağlantıların nitelikleri ayrıntılı bir şekilde araştırılmaya başlanmıştır. Edebiyat dışı sahada bahsi geçen metinlerarası ilişkileri dikkate alan bu çalışma, metinlerarasılık yaklaşımını görsel sanat çerçevesinde değerlendirerek görsel öge tasarımlarında metinlerarasılığın rolünü incelemeyi amaçlamaktadır. Bu hedef doğrultusunda, Hollywood yapımı filmlerin afişlerinden seçilen görsel örnekler, gerek izleyici algısı gerekse afişler arası benzerlik kapsamında incelenmiş ve metinlerarası öge kullanımının afiş tasarımında izleyici algısının yönlendirilmesini sağladığı sonucuna ulaşılmıştır.

INTERTEXTUAL ANALYSIS OF HOLLYWOOD MOVIE POSTERS: IS IT A PURE RESEMBLANCE OR A GOAL- ORIENTED METHOD?

The approach of intertextuality is an analysis method based on the similarity among the texts and which left its mark on the literary reviews in the 20th century. The approach founded by Mikhail Bakhtin and developed by Julia Kristeva reveals that literary works are produced under the influence of numerous voices, views, and inspiration resulting from the interactions in the social environment as well as the style of the author. According to this approach, there are conscious or unconscious similarities among the texts produced throughout history, which adds another dimension to the issue of originality, especially in literature. This interaction process, which generally focused on literary products at the beginning, shifted towards the analysis of non-literary fields at the end of the 20th century, and new analyses have been carried out on visual art, daily communication, correspondence, and similar areas. In today’s world where different communication methods are widely used, the approach of intertextuality has become an interdisciplinary research field. The present study elaborating the intertextual relations in the non-literary field aims to investigate the role of the intertextual approach in the design of visual elements within the scope of visual art. Accordingly, visual samples selected from Hollywood movie posters have been examined within the scope of the audience’s perception and the similarity among the designs, and it has been concluded that the use of intertextual elements in movie posters influence the general perceptions of the audience.

___